Sürdürülebilir dönüşümün üç ilkesi

Sürdürülebilir dönüşümün üç ilkesi

Önümüzdeki yıllarda sürdürülebilirlik yönetici liderler için en önemli öncelik haline gelecek. Yöneticilerin şirketlerini dönüştürme yetenekleri, varlıklarını sürdürmeleri ve yeni iş akımlarından sorunsuz faydalanmaları için kritik öneme sahiptir.

Çevresel, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir işletme olmak, derin ve köklü bir değişim gerektiriyor. Sürdürülebilirliğe yönelik çok yıllı dönüşüm yolculuğuna başlamak isteyen geleneksel firmaların, üç temel ilkeyi benimsemesi gerekiyor.

  • Cesur liderlik. İş modelini benzersiz bir amaca uygun hale getiren cesur bir vizyonla liderlik edin.
  • Sürdürülebilir yürütme. Sürdürülebilirliği icra ederken, kurumun merkezine entegre ederek harekete geçin.
  • Uyumlu paydaşlar. Sürdürülebilirlik taahhüdünü yerine getirirken, iç ve dış paydaşlarınızla uyum sağlayın.

Hissedar değerini maksimize etmekten uzaklaşarak paydaş ekonomisine geçmek zaman alacak ve bu geçiş ABD/Avrupa standartlarının gelişimine ve vatandaşların uygulayacağı baskıya bağlı olarak şekillenecek.

Ekonomi ve etiği uyumlu bir şekilde yürütebilmek adına liderlerin icraatlarını yeniden tanımlamaları gerekiyor:

  • Sürdürülebilirliğin kendileri için ne anlama geldiğini tanımlamaları. Birleşmiş Milletler, Sürdürülebilir Kalkınma için birbiriyle ilişkili 17 hedef belirledi. Çevresel sürdürülebilirlik ile ilgili olan yedi hedef ve toplumsal cinsiyet eşitliği veya kaliteli eğitim gibi hedefleri içeren diğerleri, şirketlerin paydaş güvenini kazanmak için sürdürülebilir bir toplum inşa etmede nasıl daha etkin bir rol oynayacaklarını belirlemelerine yardımcı olabilir.
  • Karlılığın ötesine geçerek yarattıkları değerin ölçülmesi. Sürdürülebilirlik yolunda, üçlü bilanço sistemi gibi yeni muhasebe kuralları ve iş modelleri şekillenerek şirket bünyelerine entegrasyonu teşvik edilecek.
  • Sürdürülebilir işletme modeli yürütülmesi. Şirketler, karbon denkleştirmeleri, tazminat ve hayırseverlik gibi başlıklar altında, ne yapacak ve nasıl yapacakları konusunda dönüştürücü ve kesin seçimlerle karşı karşıyadır.

Paydaşların sürdürülebilirlik taahhütlerine güveni rekabet avantajı sağlar

PwC, müşterilerinin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) konularında dönüşümlerine yardımcı olmak için 12 milyar dolar yatırım yapmak ve 100 bin kişiye iş imkanı sağlamak adına beş yıllık planını duyurdu.

PwC’nin küresel başkanı Robert Moritz, kurumların, geçmişle karşılaştırıldığında çok daha büyük bir paydaş grubuyla ve çok daha geniş sorun yelpazesinde daha fazla güven kazanmaları gerektiğini söylerek, bunun hiç bir dönemde bu kadar zor olmadığını açıklıyor. Şirketlerin müşterileri, çalışanları, ortakları ve yatırımcılarının yanısıra sivil toplum, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve politik kurumlar ile iş birliği yapmasının gerekliliğine işaret ediyor.

Kurumların, ESG raporlaması yanında İklimle İlgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü (TCFD) ve Sürdürülebilirlik Muhasebe Standartları Kurulu (SASB) gibi önemli yapılarla da uyumlu olmaları ve ayrıca:

  • Tüketici güveni oluşturmak için empatiyle hareket etmeleri,
  • Çalışan güvenini sağlamak, yetenekleri kazanmak ve sürdürmek için dürüstlük ilkesiyle çalışmaları,
  • Ortaklarının güvenini oluşturmak için şeffaflık ilkesini benimsemeleri ve paylaşılan değerler etrafında uyum sağlamaları gerekiyor.

Kaynak:

https://www.forbes.com/sites/forrester/2021/11/09/the-three-principles-of-sustainable-transformation/?sh=21e8b8ed7829

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar