Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve Arazi Tahribatı Ekonomik Girişiminin ortak hazırladıkları “G20’de Doğa İçin Finansal Durum” raporunda, varlıklı ulusların doğaya dayalı çözümleri (NbS) daha etkin destekleme adımları değerlendirildi. Yeni yayınlanan BM raporu, G20’nin önde gelen sanayileşmiş ülkelerini, ekonomik toparlanmayı uluslararası doğa ve iklim hedefleriyle uyumlu hale getirerek iklim değişikliğine karşı
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ve Arazi Tahribatı Ekonomik Girişiminin ortak hazırladıkları “G20’de Doğa İçin Finansal Durum” raporunda, varlıklı ulusların doğaya dayalı çözümleri (NbS) daha etkin destekleme adımları değerlendirildi.
Yeni yayınlanan BM raporu, G20’nin önde gelen sanayileşmiş ülkelerini, ekonomik toparlanmayı uluslararası doğa ve iklim hedefleriyle uyumlu hale getirerek iklim değişikliğine karşı etkin savunuculuk rollerini yerine getirmeye davet ediyor.
Raporda, sürdürülebilir tarım ve tedarik zincirlerini veya yükselen ısıyla mücadele etmek için şehirlerde yeşil alanlar yaratmak gibi girişimleri teşvik etmenin yanı sıra, G20 ülkelerinin doğadaki yıllık yatırımlarını 2050 yılına kadar 285 milyar dolara çıkararak birbirleriyle bağlantılı iklim, biyolojik çeşitlilik ve arazi bozulumu krizlerini ele almaları gerektiği vurgulanıyor.
Trilyon dolarlık açık
Rapor, 2020 yılındaki resmi kalkınma yardımına yönelik G20 harcamalarının 120 milyar dolar olduğunu tahmin ediyor. G20 dışındaki ülkelerdeki harcama açığının daha da büyük ve telafi edilmesinin daha zor olduğu belirtiliyor.
Analiz sonuçları, çoğu G20 ülkesinde toplam GSYİH’nın yüzde 60’ına katkıda bulunan özel sektör yatırımlarının yalnızca yüzde 11 veya yıllık 14 milyar dolar ile düşük seviyede kaldığına işaret ediyor.
Ayrıca, G20 yatırımlarının 2020’deki tüm küresel NbS yatırımlarının yüzde 92’sini temsil ettiğini ortaya koyuyor.
Arazi restorasyonunu hızlandırma
Yatırımların yüzde 87’sinin (105 milyar dolar) yerel programları desteklemek için dağıtıldığı açıklandı.
Bulgular, Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi 19 Hedefinde ve UN İklim Değişikliği Konferansı’nın (Cop26) Glasgow İklim Paktı’nda yansıtıldığı gibi, finansman açıklarını kapatmak için net sıfır ve doğaya pozitif yatırımları artırmanın aciliyetini doğruluyor. Ayrıca 2021-2030 BM Ekosistem Restorasyonu On Yılı tarafından ilan edildiği gibi, dünya genelinde arazi restorasyonunu hızlandırma ihtiyacı öne çıkıyor.
Yatırımların artırılması
2050 yılına kadar üzerinde anlaşmaya varılan tüm biyoçeşitlilik, arazi restorasyonu ve iklim hedeflerinin karşılanması için yıllık G20 NbS yatırımlarının en az yüzde 140 oranında artırılması ihtiyacına işaret ediliyor. Bu oran, özellikle özel sektör harcamalarında yılda 165 milyar dolar ek artış anlamına geliyor.
Küresel düzeyde, gelecekte doğaya yapılacak yatırımların 2050 yılına kadar dört kat artarak, yıllık 536 milyar doların üzerinde bir yatırıma eşit olması öngörülüyor. Raporda G20 ülkelerinin bu hedefi gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip oldukları da ifade ediliyor.
Değişime açık olmak
G20 ülkelerine, G20 dışındaki ülkelere olan yatırımlarını artırmaları çağrısında bulunuluyor. Bu yaklaşımın, benzer doğa temelli çözümlere yerel olarak yatırım yapmaktan daha uygun maliyetli ve verimli olabileceği söyleniyor.
Birçok ekonominin bağlı olduğu birbiriyle ilgili doğa, iklim ve arazi tahribatı krizleriyle etkin mücadele edebilmek adına hükümetler, şirketler ve finans kurumları tarafından eylem planlarında hızlı bir değişiklik yapılması öngörülüyor. Çevresel ayak izini dikkate alarak gıdanın gerçek fiyatını ödeyen tüketiciler de dahil olmak üzere her düzeyde sistematik değişikliklere ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Hedeflerin yerine getirilmesi
Rapor, Covid-19 krizinin ardından Hükümetlerin daha iyi bir gelecek inşa etmeleri sonucuna işaret ediyor.
Pek çok gelişmiş ülke, uluslararası sermaye piyasalarından ucuza borçlanabilirken, ekonomilerindeki sektörlere mali teşvik sağlama yolunda hükümet yetkililerini doğa ve iklim koşullarıyla bağlantılı olmaya çağırıyor. Bu yaklaşımın, uluslararası biyolojik çeşitlilik, iklim ve arazi bozulumu hedeflerine ulaşılmasında kolaylık sağlayacağı vurgulanıyor.
Kaynak:
