“Tiyatro, böylesi kriz anlarında felaketlerin içinden çıkmamız için apayrı bir soluk” 

<strong>“Tiyatro, böylesi kriz anlarında felaketlerin içinden çıkmamız için apayrı bir soluk”</strong> 

27 Mart Dünya Tiyatro Günü için Tiyatro Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Yeşim Özsoy ile buluşmamızda Tiyatro Kooperatifi’nin kuruluş hikâyesi, 6 Şubat depremi için hayata geçirdikleri projeler, tiyatronun iyileştirici gücü ve depremin hem tiyatro sanatçıları hem de sahnelere olan etkisine dair bir sohbet gerçekleştirdik.  

“Tiyatro iyidir, iyileştirir.” 

Tiyatro Kooperatifi nedir ve ne hedefler? Bize kuruluş hikâyenizden ve yaptıklarınızdan kısaca bahsedebilir misiniz? 

Türkiye’deki özel tiyatrolar için 21. yüzyılda dünya standartlarında tiyatro yapabilme alanını tesis etmeyi hedefliyoruz ve ekonomik fayda üretme potansiyeline sahibiz. 

Mayıs 2018’de 13 özel tiyatronun girişimiyle başlayan çalışmalarımız, 19 özel tiyatronun aramıza katılması ve 26 Haziran 2019’da Tiyatro Kooperatifi’nin resmi olarak İstanbul’da kurulmasıyla sonuçlandı. Bugün, 77 özel tiyatronun dahil olduğu büyük ve güçlü bir yapıyız. Pandemiden evvel 26 sahnemiz vardı. Şu an ise bu sayı 21.  

Ana hedeflerimiz; Kooperatif ortakları için sosyal ve ekonomik fayda üretecek projeler ve iş birlikleri geliştirmek, kooperatifin dayanışma ve etki alanını büyütecek yerel, ulusal ve uluslararası ortaklıklar yaratmak, kamu kurumları, yerel yönetimler, akademi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortak projeler üretmek sayılabilir.  

Aynı zamanda kısa bir geçmişimiz olmasına rağmen Mozaik Kültür Vakfı yoluyla Anadolu’da da her bölgede tiyatro kooperatifi kurulmasını sağladık ve bu yolla dayanışmamızı, hak savunuculuğumuzu büyüterek temsiliyetimizi güçlendiriyoruz.  

6 Şubat depremi için #SahnedenDayanışma projesini başlattınız? Bize bu projeden bahsedebilir misiniz?  

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde milyonlarca kişiyi etkileyen depremlerde hayatta kalanlarla dayanışmak için #SahnedenDayanışma çağrısı altında projelerimiz var. 

Tiyatro Kooperatifi, ortağı 76 özel tiyatronun katılımıyla başlattığımız kampanyada oyun gelirlerinin depremzedelerle paylaşılmasının yanı sıra, bölgedeki hayatın normalleşmesi ve toplumsal iyi oluşa katkı sunacak projeler de yürütmeyi hedefliyoruz ve bunlardan ikisi gerçekleşiyor.  

Sahneden Dayanışma altında ilk aklımıza gelen konulardan biri gişe paylaşımı, aktarımı oldu. Her tiyatro kendi elinden geldiğince, oyun gelirlerinin tamamını veya bir kısmını seçecekleri Afet Platformu’na dahil Sivil Toplum Kuruluşu’na, kendi imkânları doğrultusunda bağışlama yolunda ilerliyor. Ayrıca Tiyatro Kooperatifi ortağı özel tiyatrolar, Afet Platformu’na üye herhangi bir sivil toplum kuruluşunun üyesi, gönüllüsü veya destekçisi olan seyircileri, 1 Mart 2023’ten başlayarak 2022-2023 sezon sonuna kadar #SahnedenDayanışma kontenjanıyla oyunlarında misafir etme yöntemini de uyguluyorlar.  

Yanı sıra depremden direkt etkilenen illerde faaliyet gösteren paydaşları Akdeniz Bölge Tiyatro Kooperatifi ve Ahura Tiyatro Kooperatifi’ne dahil tiyatroların yeniden sahnelere dönebilmesi için depremzede meslektaşlarıyla dayanışma içinde toplantılar düzenledik ve meslektaşlarımızın en çok arzuladıkları şeyin sahnede olmak olduğunu anladık. Bu sebeple İBB Kültür ile 27 Mart kapsamında İstanbul’a turneye gelmelerini sağladık. 26 Mart Hatay Ortak Sahne’nin “Halktan Biri” oyunuyla başlayan proje devam ediyor. 

Tiyatro Kooperatifi olarak ayrıca depremden etkilenenler yeniden bir hayat kurarken, başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere toplumsal iyi oluşu destekleyecek faaliyetler yürütmeyi düşünme noktasında bölgeye giderek depremzede çocuklarla buluşmak, oyunlar, atölyeler, drama çalışmaları içeren bir projeyi hayata geçirmek için bir çalışma grubu oluşturduk. Başta gönüllü ilerleyen bu grup şimdi Tiyatro Kooperatifi olarak aldığımız desteklerle 23 Nisan’dan itibaren bölgede projemizi 2 ay boyunca 2 ayrı ilde gerçekleştirebileceğiz.   

Bu projeye seyircilerin ve ekiplerin tepkisi nasıldı? 

Tüm projeler seyirci tarafından hep yüksek bir ilgi görüyor. Ekipler ellerinden gelen her şeyi yapmak istiyor. Burada büyük meblağlar söz konusu değil; ama acıyı paylaşmak, unutmamak için ihtiyaçların altını çizmek ve bölgeye derman olabilmek önemli. Kriz anlarında tiyatronun gücünün ortaya çıkması aslında ne kadar elzem bir alan olduğunun da altını çiziyor.  

Depremden tiyatro sanatçıları ve sahneler nasıl etkilendi? Durumu iyileştirmek için ne yapılmasını önerirsiniz? 

Her kriz anında olduğu gibi en fazla etkilenen alanlardan biri tiyatro. Maalesef belediye, şehir ve devlet tiyatroları dışında kalan özel tiyatrolarımız kriz anlarında sistemin çarpıklığından kaynaklı her zaman büyük zarar görüyor. Biz kurulduğumuzdan beri sistemin değişmesi için çaba gösteriyoruz ve hem bakanlığa hem belediyelere hem de özel sektöre ama temelinde mevzuat konu olunca tabii devletimize önerilerde bulunuyoruz, dosyalar hazırlayıp avukatlarımızla çalışıyoruz.  

Temelinde altını çizdiğimiz konular;  

• Tiyatrolar ticarethane, tiyatro sanatını icra edenler de tacir değildir. Mevcut mevzuatta özel tiyatroların faaliyetlerine özgü bir tanım yapılması gerekmektedir. 
• Özel tiyatroların üstündeki ağır vergi yükü kaldırılmalıdır. 
• Özel sektörün tiyatro alanını desteklemesi teşvik edilmelidir. 
• Özel tiyatroların bağış alabilmesinin önünün açılmalıdır. 
• Özel tiyatrolara yapılan çok sınırlı destek genişletilmelidir. 
• Özel tiyatrolara SGK teşviki verilmelidir. 
• Belediyecilik mevzuatında kültür sanat alanıyla ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. 

Sanatın afet sonrası bölgenin kalkınmasında ve toplumsal iyileşmede nasıl bir etkisi olabilir? Bu etkiyi güçlendirmek için neler yapılabilir? 

Kriz anlarında sanat her zaman toplumun ilk başvurduğu alan oluyor. Acıyı ve sevinci paylaştığımız bir alan olarak tiyatronun bölgede var olması bu anlamda çok önemli. Rutin hayatın içinden geçerken bile nefes aldığımız bir alan olan tiyatro, böylesi kriz anlarında felaketlerin içinde çıkmamız için apayrı bir soluk.  

Dünya Tiyatro Günü için vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Dünya Tiyatro Günü’nde her şeyin üstünde seyircimizle kucaklaşmak ve sahnelerde bizi yalnız bırakmamalarını istediğimizi, her aldıkları biletin sanata ve tiyatroya katkısı olduğunun altını çizmek isterim.  

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar