“Gıda atığı konusunda eğitim şart”

“Gıda atığı konusunda eğitim şart”

2021 Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre Türkiye’de her yıl kişi başına 93 kilogram, toplamda ise 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor. Bu verilere göre Türkiye, dünya çapındaki sıralamada üçüncü sırada yer alıyor. Peki gıda atıklarını azaltmak için neler yapmak gerekiyor? Bu konuyu konuşmak üzere, bireylerde bilinçli farkındalık yaratmak için kurulan ve çeşitli eğitim programları yürüten Dönüştür Gitsin platformuna ulaştık.

Eğitimin şart olduğunu ve her bireye büyük görevler düştüğünü söyleyen Dönüştür Gitsin platformunun kurucusu Eda Togan, “Dünyayı yok olma tehlikesiyle yüz yüze bırakan insandan başka bir varlık değil ve onu iyileştirecek tek varlık yine insan! ‘-mış gibi’ yapmak maalesef dünyaya fayda sağlamayacak, o nedenle gelin hepimiz gerçekten bu işe eğilelim” diyor.

Gıda atığı konusu neden önemli?

Dünyada ortalamada 690 milyon insanın açlıkla mücadele ediyor olması gıda atığına neden bu kadar takıntılı olduğumuzu anlatmaya yeter sanıyorum. Üstelik 3 milyar insan sağlıklı beslenme şansına dahi sahip değil. Bu ürkütücü rakamlara rağmen yenilebilir gıdalar hâlâ  çöpe gitmeye devam ediyor. İşin en korkunç tarafı da o kadar doğal kaynak, su, enerji kullanılarak üretilen gıdaların yüzde 14’ü satışa hiç giremeden heba oluyor. Gıda atıklarının küresel ısınmaya olumsuz katkı sağlamasına ne demeli! Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8’ini gıda atıklarının oluşturduğunu biliyor muydunuz?

Gıda atığı konusunda farkındalık oluşturmak için neler yapıyorsunuz?

Her işin başı eğitim der ya büyüklerimiz, gerçekten de öyle. Çok bilinçli çevrelerde çok  eğitimli ve farkındalığı yüksek ebeveynler tarafından yetiştirilmediğiniz sürece bireylerin bu tarz konularda kendiliğinden farkındalık sahibi olması pek olası değil.Bu nedenle bu konuda bilgi sahibi olan hepimize birey olarak büyük görevler düşüyor.

Dönüştür Gitsin olarak, gıda atıkları veya herhangi bir atık fark etmeksizin, bireylerin atıkların farkında olabilmesi için öncelikle kendi öz farkındalıklarını kazanmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede “Dönüşerek Dönüştür” adını verdiğimiz ve NewSelf Institute kurucusu, Gestalt Koçu ve Mindfulness Eğitmeni sevgili Esra Uras Bilgin ile birlikte tasarladığımız bir eğitim programı yürütüyoruz. Bu programda bireyleri adım adım doğaya taşıyor ve sonunda da gıda atıklarıyla tanıştırıyoruz. Program sonunda bireyler hem kendilerini yeniden keşfetmiş oluyor hem de kendilerini çevrelerinde olan biten sorunlarla ilgilenir halde buluyorlar.

Gıda atıklarıyla ilgili farkındalık çalışmaları çerçevesinde okullarla işbirlikleri yaparak  Dönüştür Gitsin Gıda Atığı Farkındalık Programlarını yürütüyoruz. Yakın zamanda Istanbul / Vizyon Koleji ile gerçekleştirdiğimiz projeyi tamamladık. Okul Müdürü Nazan Çakarel ile okul yönetici ve kurucusu Abdülkadir Özbek’e vizyoner bakış açıları ve gıda atıkları konusundaki hassasiyetleri için buradan da teşekkür etmek isterim. Onların da desteği ve öğrencilerin yoğun ilgisi sayesinde okulda hem farkındalık eğitimlerini gerçekleştirdik hem de mutfaklarında açığa çıkan gıda atıklarını uygulamalı olarak bokashi kompost yöntemiyle dönüştürmeyi deneyimlediler.

Bunların dışında Dönüştür Gitsin Eğitim ve Uygulama Merkezimizde üç yıldır doğal yollarla tarım yapmak için permakültür uygulamaları üzerinde duruyoruz. Merkezimizde deneyimlediğimiz yöntemleri takipçilerimizle paylaşarak ortak bir fayda sağlamaya gayret ediyoruz. Dikim yaptığımız bitkilerimizi gıda atıklarından yapılmış bokashi kompost ile besliyoruz, bu sayede toprağın iyileşmesi ve organik madde oranının artırılmasına katkı sağlıyoruz. Çıkan sonuçları yine takipçilerimizle paylaşarak onların da benzer uygulamalar yapabilmesi için cesaretlendirmeye çalışıyoruz. Gıda atığı çöp değil, altın değerinde bir malzemedir, bunu her fırsatta uygulamalı olarak gösteriyor olmak çok ama çok önemli.

Ayrıca atıksız kamplar yaparak hem doğayla birlikte oluyor hem de  kamp boyunca  katılımcıların  gıda atığı yaratmadan kamp alışverişi yapmaları, atık yaratmadan yemek pişirebilmeleri ve her şeye rağmen açığa çıkan gıda atıklarını da doğayla nasıl buluşturacaklarını tecrübe ettikleri bir kamp deneyimi yaşatmaya çalışıyoruz.

Ev içinde oluşan gıda atıkları bütçelere ne kadar zarar veriyor?

Ev içinde ya da  restoranlarda en çok atık yarattığımız gıdalar maalesef sebze ve meyveler oluyor. Atık yarattığımız meyve ve sebzeler tüketim alışkanlıkları özelinde değişiyor olmalarına rağmen alım gücünden bağımsız olarak her mutfakta hep meyve ve sebzeler atık   olma konusunda ilk sırada yer alıyor. Dönüştür Gitsin olarak yaptığımız ölçümlendirmelerde  en çok atık yarattığımız meyve sebzeler; limon (%42), sivri biber (%32), muz (%26), mandalina (%25) ve elma (%20).

Şöyle kaba bir hesaplama yaptığımızda 1 kg limon satın aldığımızda ortalama 420 gramını direkt çöpe atıyoruz (kabuk olarak). Limonun bir kilosunun bugünkü ortalama satış fiyatının 18 TL olduğunu düşünürsek, ortalama her bir kg için 7 TL’yi çöpe atıyoruz demektir.

Oysa limon kabukları alternatif pek çok şekilde tüketilebilir. Bu sadece bir örnek. Her türlü gıdanın atık olduğunu düşünerek attığımız kısımları, hâlâ yenilebilir ve sağlıklı durumda olan ve alternatif menülerle çok lezzetli hale getirilebilecek gıdalardır.

Gıda atıklarına son vermek için neler yapılmalı?

Size basitçe atıkların dönüştürülmesi için yapılması gerekenleri anlatarak bu soruya cevap verebilirdim ancak bu çok geçici bir cevap olurdu; çünkü var olana çözüm bulmak anlık ve geçici olacaktır. Bizim ise kökten bir değişime, bir seferberliğe ihtiyacımız var. Her şey bireylerin farkındalıklarının artması ve bu sayede kendi yarattıkları atıkları azaltmaya başlamasıyla başlayacak. Dikkat ederseniz ev içinde atığı yaratan biz bireyleriz, sokağa çıktığımızda, restoranlara gittiğimizde, pikniklerde, buluşmalarda, bayramlarda, aklınıza gelebilecek her durumda atık yaratmaya devam eden yine biz bireyleriz. O nedenle bireylerin önce toplum olmanın gerekleri konusunda hassasiyet göstermeleri, sonra da kendi eylemlerinin başkalarına ve büyük fotoğrafta çevreye, dünyaya ne kadar etki ettiğini anlamaları gerekiyor. Bu söylendiği kadar kolay bir iş değil elbette. Bakanlıklar düzeyinde bir seferberlik gerektiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı bütün okul müfredatlarına atıklarla ilgili kapsayıcı dersler ekleyebilir; bu dersler atıkların neler olduğunu anlatırken, ayrıştırma ve dönüştürme eğitimlerini de içerebilir. Halk Eğitim Merkezleri, yerel yönetimler mahalleler bazında eğitimler ve uygulamalar başlatabilir. Kendi etrafını dönüştüren bireyler başkalarına da örnek teşkil edecektir. Üniversitelerde atık yönetimi ve dönüştürülmesi üzerine teknolojiler ve uygulamalar konulu dallar açılarak gelecek nesiller eğitilebilir. Kısacası başta söylediğim gibi eğitim şart!

Türkiye’de gıda üretimi ve gıda atığı ne kadar ?

2021 Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Endeksi Raporu’na göre Türkiye’de her yıl kişi başına 93 kilogram, toplamda ise 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor. Bu verilere göre ülkemiz dünya çapındaki sıralamada maalesef üçüncü sırada yer alıyor. Rakamlar çok çarpıcı. Yine aynı rapora göre dünyada her gün 13 milyar insanı doyurabilecek gıda üretilirken, her dokuz insandan biri açlık çekiyor. Türkiye’nin, dünyanın en büyük 10’uncu tarım üreticisi ülke olduğunu dikkate alırsak, ne kadar çok gıda üretimi yaptığımız ve bir o kadar da israf ettiğimiz daha kolay hayal edilebilir diye düşünüyorum.

Selin Babacan
ADMINISTRATOR
PROFİL

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar