“İnternet kullanımı psikososyal işlevleri bozuyorsa bağımlılıktır”

“İnternet kullanımı psikososyal işlevleri bozuyorsa bağımlılıktır”

YÖRET Vakfı’nın gerçekleştirdiği Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 27 Ekim’deki söyleşisinin konusu “İnternet Bağımlılığı” oldu. Eğitim Uzmanı Nurseli Tamer’in moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Prof. Dr. Kültegin Ögel; internetin neden bağımlılık yaptığı, ergenlikte internet kullanımının anlamı, oyun bağımlılığı ve akıllı telefon kullanımı üzerine konuştu.

İnternetin insanlarda neden bağımlılık yaptığını açıklayarak sözlerine başlayan Prof. Dr. Kültegin Ögel “Çocukluktan itibaren göz kontağı kurmayı öğreniriz ama zordur. İnternette ise göz kontağına gerek yoktur. Hızlı ödül vardır. Örneğin Instagram’dan bir şey paylaşınca hemen beğeni gelir. Bir şey ne kadar hızlı ödül veriyorsa o kadar bağımlılık yapar. Stresle başa çıkma yoludur. Aktif bir eğlencedir, seçenek çoktur. En önemli faktörlerden biri de anonimitedir. İnternette kim olduğunuzun önemi yoktur, istediğiniz kişi olabilirsiniz. Aynı zamanda grupsunuzdur, birçok insan orada buluşur. Bu aidiyet duygusu çok çekicidir. Kontrol sizdedir, internetteyseniz istediğiniz zaman çevrimdışıya dönebilirsiniz. Dışarıda ise arkadaşlarla oturduğunuz bir masadan kalkıp gitmek kolay değildir. Boşluk doldurur, yalnızlık gidericidir, kolay ve hızlıdır. Artık güven ve huzur aracı haline de geliyor” şeklinde konuştu.

“İnternet kullanımının normal olduğunu kabul etmek gerek”

Ergenlikte internetin daha da önemli bir hale geldiğini ifade eden Ögel, “Ergenlikte internet ebeveyne karşı bir iktidar aracı, bir silah. Ergenin istediği otoriteyle savaş, ebeveynden seperasyon, omnipotansını tamamlama. İnternet ise tüm bunları sağlayan bir araç. Bu sebeple durumun biraz da aile içi ilişkilerden kaynaklandığını görüyoruz. Artık internete düşkün olmamak diye bir şey olmamalı çünkü bu bir norm haline geldi. Cep telefonsuz dolaşan yok. O yüzden önce bunun normal olduğunu kabul etmek gerekiyor. Peki internet kullanımı bir hastalık mı? Psikososyal işlevleri bozuyorsa bir çeşit bağımlılık. Çalışmalara göre internet bağımlılığı olan kişinin beyni de uyuşturucu kullanan kişinin beyni gibi değişiyor. Bu da bunun bir hastalık olduğunu gösteriyor. Yapılan bir araştırmaya göre internet bağımlılığının başka faktörlerle nasıl bir bağlantısı olduğuna bakılırken bir ülkede trafikte geçirilen zaman fazlaysa, kirlilik indeksi yüksekse ve halkın yaşam memnuniyeti düşükse internet bağımlılığının da daha yüksek olduğu görülüyor.  Yani bu durumu sadece bireysel faktörlerle değil toplumsal ve çevresel faktörlerle de ele almak gerekiyor” önerisinde bulundu.

“Bağımlılıkla çalışırken sözleşme çok önemli”

Bilgisayarla oyun oynama konusundan bahseden Ögel, “Dünya Sağlık Örgütü, oyun bağımlılığını bir bağımlılık olarak kabul ediyor. Bağımlılığın ölçütleri arasında bilgisayarda oyun oynama üstünde kontrol kaybının olması, kişinin oyuna verdiği önceliğin giderek artması, oyuna diğer ilgi alanları ve aktivitelerden daha çok öncelik vermeye başlaması ve oyun oynamanın olumsuz sonuçlarına rağmen kişinin oynamaya devam etmesi yer alıyor. Bu davranışların en az 12 aylık bir süre boyunca bu devam ediyor olması gerekiyor. Bağımlılıkla çalışırken sözleşme çok önemli çünkü beyni ve hedefi netleştiriyor. Sözleşme, çok ayrıntılı, somut ve net olmalı. Ebeveynler için de maddeler olmalı ve aile sözleşme dışına çıkmamalı. Kurallar en az üç ay geçerli olmalı ki davranış değişikliği gelişsin. Süre kısıtı yerine oyunsuz geçirilecek günler daha önemli. Bağımlılığa genelde sosyal fobi, anksiyete, depresyon eşlik edebiliyor. Bunun için iletişim, stresle başa çıkma gibi sosyal becerileri de arttırmak gerekiyor” dedi.

“Bir nesneye ne kadar çabuk ulaşabilirseniz o kadar çabuk bağımlılık yapar”

Sosyal medyayı da içine alan akıllı telefon kullanımından da bahseden Ögel, “Akıllı telefon kullanımı henüz bağımlılık değil ama sorun olarak karşımıza çıkabiliyor. Bunun için yüz yüze görüşmeyi arttırmak, gece uyumadan en az bir saat önce akıllı telefon kullanımını bırakmak etkili yöntemlerden. Bildirimler açık olduğu müddetçe insanın telefondan uzak kalması mümkün değil. Bağımlılık çok ileri düzeydeyse belirli bir süre için tuşlu telefon kullanımına geçilebilir. Belli zamanlarda telefonun başka odada durması, ulaşılabilirliğin azalması lazım çünkü bir nesneye ne kadar çabuk ulaşabilirseniz o kadar çabuk bağımlılık yapar. Aynı zamanda ebeveynlerin bu konudaki rol modelliği de çok önemli” ifadelerini kullandı.

YÖRET Vakfı’nın bir sonraki etkinliği 4 Kasım’da “Birlikte Cinsel İstismarı Önleyebiliriz” konu başlığında gerçekleşecek.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar