Dünyada, 800 milyondan fazla insanın temel insani gereksinimlerini karşılamak için savaş veriliyor. Yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılında kabul edilen 17 hedeften ilki olan Yoksulluğa Son maddesini inceledik. Günümüzde insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sorun, yoksulluk. 1990 ila 2015 seneleri
Dünyada, 800 milyondan fazla insanın temel insani gereksinimlerini karşılamak için savaş veriliyor. Yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılında kabul edilen 17 hedeften ilki olan Yoksulluğa Son maddesini inceledik.
Günümüzde insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sorun, yoksulluk. 1990 ila 2015 seneleri arasında aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısı 1,9 milyardan 836 milyona düşse de, hâlâ 100 milyonlarca kişi en temel insani gereksinimlerini karşılamak için çabalıyor. Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir kalkınma Hedeflerinin ilki olan ‘Yoksulluğa Son’ hedefinin amacı ise 2030 yılına kadar yoksulluğu tüm şekilleriyle sona erdirmek.
Birleşmiş Milletlerin küresel kalkınma ağı BM Kalkınma Programı’na (UNDP) göre, yoksulluğun dünyada birçok boyutu var. Bunların oluşmasının başlıca nedenleri arasında işsizlik, toplumsal dışlama, afetler ve diğer dış etkenlere açık olan kesimlerin üretkenliğinin düşmesi bulunuyor. 2030’a kadar yoksulluğun sona erdirilmesi için ekonomist Jeffrey Sachsʼın hesabına göre her yıl yaklaşık 175 milyar dolar harcanması gerekiyor. Bu da gelişmiş ülkelerin toplam gelirlerinin yüzde 1’inden az bir miktar. Yoksulluğun sona erdirilmesi için herkesin katkıda bulunması gerekiyor çünkü, toplumsal refahın artması için diğer insanların da refah içinde olmaları gerekir. Artan eşitsizlikler ekonomik gelişmeyi engelliyor, toplumsal uyumu zedeliyor, siyasi ve sosyal gerginliği artırıyor.
En zengin ülkelerde 30 milyon çocuk yoksulluk içinde büyüyor
UNDP’nin bulgularına göre, dünyada 800 milyondan fazla insan günde 1,25 dolardan daha az gelirle geçinmeye ve hayatta kalmaya çalışıyor. Çoğunun yeterli gıda, temiz içme suyu ve sıhhi koşullara erişimi bulunmuyor. Çin ve Hindistan gibi ülkelerdeki hızlı ekonomik büyüme, milyonlarca insanı yoksulluktan kurtarmış olsa da sonrasındaki ilerleme dengesiz olduğu görülüyor. Bu dengesiz gelişim, gelişmiş ülkeleri de etkiliyor. Günümüzde dünyanın en zengin ülkelerinde toplam 30 milyon çocuk yoksulluk içinde büyüyor.
Yoksulluğa Son hedefinin beş alt başlığı bulunuyor. Bu alt başlıklar yoksulluğun farklı boyutlarını göz önüne getirirken, nelerle mücadele edilmesi gerektiğini gösteriyor. 2030’a kadar gerçekleştirilmesi hedeflenen beş maddeyi özetlemek gerekirse; günde 1,25 dolardan az bir parayla geçinenlerin refahının sağlanması, yoksulluk içinde yaşayan insan sayısının yarıya indirilmesi, sosyal koruma önlemlerinin hayata geçirilerek yoksul kişiler için korunma sağlanması, yoksul insanların ekonomik kaynaklara ulaşması, temel hizmetlere erişimin sağlanması ve yoksul durumdakilerin ekonomik, sosyal ve afetlere karşı kırılganlıkların azaltılması amaçlanıyor.
Dünyanın farklı bölgelerinde hayata geçirilmiş, Yoksulluğa Son hedefini kapsayan birçok başarılı proje var. Bu projelerden, girişimcileri desteklemek için kurulan BBVA Mikrofinans Vakfı’nı ve Kuzey Makedonya’daki anaokuluna kurulan aşevini inceleyelim.
Yoksulluğa karşı girişimcilere destek projesi: BBVA Mikrofinans Vakfı
İspanya bankası BBVA, insanların yoksul veya savunmasız olduğu bölgelerdeki refahı sağlayabilmek için fırsatlar yaratacak BBVA Mikrofinans Vakfı’nı kurdu. Girişimcilerin zaman içindeki ilerlemelerini ve işletmelerinin nasıl büyüdüğünü takip eden vakıf, mikrofinansı daha iyiye götürecek yenilikler getirerek, girişimcilerin gelişimlerini teşvik etmek ve yoksulluğu azaltmak için hizmet sunuyor.
BBVA grubundan bağımsız olarak yönetilen vakfın topladığı bağışlarla Latin Amerika’da bir mikrofinans kurumu oluşturmak isteniyor. Dünya Bankası’na göre en büyük hedef her üç kişiden ikisinin yoksul olduğu bölgelerde yoksulluğu bitirmek. Bu amaçla, BBVA Mikrofinans Vakfı’nın 2030 yılı tahminine göre, yoksulluğu düşürmek için 25 milyar doların üzerinde verimli kredi kullanılacak.
Tek çözümle birçok fayda: Anaokuluna aşevi
Bir diğer örnek ise Kuzey Makedonya’nın Demir Kapija kasabasından. 2015 yılında UNDP ve yerel belediyenin ortaklığıyla anaokuluna kurulan aşevi, Demir Kapija’daki yoksulların bir kısmına destek olunmasını, uzun süreli işsizlerin iş tecrübesi edinmelerini ve anaokullarında çocuklar için geliştirilmiş hizmetler sunulmasını sağlıyor.
Her sabah erken saatlerde anaokulunda kurulan aşevine gelen 15 kişi, hazırladıkları sıcak turtaları ve geleneksel yemekleri kasabadaki yoksul kişilere dağıtıyor. Kasabadaki yerel işsizler arasından işe alınan mutfak asistanları ise hem kendileri hem de başka ihtiyaç sahipleri için çalışarak, sürdürülebilir bir döngüde rol alma şansı buluyor. Kurulan aşevi, anaokulunun daha fazla öğrenciyi ağırlamasını sağlarken, aynı zamanda yöre halkına ücretsiz sıcak yemekler sunarak sosyal refah konusunda yardımcı oluyor.
Programın en büyük güzelliği, üretilen tek bir çözümle ülkenin en büyük kalkınma sorunlarından ikisiyle aynı anda mücadele etmesi. Program, belediyelerin nüfusun en korunmasız üyeleri için bir sosyal güvenlik ağı oluşturmasına yardımcı olurken aynı zamanda iş piyasasına girmeye çalışan insanlar için değerli iş becerileri kazanmalarını sağlıyor.
Bu programın başarılı olmasının nedeni ise katılan her belediyenin engelli bireylerin günlük bakımı veya çalışan ebeveynlerin okul öncesi dönemindeki çocukları gibi özel alanlara odaklanması.
Yoksulluğa nasıl çözüm bulabiliriz?
Yoksulluğa çözüm sağlamak için neler yapabiliriz konusunda UNDP, statülerimize göre elimizden neler gelebileceği hakkında bize bazı fikirler veriyor. Eğer gençseniz; aktif olarak siyasi karar mekanizmalarıyla irtibat kurarak haklarınızı savunabilir, yenilikçilik ve eleştirel düşünceyi destekleyerek yoksulluğa çare bulunmasına önemli katkı yapabilirsiniz. Eğer özel sektördeyseniz; yoksullar için ekonomik fırsatları destekleyebilir, mikro ya da küçük işletmeler ve kayıt dışı çalışanlar gibi en yoksul ekonomik kesim üzerinde yoğunlaşabilirsiniz. Eğer bilim insanı veya akademisyenseniz; yoksulluğun sonuçları hakkında farkındalığı artırmak için çalışabilirsiniz.
