Türkiye’de bugüne kadar 116 bilim kadınını destekledik

L’Oréal Türkiye, tam 20 yıldır UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle bilimde cinsiyet eşitliğini desteklemek, genç ve yetenekli bilim kadınlarını güçlendirmek amacıyla “Bilim Kadınları İçin” programını sürdürüyor.

Türkiye’nin kadın bilim insanı ve mühendis istihdamında Almanya, Fransa ve İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinin önünde olduğunu belirten L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, Türkiye’de bugüne kadar 116 bilim kadınını desteklediklerini söylüyor.

L’Oréal Türkiye olarak UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yaptığınız “Bilim Kadınları İçin” programının bu yıl 20’nci yılı. Öncelikle programdan biraz bahsedebilir misiniz? 20 yılda program kapsamında neler yaptınız?

L’Oréal Türkiye olarak UNESCO iş birliğiyle Türkiye’de 20 yıldan bu yana bilimde cinsiyet eşitliğine dikkat çekmek, genç ve yetenekli bilim kadınlarını desteklemek ve bilimde mükemmelliği ödüllendirmek amacıyla Bilim Kadınları İçin programını hayata geçiriyoruz. 40 yaş altında, genç ve yetenekli bilim kadınlarının dünyanın sorunlarını çözmeye yönelik bilimsel projelerine maddi kaynak sağlıyor ve gelecek nesillere ilham olmaları için onları var gücümüzle destekliyoruz.

L’Oréal Türkiye olarak Bilim Kadınları İçin programımıza en çok destek sağlayan, Grup içindeki ilk beş ülke arasında yer alıyoruz.

Programın 20’nci yılını kutladığımız 2022 yılında dört Türk bilim kadınını daha destekledik. Ödüle layık görülen bilim kadınlarımız, kapsamlı ve gelecek vadeden çalışmalarıyla L’Oréal Türkiye’den 120 bin TL ödül kazandı.

L’Oréal Türkiye, bu programı tüm dünyada en çok destekleyen beş ülke arasında yer alıyor. 20 yılın sonunda program kapsamında kaç bilim kadını desteklendi?

Bilim Kadınları İçin programı global olarak her yıl 250’den fazla genç ve yetenekli bilim kadınını destekliyor. Seçkin kadın araştırmacılar, program sayesinde aldıkları destekle bilimsel kariyerlerini geliştirerek sürdürüyor ve dünyayı değiştirmeye yardımcı olacak keşifler yapıyor. Global ölçekte şu ana kadar destek alan bilim kadını sayısı 3 bin 400’ü geçti. Bilim Kadınları İçin programımızda Türkiye’de bugüne kadar 116 bilim kadınını destekledik. Dört yıl art arda olmak üzere, toplam beş Türk bilim kadınımız, programın global ayağında “Uluslararası Yükselen Yetenek” seçilerek uluslararası platformda Türkiye’nin adını duyurdu.

Hangi alanda çalışmalar yapan bilim kadınları destekleniyor? Neye göre seçiyorsunuz?

Bilim Kadınları İçin programı, dünya genelinde düzenlenen, çok geniş kapsamlı bir girişim. Ödül kazanan bilim kadınları akademik özgeçmişleri, projelerinin bilime yaptığı katkı, uygulanabilirliği, sürdürülebilirliği ve bilimsel yeniliği gibi kriterler göz önüne alınarak UNESCO tarafından belirlenen bağımsız jüri tarafından seçiliyor. 2022 yılında ödüle layık görülen bilim kadınlarımızı bu vesileyle bir kez daha kutluyorum.

• Dr. Burcu Bakır Güngör, dünyadaki en yaygın üçüncü kanser türü olan kolorektal kanserin daha hızlı teşhis edilmesi ve kişiye özel tedavi geliştirilmesi için çalışıyor.
• Dr. Buse Cevatemre prostat kanserinde kemoterapiye karşı gelişen direnci kırmak için çalışıyor.
• Doç. Dr. Damla Eroğlu Pala, çok daha yüksek enerjiye sahip ve daha uzun süre çalışabilen lityum-sülfür bataryalar geliştirmek için çalışıyor. Geleneksel bataryalara kıyasla çok daha yüksek kapasiteli olan lityum-sülfür bataryalar, karbon emisyonlarını ve benzine olan bağımlılığı azaltacak.
• Doç. Dr. Duygu Ağaoğulları projesiyle dünya bor rezervinin yaklaşık yüzde 75’ine sahip olan Türkiye’nin, ileri teknoloji bor ürünlerinin kullanım potansiyelini ortaya çıkartıyor. Projeyle ülkemizin kendi kaynakları çok daha verimli ve kazançlı hale gelecek. 

Türkiye’de bilimde cinsiyet eşitliğinin olduğunu düşünüyor musunuz? Elinizde rakamsal veriler var mı?

Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) 2019 verilerine göre, Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık 18 milyon bilim insanı ve mühendisin yüzde 41’i kadın. Türkiye’de ise bilim ve mühendislik alanında çalışanlarının yüzde 44’ü kadın.

Türkiye kadın bilim insanı ve mühendis istihdamında Almanya, Fransa ve İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinin önünde. Bu bağlamda ülkemizdeki kadın bilim insanlarının projelerini daha da güçlü bir şekilde desteklemenin, onlara global başarı kazanmada avantaj sağlayacağına inanıyoruz.

L’Oréal Türkiye olarak kadınların yanında duran ve bu kapsamda projeler hayata geçiren bir markasınız. Farklı projeler gündemde mi önümüzdeki süreçte? Kadınlara yönelik başka projeleriniz varsa kısaca bahsetmek ister misiniz?

L’Oréal Grup, her şeyiyle kendisini kadınlara adamış, onların hem bireysel hem toplumsal anlamda güçlenmesi için çalışmalar gerçekleştiren bir şirket, ne mutlu ki tüm dünyada kadınların güçlendirilmesi dendiğinde akla ilk gelen şirketler arasında yer alıyoruz. Kadınların dünyasını güzelliğin çok daha ötesinde, bütünüyle ele alıyoruz. Dolayısıyla kadınlara fayda sağlama amacı, tüm projelerimizde ve marka değerlerimizde yer alıyor.

Kadınların özgüvenlerini güçlendirmeyi ve kendilerini değerli hissetmelerini sağlamayı hedefleyen L’Oréal Paris markamızla hayata geçirdiğimiz Stand-Up Sokak Tacizine Karşı Dur hareketini örnek gösterebiliriz. Türkiye gibi genç nüfus yoğunluğu yüksek ülkelerde kadınların en büyük sorunlarından birinin kamusal alanda taciz olduğunu biliyoruz. Bu önemli soruna engel olmak ve bu konuda farkındalık yaratmak için uygulanabilecek, çok kolay ve etkili beş yöntemden oluşan “5D” eğitimiyle Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi iş birliğiyle bugüne kadar Türkiye’de 4 milyondan fazla kişiye ulaştık ve 50 bin kişiyi eğittik. Kadınlara yönelik projeler hayata geçirmeye var gücümüzle devam edeceğiz.