BM: Afet riskinin azaltılmasına yönelik ilerleme yetersiz

BM: Afet riskinin azaltılmasına yönelik ilerleme yetersiz

BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Muhammed Genel Kurul toplantısında, afet risk yönetimine yönelik küresel ilerlemenin zayıf ve yetersiz olduğunu ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne giden yolda risk oluşturduğunu açıkladı.

On yılın sonuna kadar doğal ve insan kaynaklı faaliyetler sonucu oluşan hasarı, kayıpları ve ölümleri azaltmak üzere 2015 yılında hayata geçirilen dönüm noktası niteliğindeki ‘’Sendai Afet Riski Azaltma Çerçevesi’’nin uygulanmasındaki ilerlemeyi değerlendirmek üzere 18 Mayıs tarihinde Birleşmiş Milletler nezdinde bir toplantı düzenlendi.

Toplantıda, bölgesel ve uluslararası düzeyde afet riski verilerinin ve analizlerinin küresel paylaşımına ilişkin ulusal mekanizmaların geliştirilmesine yönelik siyasi bildiri kabul edildi.

Genel Kurul Başkanı Csaba Körösi, ‘’Afetlerden etkilenen insan sayısının 2015 yılından bu yana 80 kat arttığını ve bu konudaki ilerlemenin acil durum gereksinimlerine ayak uyduramadığını kabul etmeliyiz’’ dedi.

BM Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed, risk yönetiminin bir seçenek değil, küresel bir taahhüt olduğunu vurguladı.

‘’Dünyamız tarihsel sürecinin dönüm noktasında. 2030’a giden yolculuğumuzu gözden geçirirken, ilerlemenin zayıf ve yetersiz olduğunu kabul etmeliyiz’’ dedi.

Ülkeler iklim ve sürdürülebilir kalkınma taahhütlerini yerine getirmediği için, önlenebilecek doğal afetlerin yüzbinlerce can kaybına neden olduğunu, çocuklar, kadınlar ve savunmasız gruplar başta olmak üzere milyonlarca insanı yerinden etmeye zorladığını hatırlattı.

Covid-19 salgını, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik, artan yaşam maliyeti, hızla yükselen işsizlik ve Ukrayna’daki savaş gibi sebeplerle oluşan çoklu krizler nedeniyle durum daha ağırlaştı.

Eşit olmayan ilerleme

Hükümetler tarafından ulusal kayıp muhasebesi sistemlerinin kullanımının artması ile birlikte, afet riskinin azaltılması yolunda ulusal stratejiler geliştiren ülke sayısında önemli artış oldu.

Afete dönüşen riskler, dünya genelindeki az gelişmiş ülkeleri, gelişmekte olan küçük ada devletlerini, karayla çevrili gelişmekte olan Afrika ülkelerini ve orta gelirli ülkeleri orantısız bir şekilde etkiliyor ve ilerleme yolunda eşitsizlik devam ediyor.

Genel Sekreter Yardımcısı, ‘’Riskler gözetimsiz bırakıldığında, afetler daha hızlı gelişiyor, insanların başa çıkma yeteneğini aşıyor ve geçim kaynakları, toplum ve bağlı olduğumuz ekosistemler için giderek daha vahim sonuçlar doğuruyor’’ dedi.

Sendai Çerçevesinin sonucunu, amacını ve hedeflerini gerçekleştirme zorunluluğunun her zamankinden daha önemli olduğunu savundu.

Hayatta kalan bir bireyin hikayesi

6 Şubat tarihinde meydana gelen ve 50 binden fazla can kaybına neden olan depremlerden sağ kurtulan Türk vatandaşı Mustafa Kemal Kılınç’ın hikayesi risk azaltma yöntemlerinin gereksinimine vurgu yapıyor.

23 yaşındaki üniversite öğrencisi, memleketi Hatay’da ailesini ziyaret ederken binlerce binayı enkaza çeviren ve sayısız insanı evsiz bırakan yıkıcı depremler meydana geldi.

‘’Binayı inşa eden müteahhitimiz deprem dayanıklılığını gözeterek yüksek standartlar uyguladığı için ben ve ailem bugün hayattayız’’ dedi.

Dondurucu soğuklar ve şiddetli yağmur altında bir hafta boyunca arabalarında yaşadıktan sonra yedi kişilik ailesiyle birlikte tren vagonuna yerleşen Mustafa, daha sonra kısa süreliğine başka şehirlerdeki akrabalarının yanına taşındı. Birkaç hafta sonra da Hatay’daki evlerine geri döndüler.

Mustafa, ‘’Doğal afetleri önceden tahmin edemeyiz. Ancak her zaman olabileceğini aklımızda tutarak daima hazırlıklı olabiliriz. Hayata geçirilen afet risk yönetim uygulamaları kapsamında dünya genelinde afetzedelerin azalmasını temenni ediyorum’’ dedi.

Kaynak:

https://news.un.org/en/story/2023/05/1136782?utm_source=UN+News+-+Newsletter&utm_campaign=9579116392-EMAIL_CAMPAIGN_2023_05_19_12_00&utm_medium=email&utm_term=0_fdbf1af606-9579116392-%5BLIST_EMAIL_ID%5D

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar