Mavi karbon nedir?

Mavi karbon nedir?

Okyanusların iklim değişikliği ile mücadelede oynadığı hayati rol artık biliniyor. Bunun yanı sıra, karbon depolamanın iklim değişikliğini azaltıcı rol üstlenmesi nedeniyle, mavi karbon terimi giderek daha fazla önem kazanıyor.

Mavi karbonun İklim değişikliği bağlamındaki rolü nedir?

Mavi karbon, deniz ekosistemleri tarafından yakalanan karbonu ifade eder. Karbondioksitin en önemli sera gazlarından biri olduğu ve iklim değişikliğine en büyük katkıyı sağladığı iyi biliniyor.

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan birincil sera gazı olan CO2’nin atmosferdeki konsantrasyonunun azaltılması, iklim değişikliğinin yavaşlatılması açısından önemlidir. Emisyonları azaltmak bunu sağlamanın en sürdürülebilir yolu olmasına rağmen, karbon depolama halihazırda atmosfere salınan karbondioksitin ortadan kaldırılması açısından kritik rol oynuyor.

Karbon tutumu olarak da adlandırılan karbon depolama, karbonun atmosferden uzaklaştırıldığı ve karbon havuzu adı verilen bir yerde depolandığı süreci tanımlar. Bu doğal sürecin benzeri teknoloji aracılığıyla geliştirilebilir olmasına rağmen, doğada her zaman meydana gelen olağan bir süreçtir. Okyanuslar ve onları çevreleyen kıyı bitki örtüsünün süregelen karbon yakalama döngüsü buna örnektir.

Ormanlar ve ağaçlar en yaygın olarak bilinen doğal karbon yutaklarıdır. Şimdiye kadar doğal karbon tutulmasını teşvik etme çabaları öncelikli olarak ağaçlandırmaya ve orman korumaya yönelikti.

Mavi karbonun iklim değişikliğini hafifletme çabalarına sağladığı faydalar son zamanlarda ilgi görmeye başladı.

Devam eden araştırmalar kapsamında, deniz ekosistemlerinin kara ormanlarına (yeşil karbon) göre atmosferden çok daha fazla karbon çektiği öne sürülüyor.

Bu ekosistemler karbon gidermeye nasıl katkıda bulunuyor?

Bitki örtüsü açısından kıyı bataklıkları, mangrov ormanları ve deniz yosunu hem kıyıda hem de su altında bulunan güçlü karbon yutaklarıdır. Yakalanan karbonu binlerce yıl toprak ve çökeltilerde depolayabilirler. Çok daha küçük boyutlarına rağmen bu görevi ormanlardan çok daha hızlı yaparlar. Örneğin okyanus tabanının yalnızca yüzde 0,1’ini kaplayan deniz yosunlarının, okyanus karbonunun yaklaşık yüzde 10 ila 18’ini tuttuğu tahmin ediliyor.

En büyük miktarda karbon, ‘’derin deniz karbonu’’ olarak adlandırılan suyun kendisi tarafından depolanır.

Okyanusun, karbonu atmosferden 50 kat daha fazla yoğunlaştırabileceği tahmin ediliyor. Bazı bilim insanları derin denizin ve onun su sütununun dünyadaki en büyük karbon havuzu olduğunu düşünüyor.

Bununla birlikte araştırmacılar, iklim değişikliği ve bunun sonucu ortaya çıkan okyanus asitlenmesinin denizin karbon tutma potansiyelini azaltacağından endişe ediyor.

Günümüze kadar mavi karbonun potansiyelinden yararlanmak için çeşitli yaklaşımlar önerildi.

Bunlar arasında ‘okyanus ağaçlandırması’, diğer bir deyişle deniz yosunu yataklarının kasıtlı olarak açık okyanusa genişletilmesi de yer alıyor. Başka bir fikir, büyük miktarda deniz otunun okyanusa batırılmasını çözüm olarak öneriyor. Ancak araştırmacılara göre bu tür önlemlerin etkileri konusunda çok daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Mavi karbonu teşvik etmenin ve biyolojik çeşitlilik kaybına karşı koymanın bir diğer olası yöntemi, karbon denkleştirmelerinin alınıp satılması yoluyla kıyı bitki örtüsünün karbon piyasasına dahil edilmesi.

Ancak mavi karbon söz konusu olduğunda temel endişe, deniz ekosistemlerinin yok olma hızıdır. Bu ekosistemlerin her yıl yüzde 2 ila 7’sinin kaybolduğu tahmin ediliyor. Bu da dünya genelindeki yağmur ormanlarından daha hızlı bir yok oluşu temsil ediyor. Bu nedenle, mavi karbonun gücünden faydalanmanın ön koşulu doğal çevrenin korunmasıdır.

Sonuç olarak mavi karbon kavramı, çevreyle olan bağlılığımızı ve iklim değişikliğiyle mücadelede çevreyi korumanın önemini bizlere hatırlatıyor.

Kaynak:

https://earth.org/explainer-what-is-blue-carbon/?mc_cid=2f745004af&mc_eid=7fe4053e85

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar