“Koronavirüs döneminde tüm Türkiye’de 150 bin aileye ulaşmayı planlıyoruz”

“Koronavirüs döneminde tüm Türkiye’de 150 bin aileye ulaşmayı planlıyoruz”

Temel İhtiyaç Derneği’nin (TİDER) Genel Müdürü Nil Tibukoğlu Yurdakul, 14 Nisan Salı günü, MuhabbetKutusu’yla “Gıdanın Korunması ve İsrafla Mücadele” hakkında bir sohbet gerçekleştirdi. Yurdakul, konuşmasında gıda bankacılığının önemini, sistemin nasıl işlediğini ve israfı önlemek için neler yapabileceğimizi anlattı.

TİDER’in afet zamanlarında insanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla on sene önce kurulduğunu belirten Genel Müdür Nil Tibukoğlu Yurdakul, “Gıda bankalarımızda israftan kurtarılmış ürünler bulunuyor. Bunlara aynı zamanda ‘piyasa değerini yitirmiş ürünler’ de diyoruz. Örnek vermek gerekirse, bebek bezi almak isteyen bir anne paketi açıp bezin dokusuna bakar. O açılmış paketi artık kimse almaz. Başka bir örnek ise, bazı ürünlerin etiketinin değişimi ürünün kendisinden daha pahalıya mal olur. Bu sebeple ürünler çöpe gönderilir. Dünyada 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Bu ürünler çöpe atılmadan bir gıda bankasına gönderildiğindeyse israftan kurtarılıyor. Bu ürünler israf edilseydi, 1,5 ton karbon salınırdı, çevre kirlenirdi ve toprağın verimliliği azalırdı. Bütün bunlar tarım ürünlerinin zarar görmesine neden olurdu.  Bu sebeple ürünlerin gıda bankalarına gönderilmesi önemli” sözleriyle gıda bankacılığının önemini anlattı.

“Kimsenin temel ihtiyacını biz belirleyemeyiz”

Koronavirüs döneminde tüm Türkiye’de 150 bin aileye ulaşmayı planladıklarını belirten Yurdakul, “Gıda bankacılığının market formatına inanıyoruz. Kimsenin temel ihtiyacını biz belirleyemeyiz. İhtiyaç sahibinin de bir gıda bankasına gidip istediği ürünü seçmeye hakkı var. Bizim on senedir yapmaya çalıştığımız şeyin sonucu olarak, neredeyse normal bir marketteki kadar ürün var. Gıda bankacılığı bizimki gibi doğru şartlarda yapılırsa, bebek bezine ihtiyacı olan bebek bezini, makyaj malzemesine ihtiyacı olan makyaj malzemesini alabilir. Herkesin bir kart puanı var. Her ürünün de bir puanı var. Buna göre karttan puanlar düşüyor. Gıda bankasına gelen insanlar ise geliri olmayanlar, geliri olmamasına rağmen kira verenler, evde hasta birisine bakması gerektiği için çalışamayanlar. Bu kişilerin de belgeleri var. Diğer türlü, bilabedel bir yardım olduğu için suistimale çok açık olurdu. Bunun için gelenlerin gerçekten ihtiyaç sahibi olduğuna emin olunması gerekiyor” diyerek gıda bankacılığı sistemini anlattı.

“Plastik, kâğıt ve metali bir arada ayrıştırabilirsiniz”

Ürünler çöpe gitmemesi için için raflardan son kullanma tarihi yakın olan ürünü almayı tavsiye eden Yurdakul, “Türkiye atık ithal eden bir ülke çünkü geri dönüştürülecek atık bulamıyoruz. Bir geri dönüşüm kutusu elbette vardır çevremizde. İlla kapımızın önünde olmasına gerek yok. Plastik, kâğıt ve metal geri dönüşümü çok değerli. Bunları belediyelerin koyduğu geri dönüşüm konteynerlarına atıyorsunuz. Sizin mahallenizde yoksa bile bir ilerideki mahallede vardır. İlerideyse her mahallede olacak. Camın ise tamamen ayrı toplanması gerekiyor. Şişecam firması bunu gönüllü olarak yapıyor. Bu arada plastikler çok da masum değil. Temizlenmeleri için çok fazla su tüketiliyor. Öncelikle, plastiği az tüketmemiz gerekiyor. Tüketirsek de ayrıştırmalıyız. Atmadan önce de sudan geçirip atmamız çok iyi olur. Böylece onun temizlenmesi için gereken su miktarı da lekeler kurumadan temizlendiği için azalır” diyerek geri dönüşüm için önemli noktaları da paylaştı.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar