Sürdürülebilir geleceğe katkı sunacak 6G teknolojisi 2030 yılına kadar hayata geçirilecek

Sürdürülebilir geleceğe katkı sunacak 6G teknolojisi 2030 yılına kadar hayata geçirilecek

5G teknolojisinin yaygın olarak kullanılmasının üzerinden sadece birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen, 6G araştırmaları halihazırda devam ediyor. Sürdürülebilir geleceğe doğru daha iyi bir zemin oluşturacak 6G teknolojisinin 2030 yılına kadar hayata geçirileceği öne sürülüyor.

Yeni nesil kablosuz teknoloji, çevremizle etkileşim içinde olmamızı sağlarken, çeşitli endüstrilerde yeni kullanım modellerinin kilidini açmamızı vaat ediyor.

6G için ortaya çıkan vizyon, insanları etkileyen fiziksel ve dijital dünyaların etkileşim şeklini dönüştürmek için anlık ve her yerde bulunan bağlantıyı mümkün kılıyor. Bu yenilik, daha fazla entegrasyon için veri geliştirme, ölçümleme ve iletişimden yararlanmanın yeni yolları anlamına geliyor. Teknoloji, holografik bellek iletişimini, dokunsal interneti, akıllı ağ operasyonlarını, ağ ve programlama yakınsaması gibi daha birçok heyecan verici olasılığı destekleyebiliyor.

6G’nin, dijitalleşmeyi hızlandıran ve kritik endüstrilerde iş inovasyonunu destekleyen yeni bir kablosuz çağı işaretleyeceği ve 5G’nin yeteneklerini genişletirken aynı zamanda onun çok ötesine geçeceği belirtiliyor.

Daha sürdürülebilir bir geleceği şekillendiren teknoloji

Ekonomik rahatlığın yanı sıra, yarının teknolojilerinin olumlu çevresel ve sosyal değişim sağlaması zorunlu hale geldiğinden, 6G bu ihtiyaca verilecek yanıtın temelini oluşturuyor.

Akademik erkan ve endüstri liderlerinden oluşan 6G Flagship konsorsiyumu, yeni teknolojinin araştırmalarına rehberlik ederken, teknik bir inceleme yayınlayarak 6G’nin insanlığa yardım etme yolunda oynayabileceği rolü ortaya koyuyor.

Temel itici güç olarak sürdürülebilirliğe odaklanan 6G araştırmalarının çeşitli sektörler bazında kullanılması

İklim değişikliği artan sıcaklıkları ve aşırı hava koşullarını beraberinde getirirken, dünya vatandaşları acil eylem talep ediyor. NASA, artan karbon emisyonlarının 19. yüzyılın sonlarından bu yana gezegenin ortalama sıcaklığını 1,18 santigrat derece yükselttiğini ve son yedi yılın kayıtlardaki en sıcak yıl olduğunu bildiriyor.

Dünya genelinde 135 ülke ve yüzlerce şirket karbon nötr olma sözü verdi. Teknoloji sektörü, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik uzun vadeli çözümler üretmeye hazır. Elektronik tasarımın, temiz enerji sistemlerinin geliştirilmesini, çevresel uygulamalar için veri analitiğini ve karbon emisyonlarını azaltan makine teknolojisindeki gelişmeleri destekleyecek şekilde ilerlemesi için çalışmalara devam ediliyor.

Ulaşım- ulaştırma-taşıma

EPA’ya göre, Amerika Birleşik Devletleri ulaşım endüstrisi yüzde 29’luk payıyla sera gazı emisyonlarına en büyük katkıyı sağlıyor. 6G sayesinde, bağlantılı araçlar ve toplu taşım altyapısını kapsayan akıllı ulaşım ve lojistikte yeniliklere imkan sağlanacağı belirtiliyor. Sürücüsüz elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla temiz enerji teşvik edilirken, trafik akışı optimize edilerek emisyonların azaltılmasının mümkün olacağı ve yeni teknolojilerin kombinasyonuyla araçların, trafik kameralarının ve yolların eş zamanlı olarak iletişim kurmasının destekleneceği öne sürülüyor.

The Global System for Mobile Communications (GSMA)’nin 2020 etki raporu, telematik yoluyla araç izleme, rota optimizasyonu ve yakıt verimliliğindeki artışın, 2018’de bir milyon aracın trafikten çıkarılmasına eşdeğer olan 105 milyon ton sera gazının önlenmesine yardımcı olduğunu tespit etti. Toronto’da, trafik ışıklarının kendiliğinden öğrenmesini ve kalıpları tanımasını sağlayan akıllı bir trafik yönetim sistemi, seyahat sürelerini yüzde 25’e kadar kısaltarak, emisyonları yüzde 13 oranında azalttı.

Üretim

6G teknolojisinin, üretimin tüm aşamalarını modernize etme yeteneği sahip olan 5G’nin üzerine inşa edileceği açıklanıyor. Bağlantılı makineler ve yardımcı robotlarla, daha verimli ve esnek tedarik zincirleri sağlamak adına manuel süreçleri otomatikleştirerek üretim ve tedarik zinciri yönetim faaliyetlerinin tümünün yönetilebileceği öne sürülüyor.

6G özellikli üretim tesisleri, enerji ve su kullanımını izleme ve yönetme, karbon emisyonlarını azaltma ve yenilenebilir enerjiden yararlanma yeteneklerini geliştirmeye destek olacak. Örneğin Ericsson’ın Akıllı 5G Fabrikası, atık oluşumunu yüzde 5 azaltarak, enerji maliyetlerinde yüzde 5 tasarruf sağladı ve toplam enerji verimliliğini yüzde 24 artırdı.

Tarım          

Kablosuz erişimi kırsal alanlara kadar ulaştırma ve yaygınlaşmasını sağlama, 5G ve sonrasında 6G’nin temel faydası olarak biliniyor. Bu hizmet, kimyasal gübreler, böcek ilaçları ve hayvansal atıklar yoluyla atmosfere zararlı gazların salınımına neden olan tarım sektörü için yeni sürdürülebilirlik fırsatları sunuyor.

Akıllı tarım, mahsul üretimini optimize etmenin, kaynakları korumanın ve toprak sağlığını iyileştirmenin yeni yollarının şifresini çözerek, çiftçilerin karbon ayak izini azaltmalarına yardımcı olur.

GSMA raporu, Kaliforniya’da güneş enerjisiyle çalışan sensörlerin ve LTE tarafından sunulan şebekenin su tüketimini yüzde 6 ve emisyonları yüzde 5 oranında azalttığını ortaya koydu. Yakın tarihli bir Qualcomm araştırması, IoT özellikli dronlar ve sensörler tarafından toplanan gerçek zamanlı verilerin, genel pestisit kullanımını yüzde 50 oranında azaltabilecek daha verimli ve doğru ilaçlamaya yol açtığını buldu.

Enerji

Dünya nüfusu arttıkça, fosil yakıt tüketimini yönetme ve azaltma ihtiyacı da artıyor. 6G, yenilenebilir enerjiye geçişe yardımcı olacak ve akıllı şebekelerin gelişimini daha ilerletecek olan teknolojik imkanları beraberinde getiriyor. Akıllı şebekelerin, toplumların artan enerji taleplerini daha iyi izlemesini ve elektrik dağıtımını optimize etmesini sağlayacağı belirtiliyor.

Qualcomm raporu, 5G bağlantılı akıllı şebekelerin gaz ve elektrik tüketimini yüzde 12 oranında azaltacağını ve 6G’nin bu ilerlemeyi hızlandıracağını öne sürüyor.

Bilgi ve İletişim Teknolojisi

Telekomünikasyon ve teknoloji sektörleri bir bütün olarak ekonomi üzerinde büyük etkiye sahip olduğundan, enerji tüketimi üzerinde de benzer şekilde kritik önem arz eder.

Bilgi ve İletişim Teknolojisi endüstrisinin, halihazırda küresel elektrik tüketiminin 1/10’una eşdeğer büyük bir ayak izi katkısı bulunuyor ve önümüzdeki yıllarda bu oranın önemli ölçüde artması bekleniyor.

BİT sektörünün önemli bir bölümünü oluşturan kablosuz iletişim endüstrisi, enerji kullanımını azaltmayı ve sürdürülebilirliği operasyonel süreçlerine ve yaşam döngüsü yönetimine dahil etmeyi 6G’nin öncelikli hedefi olarak belirledi. Halihazırda 5G kapsamında var olan çeşitli teknikler, 6G için daha gelişmiş versiyonlarıyla değerlendiriliyor.

Kaynak:

https://sustainabilitymag.com/renewable-energy/a-more-sustainable-future-with-6g-at-keysight-technologies

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar