Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı sürdürülebilir mavi ekonominin iyileştirilmesine odaklandı

Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı sürdürülebilir mavi ekonominin iyileştirilmesine odaklandı

Portekiz’in başkenti Lizbon’da 27 Haziran – 1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı, kıyıya yakın veya kıyı yerleşimlerinde yaşayan, geçim kaynakları açısından denizlere bağlı toplulukların dünya nüfusunun yüzde 40’ını oluşturması gerçeğine odaklanarak, sürdürülebilir okyanus temelli ekonomileri güçlendirme ve kıyı ekosistemlerini korumaya yönelik somut kararlar almak amacıyla düzenlendi.

Okyanus ekosistemi sağlığının korunması, geçim kaynaklarının desteklenmesi ve ekonomik büyümenin sağlanması, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği, turizm, enerji, denizcilik ve liman faaliyetleri ve deniz dibi madenciliğinin yanı sıra yenilenebilir enerji ve deniz biyoteknolojisi gibi yenilikçi alanları da kapsayan kilit sektörler için hedeflenmiş desteği gerektiriyor.

Gıda güvenliği, beslenme, istihdam ve finansman olanakları sağlayan deniz kaynaklarının varlığı küçük ada devletleri için oldukça önemlidir. Kıyılarda yaşayan nüfus, 2030 yılına kadar 3 trilyon Dolar değerindeki beklentiyle küresel ekonomiye önemli katkıda bulunuyor.

Şeyseller’in eski Devlet Başkanı Danny Faure konferansta yaptığı konuşmada, küçük devletlerin amaçlarını ve özlemlerini ortaya koyabilmeleri için masada yer almalarının önemine dikkat çekerek, uluslararası toplumu iklim değişikliğinden daha fazla etkilenen kıyı ülkelerini desteklemeye çağırdı.

Sürdürülebilir mavi ekonomi ne anlama geliyor?

Dünya Bankası, sürdürülebilir mavi ekonomiyi ‘’okyanus ekosisteminin sağlığı korunurken ekonomik büyüme, iyileştirilmiş geçim kaynakları ve geliştirilmiş işler için okyanus kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı’’ olarak tanımlıyor.

Mavi ekonomi, çevresel, ekonomik ve sosyal olmak üzere sürdürülebilirliğin üç temel unsuruna öncelik veriyor. Sürdürülebilir kalkınmadan söz ederken, mavi ekonomi ile okyanus ekonomisi arasındaki farkı anlamak önemlidir. Mavi ekonomi terimi, çevresel açıdan sürdürülebilir, kapsayıcı ve iklime dayanıklılığı kapsıyor.

Buna ek olarak, mercan resifleri, deniz çayırları ve sulak alanlar, kıyıları koruma ve karbon tutma gibi kritik ekosistem hizmetleri sunuyor.

İklim değişikliğinin etkileri

Tuvalu Hükümet Sözcüsü Tapugao Falefou, ülke genelindeki tüm toplulukların iklim değişikliğinin ne olduğu ve gezegeni nasıl etkilediğini anlamakla kalmayarak, aynı zamanda insanlığın üzerinde yarattığı fiziksel etkileri de hissetmeye başladıklarını söyledi.

Büyük kıyı erozyonu, kuraklık ve deniz suyunun iç kesimlere girmesi gibi olaylara dikkat çeken sözcü, 20 yıl önce bu olumsuzlukların var olmadığını hatırlattı.

Sağlıklı deniz ve kıyı ekosistemlerinin, sürdürülebilir kalkınmanın temelini oluşturduğu belirtildi.

Dünya Ticaret Örgütü Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, çok yanlılık olmadan okyanus sorununun çözülemeyeceğini vurguladı.

Kadınlar ve okyanus

Sudaki yaşama odaklanan SKH 14 ile cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesine odaklanan SKH 5 arasındaki bağlantıya odaklanan sorumlu uzmanlar, her alanda ve düzeyde kadınların katılımını ve liderliğini artırmayı savundu.

Okyanus eylemleri alanında, özellikle okyanus bilimi, politika oluşturma ve mavi ekonomide karar alma rollerinde kadınların daha fazla yer alması konusunda radikal bir değişikliğin ihtiyacına dikkat çekildi.

Deniz balıkçılığı alanında kadınların çalışma koşulları ve maaş farkının incelemeye alınmasının önemine de işaret edildi.

Kadınların katılımının yaygınlaştırılması

‘’Leading Women for the Ocean’’ platformunun kurucusu Maria Damanaki, mevzuatla birlikte somut eyleme ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Mavi ekonominin bir parçası olarak görülmesi gereken kadınların yaygın katılımının, olumlu etkileri beraberinde getireceğini öne sürdü.

Dünya liderleri, girişimciler, gençler, fenomenler ve bilim insanlarının dahil olduğu 12 binden fazla katılımcının yer aldığı ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 14’ü merkezine alan konferans, su altındaki yaşamı korumaya yönelik küresel eylemin geliştirilmesi ve somut önlemler alınması amacıyla 27 Haziran- 1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti.

Kaynak:

https://news.un.org/en/story/2022/06/1121562

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar