“Müziği araç olarak kullanarak daha yaşanılabilir bir dünya yaratabiliriz”

“Müziği araç olarak kullanarak daha yaşanılabilir bir dünya yaratabiliriz”

Sabancı Vakfı’nın 14. Sezon Fark Yaratanlar’ını ağırladığımız özel söyleşi serimizin ilk bölümünde sanat eğitiminde fırsat eşitsizliğini azaltmak, sanat ile çevre ve doğa farkındalığı yaratmak ve bağımsız sanatçıyı desteklemek amacıyla yola çıkan Müzikist’in kurucusu Onur Kahvecioğlu ile buluşarak Müzikist’in kuruluş hikayesini, Fark Yaratanlar Programı sürecini ve gelecekte yapmak istediklerini dinlediğimiz keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Onur Kahvecioğlu ve Müzikist’i tanıyabilir miyiz?

Müzik öğretmeni ve müzisyenim. Aynı zamanda Müzikistim. Müzikist; müziğin tüm renklerini keşfe çıkan ve onu yaşayan kişiye verdiğimiz isim. Gaziantepli bir halk ozanının torunu olarak ailemdeki Türk Müziği kültürüyle büyüdüm ve farklı şehirlerde farklı kültürlerden etkilenerek sanatımı şekillendirdim. Bu yolculuk, benim müzik, doğa ve insan arasındaki bağı daha da derinlemesine anlamamı sağladı. Müzikist, daha erişilebilir bir müzik eğitimi ve müzik performans alanları için 2016 yılında Bursa’da yolculuğuna çıktı. Müziğin iyileştirici ve birleştirici gücünü doğanın etkileyici atmosferiyle birleştirerek insanlara bu deneyim alanını ulaştırmayı amaçladık. Atölyeler, söyleşiler, konserler ve festivallerle bugüne kadar binlerce kişi bu deneyimin bir parçası oldu. Müziğin doğadan var olduğu fikrini benimsiyoruz. Müzikist’te müziği doğayla buluşturan projeler geliştirmeye ve doğal alanlarda müzik etkinlikleri düzenlemeye özen gösteriyoruz. Herkesin müziğin iyileştirici gücünden faydalanabilmesi ve doğayla bağlantı kurabilmesi için bu alanları çoğaltmaya gayret ediyoruz.

Ben ise şu an İstanbul’da yaşıyorum. Son zamanlarda Müzikist’e yoğunlaşsam da aralıklarla konserler vermeye, çok kültürlü müzik eğitimi alanında akademik çalışmalar yapmaya ve parçası olmaktan onur duyduğum Darüşşafaka’da müzik öğretmeni olarak görev yapmaya devam ediyorum.

Müzikist’in kuruluş hikayesi nedir? Müzikist’i kurarken nereden ilham aldınız ve nasıl bir fark yaratmayı amaçladınız?

Müzikist, müziğin iyileştirici ve birleştirici gücünü bir araya getiren bir sivil toplum kuruluşu. Hem müzisyen hem de müzik öğretmeni olarak deneyimlediğim sorunların çözümüne odaklanan bir platform. Ülkemizde, özellikle kırsal bölgelerde sanat eğitimine erişim zorluğu yaşanıyor. Ben de çocukken İstanbul’a taşındığımızda köy okulunda üç yıl okudum ve bu sorunları bizzat yaşadım. Müzik öğretmenimiz olmadığı için enstrüman çalmayı öğrenemedim ve koro gibi etkinliklerimiz yoktu. Bu deneyimlerim, müzik eğitimi konusunda çalışmalara yönelmemi sağladı. Müzikist olarak, müzik eğitiminin erişilebilirliği üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Hem köy okullarındaki öğrencilere hem müzik bölümü öğrencilerine hem de müzik öğretmenlerine destek oluyoruz. Amacımız, müzik eğitimini güçlendirmek için geniş kapsamlı projeler gerçekleştirmek.

Müzisyenlik kariyerimde, kendi müziğimi icra edecek alanlarda görünür olma zorlukları yaşadım. Genç sanatçılar için uygun performans mekanlarının sınırlı olması motivasyonumu düşürdü. Müzikist, farklı müzik türlerinde kendi müziğini yapan/yapmak isteyen genç sanatçılara performans alanları ve medya çalışmalarıyla destek vererek onların daha fazla tanınmasını sağlıyor. Bu sayede, benim geçmişte yaşadığım zorlukların bir sonucu olarak Müzikist’in hedef kitlesi oluştu. Sorunlara aktif bir şekilde müdahale etmek tatmin edici ve yaşam amacıma dönüşüyor.

Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nda yer almak size ve Müzikist’e nasıl bir fayda sağladı?

Müzikist’le 2016 yılından beri müziğin daha erişilebilir olması için kişisel bir değişim iç güdüsüne kapılarak bir yola çıktım. Bu yolda bu değişime inanan birçok insan yolculuğuma katıldı, eşlik etti. Her birimiz hem kendi dönüşümümüz hem toplumsal dönüşüm için bir motivasyona tutunuyoruz elbet. Fakat bazen yalnız hissettiğiniz, görülmediğinizi hissettiğiniz zamanlar olabiliyor. Yaptığınız işin tam olarak nereye denk geldiğini sorguluyorsunuz ve sizi yolda demoralize edebiliyor. Ayrıca bir yerden sonra daha fazla kişiye erişmek daha etkili faaliyetler yapmak istiyorsunuz. Tüm bu noktalara dokunan bir yanı var Sabancı Vakfı Fark Yaratanı olmanın. Yani en başta yapmaya çalıştığımız değişimin görüldüğünü hissetmek çok motive edici. Bize ayna tutan bir yanı var. Sabancı Vakfı’nın çatısı altında olmak oldukça güven verici. Bu da ileride yapacağımız projelerde daha sürdürülebilir iş birliği, daha fazla kişiye erişmek demek. Bu bizi çok heyecanlandırıyor. Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı daha da etkili ve güçlü fark yaratmak için teşvik edici ve destekleyici bir yolculuk.

Size destek olmak isteyen bireyler ve kurumlar ne yapabilir?

Projelerimizde gönüllü olmak isteyenler için belirli aralıklarla “Müzikist Ol” isimli oryantasyon süreci gerçekleştiriyoruz. Herkes “Müzikist Ol” sürecine katılıp projelerimizin bir parçası olabilir. Destek olmanın birçok yolu var tabii. Projelerimizin sosyal medyada duyulmasını sağlamaktan düzenli bağışçımız olmaya kadar herkes destek alanı yaratabilir. Kurumlarla ortak bir fikir etrafında bir araya gelmeyi seviyoruz. Karşılıklı etki alanı yaratmayı önemsiyoruz. Kapımızı çalan tüm kurumlarla ortak bir alan yaratmak için çabalıyoruz. Dolayısıyla destek olmak veya birlikte üretmek isteyen tüm kurumlar kapımızı çalabilir.

Müzikist olarak gelecekte neler yapmayı hayal ediyorsunuz?

Projelerimiz özelinde her yıl düzenlediğimiz festivalimiz MDA’nın uluslararası bir etkinliğe dönüşmesini hayal ediyoruz. Belki dünyanın farklı lokasyonlarında düzenlendiğimiz kültürlerarası vazgeçilmez bir festival olabilir. Ayrıca farklı kültürlere ait müzikleri icra ettiğimiz ve genç sanatçıları istihdam ettiğimiz bir orkestra kurmak da bizi çok heyecanlandırıyor. Müzikist olarak kültürlerarası diyaloğun sağlanması, bireylerin hem kendini hem de dünyadaki farklılıkları keşfetmesi ve ortak bir dil oluşturulması bakımından müziği birleştirici bir yere koyuyoruz. Bizce müziğin tüm renkleri aslında insanların tüm renklerini oluşturuyor. Müziği araç olarak kullanarak daha yaşanılabilir bir dünya yaratabiliriz. Buna inanıyorum. Müzik eğitiminde de müziğin tüm teknik konularının yanında, müzik ve insan sevgisini baz alan, çok dilli, çok kültürlü bir müzik eğitimi yaklaşımının var olabileceğine inanıyorum. Esasen Müzikist’in hem performans hem de eğitim alanındaki yaklaşımının önce ülkemizde sonra tüm dünyada kabul görmesi ve ekosisteme entegre olması benim en büyük hayalim. Bunun için şimdi dünyanın birçok ülkesinde Müzikist Elçileri oluşmaya başladı. Londra, Berlin, Prag… Müzikist dünya müziğini bir araya getiren bir ağ olabilir. Belki günün birinde Müzikist yaklaşımını herkes benimser, müziğin tüm renklerini keşfe çıkar ve yaygınlaştırır. Çünkü müziğin bizi ve dünyamızı iyileştirecek gücü var.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar