Veri nedir, ne için kullanılır ve kimlerin elindedir?

Veri nedir, ne için kullanılır ve kimlerin elindedir?

Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı’nın sosyal izolasyon dönemi boyunca her Perşembe günü gerçekleştirdiği webinar yayınlarının 2 Nisan’daki konukları TED Üniversitesi Uygulamalı Veri Bilimi Merkezi’nden İnan Utku Türkmen ve Kodluyoruz’dan Gülcan Yayla ile Bahar Zurnacı oldu. “Sosyal Fayda için Veri Bilimi” adlı webinarda, toplumsal sorunları anlamak ve etkili çözüm önerileri geliştirmek için veri biliminin rolü, dünyada ve Türkiye’de yürütülen sosyal fayda için veri bilimi program örnekleriyle paylaşıldı.

Veri bilimiyle sosyal faydanın nasıl kesiştiğini anlatan TED Üniversitesi Uygulamalı Veri Bilimi Merkezi Öğretim Üyesi İnan Utku Türkmen, “Veri odaklı çalışmak sosyalden bağımsız değil. Yazıyla veri tutmanın tarihi birbirine paralel olarak ilerliyor. Ayrıca, veriyi tutmamız ve işlememiz de toplumsal ihtiyaçlarla ilişkili. Kil tabletlere yazıldığı dönemde de şimdi de veriyi işleme yöntemimiz, insan beyninin bunu yorumlaması benzer şekilde işliyor. Veriyi tarihten beri tutuyoruz ve kullanıyoruz. Bunu görselleştirerek daha hızlı bir şekilde kullanmak yaygın yöntemlerden biri. Ham veriyi kullanmıyoruz, bunu değiştiriyoruz, dönüştürüyoruz. Bugün geçmiştekiyle aynı soruları ve konuları tartışıyoruz. Sadece teknoloji ve araçlarımız daha ileri seviyede” dedi.

Büyük veri nedir?

Büyük veri kavramını da ele alan Türkmen, “Veriyi depoladığımız yere veri tabanı diyoruz. Bugün kullandığımız büyük veri kavramı yapılandırılmış veriden farklı. Büyük veri nedir? Bir dosyanız var ama sürekli yeni veri geliyor. Bu yeni veri bu tabloya sığmayacak. Bunları nereye koyacağınız bir problem oluşturuyor. Bu veriler içinden arama yapmanız ise ayrı bir problem. Büyük veri, sürekli akan bir veriyi nereye koyabileceğinize ve nasıl arama yapabileceğinize dair bir şablon. İnsanların aklına veri deyince he matematiksel şeyler geliyor ama resimler, haritalar, görseller de birer veri. Veriyi kullanmanın tarihte sosyal tarafta uygulamaları da vardı ve var olmaya devam edecek. Sosyal Fayda için Veri Bilimi projemizin de ana hedefi farklı alanlardan kişilere veriyi nasıl kullanacaklarını öğretmek. Biz kendi alanlarımız üzerine bu yöntemi koydukça, veriyi işledikçe kendi alanlarımıza daha fazla değer katacağız” sözleriyle programın amacını belirtti.

“Türkiye’de kişi başına düşen yazılımcı konusunda Avrupa’nın en gerisindeyiz”

Kodluyoruz Kurucu Ortaklarından Gülcan Yayla “Türkiye’de kişi başına düşen yazılımcı konusunda Avrupa’nın en gerisindeyiz. Bununla birlikte, bu en çok büyüyen alan. Aynı zamanda, Türkiye’de 4 kişiden 1’i işsiz. Yani şirketler yazılımcı, gençlerse iş bulamıyor. Biz de bu iki konuyu birleştirdik” sözleriyle Kodluyoruz’u anlattı.

“Şu anda en değerli veriler sağlık bilgileri”

Verinin kartopu etkisiyle arttığını belirten Yayla, “Veri kimin elinde, veriyi kim izliyor ve kim satıyor diye baktığımızda Google’ın gözetim kapitalizmini nasıl başarıyla gerçekleştirdiğini görüyoruz. Peki veriler neden değerli? Firmaların kişisel ürünler geliştirmeleri için verilere ihtiyaçları var. Şu anda en değerli veriler sağlık bilgileri. Daha sonraysa, ne zaman evleneceğin, çocuk bekleyip beklemediğin gibi bilgiler geliyor. Özel şirketler gözetim kapitalizmini kurmuş ve işletiyorlar. Bu veriyi işleyecek yetenekler kimin elinde diye baktığımızdaysa Amazon’un açık ara lider olduğunu görüyoruz. Ardından Google ve Microsoft geliyor. Facebook ise Nvidia’nın ardından beşinci sırada yer alıyor. Ülke bazında baktığımızdaysa açık ara önde olan ABD olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, Çin de çok büyük yatırımlar yapıyor. Türkiye’de ise bu alanda çalışan kişi sayısının 3 bin 385 olduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin çoğu da özel sektörde çalışıyor” sözleriyle verinin globalde ve Türkiye’deki durumunu ele aldı.

“Kâr amacı gütmeyen kurumların yüzde 60’ı karar verirken veriyi kullanmıyor”

Sosyal fayda için çalışan kurumlardaki durumdan da bahseden Yayla, “Türkiye’de bu konuda bir araştırmaya rastlayamadım fakat ABD’dekinden farklı olacağını sanmıyorum. ABD’deki bir araştırmaya göre kâr amacı gütmeyen kurumların yüzde 60’ı karar verirken veriyi kullanmıyor. Bu kırmızı alarm demek. Bunun sebepleri arasındaysa, yüzde 79 oranında veriyi işleyecek zaman ve yeteneğin olmaması yer alıyor. Ardından, yüzde 55 ile çalışanların veriyi işleyecek bilgisi olmaması, yüzde 46 ile verinin tek bir yerde tutulmaması, yüzde 42 ile veriyi işleyecek araçların bulunmaması ve yüzde 36 ile kurumların yeterli veri toplamaması geliyor. Yani bu alan bu kadar büyürken en önemli nokta insan kaynağı yetiştirmek. Biz de bu sebeple, Sosyal Fayda için Veri Bilimi programını gerçekleştiriyoruz. Farklı alanlardan gelen kişiler, en azından hangi veriyi toplamaları gerektiğini ve bunları nasıl analiz edebileceğine öğrenmeli. Bu program da bunun için bir başlangıç” dedi.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar