BM, kadınların cinsel ve üreme sağlığı hakları konusunda ‘’bitmemiş gündem’’ i ele aldı

BM, kadınların cinsel ve üreme sağlığı hakları konusunda ‘’bitmemiş gündem’’ i ele aldı

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nın (ICPD) 30. yıldönümü nedeniyle Cenevre’de düzenlenen etkinlikte, kadınların cinsel ve üreme sağlığı haklarına ilişkin ‘’bitmemiş gündem’’ konusunda ilerleme sağlanması çağrısında bulundu.

Kahire’de düzenlenen dönüm noktası niteliğindeki konferansa katılan ülkeler, kadınların ve kız çocuklarının kendi yaşamları, bedenleri ve gelecekleri hakkında karar alma yetisine sahip olmaları gerektiğini taahhüt eden bir ‘’Eylem Programı’’ üzerinde anlaşmaya vardı.

Yüksek Komiser Türk, gebelik sürecindeki ölümlerin azaltılması gibi son otuz yılda gerçekleştirilen atılımlardan ve sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere yapılan önemli yatırımlardan övgü ile bahsetti. Ayrıca insanların giderek daha uzun ve sağlıklı yaşadıklarının altını çizdi.

‘’Her şeye rağmen burada bitmemiş bir gündem söz konusu ve ilerlemenin yanında gerileme de varlığını sürdürüyor’’ ifadelerini kullandı.

Güçlü tepki ve toksik maskülenlik

Eylem Programında ortaya konulan ilkelerin dünyanın pek çok yerinde yarım yamalak uygulandığına dikkat çeken Türk, ‘’Cinsiyet eşitliği hareketine karşı tepki yayılıyor, kadınların ve kız çocuklarının özerkliğini, geleceklerini, aile ve ev içindeki rollerini seçme kapasitelerini red ediyor ve seslerini susturuyor’’ dedi.

‘’Toksik maskülenlik ve kadın düşmanlığı nefreti alevlendiriyor ve hatta normalleştiriyor’’ ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte, Covid-19, çatışmalar ve ekonomik krizler kadınları ve kız çocuklarını orantısız bir şekilde etkiledi.

Tüm bunlara rağmen ‘’çatışma veya afetler sırasında bebekler doğmaya ve kadınlar gebe kalmaya devam ediyor’’.

Sağlık hizmetlerinin saldırı altında olduğu Gazze’de bugün yaklaşık 50 bin kadın bebek bekliyor.

Afganistan’da ekim ayında meydana gelen deprem, oradaki hamile kadınları daha da savunmasız hale getirirken, Ukrayna’daki kadın ve kız çocukları halen hayat kurtarıcı cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişemiyor.

Benzer şekilde, 68 ülkede evli veya birliktelik yaşayan kadınların yüzde 44’ü cinsel ilişkiler, doğum kontrol yöntemi kullanımı ve sağlık hizmetleri konusunda kendi kararlarını verme yetisine sahip değil.

Yüksek Komiser, ‘’Kadınların ayrımcılığa, baskıya ve şiddete maruz kalmadan, çocuk sahibi olmaya veya olmamaya, ne zaman ve kaç çocuk sahibi olacağına ve kiminle olacağına karar verme hakkının güvence altına alınması gerekiyor’’ dedi.

Son yıllarda her iki dakikada bir kadının hamilelik ve doğum sırasındaki komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çekti.

Her yıl dünya genelinde yaklaşık 33 milyon güvenli olmayan kürtaj müdahalesi yapıldığını ve bunun anne ölümlerinin önde gelen nedenlerinden biri olduğunun altını çizdi.

Son beş yılda pek çok ülkenin suç olmaktan çıkarma, yasal zemini genişletme veya erişim engellerini kaldırma yoluyla mevzuatlarını serbestleştirme yönündeki eylemlerini memnuniyetle karşıladığını açıkladı.

Dünya genelinde insan haklarına dair her türlü ilerlemenin yavaşladığını, bu durumun ülkeleri sürdürülebilir kalkınma ve ICPD Eylem Programı yolundan saptırdığını, ancak doğru rotayı izlemek için henüz çok geç olmadığını aktardı.

İnsanları ve gezegeni politikaların, planların ve programların merkezine koyan Türk’ün yönetimindeki Ofis, ‘’insan hakları ekonomisi’’ yönündeki çabaları desteklemek adına Devletlerle birlikte çalışıyor.

Yüksek Komiser, ‘’Hayatları değiştirmek ve hayat kurtarmak için, Kahire’de 30 yıl önce vaat edilen temel ilkelerin, her yaştan ve her ulustan kadın ve kız çocukları için ayrım yapmadan sürdürülmesini sağlamamız gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.

Kaynak:

https://news.un.org/en/story/2023/10/1142547

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar