Sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi

Sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi

Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Toplumsal Cinsiyet Farkı 2023 Raporu’na göre, cinsiyet eşitliğine ulaşmak için 131 yıl daha geçmesi gerekiyor.

Günümüzde çok sayıda krizle karşı karşıya olan dünyada, cinsiyetler arasındaki uçurumun kapatılması geleceğimiz, yaşadığımız gezegen ve küresel ekonomi için daha önce hiç olmadığı kadar önemli. 

Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre toplumsal cinsiyet eşitliği için yeterli miktarda yatırım yapılmıyor. Jeopolitik çatışmalar ve ekonomik zorluklar, birçok ülkede kamu harcamalarında kesintiye gidilmesine neden olarak kadınları olumsuz yönde etkiliyor. Veriler, önümüzdeki 5 yıl içinde dünya genelindeki ülkelerin yüzde 75’inin bu tür kesintilerle karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF), erkeklerin yüzde 72’sine kıyasla kadınların yarısından azının küresel işgücü piyasasında aktif olarak yer aldığını belirtiyor.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik ilerlemenin yıllık envanterine göre, 2030 yılına kadar bu alandaki uçurumu önlemeye yönelik harcamalarda yıllık 360 milyar dolarlık endişe verici bir açık söz konusu.

8 Mart, bu yıl ‘’Kadınlara yatırım yapın, ilerlemeyi hızlandırın’’ temasıyla kutlanıyor.

UN Women ve BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi, ‘’Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlendirilmesi’’ne yönelik ilerleme konusunda ortak bir rapor yayınlıyor ve bu rapor her yıl güncelleniyor.

Rapor, toplumsal cinsiyete özgü göstergeler doğrultusunda 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedef’inde gerçekleşen ilerlemeye ilişkin değerlendirmeler yapıyor. 

Aşağıda, 17 hedeften bazıları için derlenen bulgular sıralanıyor.

SKH1: Açlığa Son

Günümüzde yaklaşık her 10 kadından 1’i aşırı yoksulluk içinde yaşıyor ve 2030 yılına kadar 340 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu günde 2,15 dolardan daha az bir gelirle yaşamaya devam edecek. Yaklaşık üçte ikisi Sahra Altı Afrika’da yaşayacak olan bu kadınların, aşırı yoksulluğunu sonlandırmaya yönelik ilerlemenin 26 kat daha hızlı olması gerekiyor.

SKH3: Sağlık ve Kaliteli Yaşam

Temel sağlık göstergelerinden biri, doğum sırasında veya sonrasında ölen kadınların sayısını ölçen anne ölüm oranlarıdır. 2020’ye kadarki 20 yılda küresel ölüm vakaları üçte bir oranında azalmış olsa da, doğum sırasında yaşanan yüksek komplikasyon sayıları, bulaşıcı veya bulaşıcı olmayan hastalıklardaki artış nedeniyle 2015’ten bu yana ilerlemenin durduğu belirtiliyor.

2020 yılında anne ölümlerinin çoğunluğunun Sahra-altı Afrika ve Güney Asya’da meydana geldiği tespit edildi.

Dünya Ekonomik Forumu, kadın sağlığı açığını kapatmaya yönelik finansmanı hızlandırmak amacıyla 2024 Davos Zirvesi’nde Kadın Sağlığı içim Küresel İttifak’ı (Global Alliance for Women’s Health) başlattı.

SKH5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Dünya genelinde cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelede kaydedilen ilerleme oldukça yavaş ilerliyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2023 raporu, cinsiyet eşitsizliğini giderme çabalarında yalnızca yüzde 0,3’lük bir artış yaşandığını gösteriyor. Mevcut eğilimin devam etmesi halinde, küresel cinsiyet eşitsizliğinin ancak 131 yıl içinde kapanabileceği tahmin ediliyor.

Kadınlara karşı ayrımcılığı sona erdirecek ve eşitliği teşvik edecek yasalar olmadan toplumsal cinsiyet eşitliği uzak bir ihtimal olarak ortaya çıkıyor. 

Ekonomik ve siyasi alandaki eşitsizliklerin kapatılması için gereken süre dikkat çekiyor. Rapora göre ekonomik eşitsizliğin kapanması için tahmini süre 169 yıl iken, siyasi yetkilendirme alanındaki eşitsizliğin kapanması için 162 yıl gerekiyor.

SKH7: Erişilebilir ve Temiz Enerji 

Dünya genelinde yaklaşık her 10 kişiden 1’inin (%9) elektriğe erişimi yok ve bunların dörtte üçü Sahra-altı Afrika’da yaşıyor. İnsanların dörtte birinden fazlası kirletici yakıtlara ve teknolojilere güveniyor.

BM, mevcut durumun devam etmesi halinde 2030 yılına kadar 341 milyon kadın ve kız çocuğunun elektrikten yoksun kalacağını ve bunların yüzde 85’inin Sahra-altı Afrika’da yaşayacağını ön görüyor.

‘’Elektriğe evrensel erişim, 2050 yılına kadar 185 milyon kadının yoksulluğunu sona erdirebilir, aynı zamanda modern ocaklara geçiş iç mekan hava kirliliğinden kaynaklanan 6,5 milyon ölümü engelleyebilir’’ deniyor.

SKH8: İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme

Kadınların iş gücüne katılımında son yıllarda edinilen kazanımlara ragmen, hala belirgin eşitsizlikler görülüyor. Kadınlar, küresel iş gücünün yüzde 41,9’unu oluşturuyor ancak kıdemli pozisyonlardaki kadınların oranı yüzde 32,2 ile erkeklerin gerisinde kalıyor.

En son elde edilen veriler, 2019 yılında kadınların erkeklerin kazandığı her bir dolar yerine alnızca 51 sent kazandığını gösteriyor. Bu durum, toplam işgücü gelirinde kadınların payının sadece yüzde 34 olduğunu ortaya koyuyor. 

‘’Annelik cezası’’ olarak adlandırılan bu durum, kadınların çocuk sahibi olduktan sonra ayrımcılığa uğraması ve kariyerlerinin sekteye uğramasıyla ortaya çıkan cinsiyete dayalı ücret farkının büyük bir kısmını oluşturuyor.

SKH9: Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı

Dördüncü Sanayi Devrimi hızla devam ederken ve yapay zeka gibi yeni teknolojiler işlerin ve büyümenin geleceğini giderek daha fazla şekillendirirken, bilim, teknoloji, mühendislik ve metamatik (STEM) alanlarında kadınlar geride bırakılıyor.

2020 yılı verileri, küresel çapta her üç araştırma pozisyonundan yalnızca birinin ve her beş STEM işinden yalnızca birinin kadınlar tarafından yürütüldüğünü gösteriyor.

Öte yandan, kadınlar erkeklere göre daha fazla mikro saldırganlığa maruz kalıyor. Mikro saldırganlığa maruz kalan kadınlar, kendilerini psikolojik olarak güvende hissetmiyor, risk almakta, yeni fikirler önermekte veya endişelerini dile getirmekte zorlanıyor. Bununla birlikte mikro saldırganlığa maruz kalan kadınların yüzde 78’i iş yerinde kendilerini korumak için görünüşlerini veya davranışlarını değiştiriyor.

Sonuç olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik daha kapsayıcı politikaların benimsenmesi ve uygulanması acil bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Bu mücadelede devletlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün etkin bir şekilde iş birliği yapması gerekiyor.

Kaynak:

https://www.weforum.org/agenda/2024/03/iwd24-gender-equality-sdgs/?utm_source=sfmc&utm_medium=email&utm_campaign=2822734_WeeklyAgenda8March2024&utm_term=&emailType=Agenda%20Weekly

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar