Almanya Büyükelçiliği tarafından düzenlenen “Sürdürülebilirlik Söyleşisi”, 17 Aralık Salı günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde başarılı sosyal girişimcilerin de katılımıyla gerçekleşti. Söyleşinin ardından, Ödüllü Sürdürülebilirlik Proje Fikri Yarışması’nın basın duyurusu yapıldı. Sürdürülebilirlik alanında başarılı sosyal girişimcilerin kendi hikayelerini anlattığı söyleşide, bir fikrin hayal aşamasından projeye nasıl evrilebileceği, nasıl geliştirilip somutlaştırılabileceği, sürdürülebilirlik kavramının günümüzde neler ifade ettiği konuşuldu.
Almanya Büyükelçiliği tarafından düzenlenen “Sürdürülebilirlik Söyleşisi”, 17 Aralık Salı günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde başarılı sosyal girişimcilerin de katılımıyla gerçekleşti. Söyleşinin ardından, Ödüllü Sürdürülebilirlik Proje Fikri Yarışması’nın basın duyurusu yapıldı.
Sürdürülebilirlik alanında başarılı sosyal girişimcilerin kendi hikayelerini anlattığı söyleşide, bir fikrin hayal aşamasından projeye nasıl evrilebileceği, nasıl geliştirilip somutlaştırılabileceği, sürdürülebilirlik kavramının günümüzde neler ifade ettiği konuşuldu. Konuşmacılar arasında sosyal girişimcilerden Serra Titiz, Mert Fırat, Doç. Dr. Itır Erhart ve Dr. Uygar Özesmi vardı. Almanya İstanbul Başkonsolosu Michael Reifenstuel ve Almanya Büyükelçiliği Basın Müsteşarı Philipp Schmidt de söyleşiye katıldı.
Birleşmiş Milletler’in 2030 Ajandası bir yol haritası
Sürdürülebilirlik konusunun ülkeler bazında değil, ülkeleri aşan bir konu olduğunu belirten Almanya İstanbul Başkonsolosu Michael Reifenstuel, “Birleşmiş Milletler’in 2030 Ajandası çok önemli bir konu. Bunu, yol haritası olarak adlandırabiliriz. Ekonomik, çevresel ve sosyal faktörleri içeriyor. Doğal olarak kültürel faktörleri de içeriyor. Önemli rollerden bir diğeri de siyaset çünkü bu projeleri gerçekleştirebilmek için yasal çerçeve şart. Ancak siyaset de yeterli değil. Çevre kirliliği, iklim değişikliği gibi konuları toplum da öğrenmeli. Almanya’da bu konuda sivil toplum çok önem kazandı. Siyasete ve şirketlere yön verebiliyorlar” dedi.
“İhtiyaç Haritası, ihtiyaç sahibini destekçiyle buluşturan bir platform”
Başarılı girişimcilik hikayelerini konu alan söyleşide, Mert Fırat İhtiyaç Haritası’nın nasıl ortaya çıktığını anlattı. Fırat, “Bütün ihtiyaçları çıkarabileceğimiz bir liste olsun istiyordum. Bu fikrimi tüm arkadaşlarıma anlatıyordum. Bir gün doğru kişiye anlattım: Ali Ercan. Onunla haritanın insanları nasıl harekete geçireceğini fark ettik. Kolektifin gücü de hasıl oldu. İhtiyaç Haritası, ihtiyaç sahibini destekçiyle buluşturan bir platform. Biz dernek veya vakıf olmak istemedik. Hatta adına bilerek ‘çatı’ demedik. Hiyerarşiyi yıkmak istedik. Biz bir kooperatifiz” dedi.
“Biz bunu ‘Adım Adım’ yapacağız, sakın korkmayın”
Adım Adım’ın kurucusu Doç. Dr. Itır Erhart, Amerika’da farkındalık yaratmak ve bağış toplamak için orada bir maratona katıldığını ve sonrasında bu uygulamayı hayata geçirmek için Türkiye’ye döndüğünü anlattı. Altı kişi bir araya gelerek Adım Adım’ı kurduklarını belirten Erhart, girişimin adını “Bir saha çalışması yapmıştık ve gördük ki Türkiye’de maratondan çok korkuluyor ve bağış toplamak çok ürkütücü. ‘Biz bunu adım adım yapacağız, sakın korkmayın’ demek için bu ismi seçtik” sözleriyle açıkladı. Açık Açık’ın ortaya çıkışının ise Adım Adım’a gelecek sivil toplum kuruluşlarının şeffaflığını kamuya açmak amacıyla gerçekleştiğini ifade etti.
Geleceği gençler belirleyecek ama onlara bu ortamı sağlamak gerekiyor
Dr. Uygar Özesmi, hem küresel iklim değişikliği hem de biyolojik çeşitlilik krizi sebebiyle gençlerin geleceğinin büyük bir tehlike altında olduğunu, geleceği onların belirleyeceğini belirtirken, “Bunu yapabilmeleri için gençlere bu olanağı ve ortamı sağlamamız gerekiyor. İşte Good4Trust da temelde bu ortamı, bu olanağı, bu ekosistemi onlara sağlayabilmek için kuruldu. Good4Trust’ta türetim ekonomisi dediğimiz yeni bir ekonomik sistemden bahsediyoruz. Türetim ekonomisi; ekolojik ve sosyal açıdan adil sosyal girişimlerin, işletmelerin bir araya gelmesi, güç birliği yapması, birbirlerinden alışveriş yaparak tedarik zincirlerini derinleştirerek, kendi içlerinde ürün bazında değil işletmeler arası bir döngüsel ekonomi oluşturmalarıdır” dedi.
Ödüllü Sürdürülebilirlik Proje Fikri Yarışması tanıtıldı
Söyleşinin ardından Ödüllü Sürdürülebilirlik Proje Fikri Yarışması’nın tanıtımı gerçekleşti. Almanya Büyükelçiliği yarışmayı, gençlerin toplumsal hayatta edilgen değil, etken olduğu; toplumsal sorunlara karşı duyarlı ve sorumlu vatandaşlar olduğu bir ortamın oluşumuna katkı sağlamak amacıyla düzenliyor. Yarışma sonucunda tüm finalistlere fikirlerini somutlaştırabilecekleri staj ve eğitim programları sağlanmasının yanı sıra ilk üç sırayı alacak projelere de para ödülleri verilecek.
Başvurular surdurulebilirgelecek.com adresinden ilerleyecek ve 1 Mayıs 2020’ye kadar sürecek. Yarışmaya kişisel veya ekip olarak ve birden fazla fikirle başvurulabilir. Yarışmanın tek kısıtı ise yaş aralığı. Başvurmak isteyenlerin 15-35 yaş aralığında olması gerekiyor. Yarışmanın jürileri ise Sürdürülebilirlik Söyleşisi’ne katılan konuşmacılar olacak.
