İklim değişikliği Avrupalıların günlük yaşamlarını etkiliyor ve öngörülebilir gelecekte de etkilemeye devam edecek. Avrupa’nın daha da ısınmasıyla, bazı bölgelerin daha kurak, bazılarının ise daha yağışlı olması bekleniyor. Bu değişiklikler sağlıkla birlikte canlıların bağımlı olduğu ekosistemleri de etkileyecek. Avruğa Birliği (AB), çeşitli uyum tedbirleriyle değişen iklimle yaşamaya hazırlanıyor. İklim değişikliği şu anda gerçekleşiyor. Küresel emisyonları etkili
İklim değişikliği Avrupalıların günlük yaşamlarını etkiliyor ve öngörülebilir gelecekte de etkilemeye devam edecek. Avrupa’nın daha da ısınmasıyla, bazı bölgelerin daha kurak, bazılarının ise daha yağışlı olması bekleniyor. Bu değişiklikler sağlıkla birlikte canlıların bağımlı olduğu ekosistemleri de etkileyecek.
Avruğa Birliği (AB), çeşitli uyum tedbirleriyle değişen iklimle yaşamaya hazırlanıyor.
İklim değişikliği şu anda gerçekleşiyor. Küresel emisyonları etkili bir şekilde azaltsak bile, hayatlarımızı etkilemeye devam edecek. Seller, kuraklık, sıcak hava dalgaları ve iklimle ilgili diğer tehlikeler daha yoğun uzun süreli ve daha sık hale gelecek ve sonuç olarak önemli sağlık sorunlarına ve ekonomik etkilere neden olacak.
Genel olarak Avrupa’nın hızla artan iklim risklerine karşı hazırlıklı olmadığı belirtiliyor.
Fırtına, sıcak hava dalgaları ve sel gibi aşırı hava olayları, son 40 yılda Avrupa genelinde 85.000 ila 145.000 insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu ölümlerin yüzde 85’inden fazlası sıcak hava dalgalarından kaynaklanırken, Avrupa’da hava ve iklimle ilgili aşırılıklardan meydana gelen ekonomik kayıplar yaklaşık yarım trilyon euroya ulaştı.
Tehlikelere karşı dayanıklı altyapı inşa etmek ve taşkın yatakları gibi doğa temelli çözümler kullanmak uyum önlemlerine örnek olarak verilebilir.
İklim değişikliğine uyum tedbirleri, AB’deki tüm insanlar için dayanıklılıklarını arttırmak ve afet risklerini azaltmak açısından kritik önem taşıyor.
Avrupa hızla büyüyen iklim risklerine karşı hazırlıklı değil
Dünyanın en hızlı ısınan kıtası olan Avrupa’da var olan iklim riskleri, enerji ve gıda güvenliğini, ekosistemleri, altyapıyı, su kaynaklarını, finansal istikrarı ve insanların sağlığını tehdit ediyor.
Değerlendirmelere göre, bu risklerin birçoğu halihazırda kritik seviyelere ulaşmış durumda ve acil, kararlı adımlar atılmadığı takdirde felakete dönüşebilir.
Aşırı hava olayları uyum politikalarını giderek daha fazla etkiliyor
Sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, seller ve orman yangınları gibi tehditleri dikkate alan iklim risk değerlendirmeleri, ulusal uyum politikalarını bilgilendirmek ve geliştirmek için her geçen gün daha fazla kullanılıyor.
Sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, seller ve artan orman yangınları, 2023 yılında yetkililer tarafından bildirilen en önemli aşırı hava olaylarıydı.
Birçok ülke bu olayların sıklığında ve yoğunluğunda artış beklediklerini bildiriyor.
Avrupa’daki bölgelerin farklı etkilere karşı hazırlıklı olması gerekecek
İklim değişikliğinin etkileri AB genelinde hissedilmekle birlikte, her bölgede hissedilen etkiler farklılık gösterecek ve bazı bölgeler daha kırılgan olacak:
· Yağışlardaki değişiklikler Avrupa genelinde önemli ölçüde farklılık gösterecek, kuzeyde şiddetli yağmur beklenirken, daha sık görülen sıcak hava dalgalarıyla birlikte güneyde daha az yağış ve bağlantılı olarak kuraklık ve de orman yangını riski oluşturacak.
· Fırtına yoğunluğunun Avrupa genelinde artacağı, ancak sıklıktaki değişikliklerin bölgeler arasında farklılık göstereceği öngörülüyor.
· Kar yağışının orta ve güney Avrupa’da azalacağı tahmin edilirken, kuzey Avrupa için karışık değişiklikler öngörülüyor.
· Kuzey Baltık Denizi hariç tüm bölgelerde deniz seviyelerinin yükselmesi bekleniyor.
· Deniz yüzeyi sıcaklığının Avrupa denizlerinin tamamında artacağı öngörülürken, denizlerin daha asidik hale geleceği ön görülüyor.
Eşitsizlikler bazı toplumları daha savunmasız hale getiriyor
· Yaşlılar, çocuklar ve sağlık durumu iyi olmayanlar gibi hassas gruplar, genel nüfusa göre çevresel sağlık tehlikelerinden daha fazla etkilenme eğilimi gösteriyor.
· Daha düşük sosyoekonomik statüye sahip gruplar, daha fazla riske maruz kalma ve yüksek kırılganlık nedeniyle çevresel sağlık tehlikelerinden daha olumsuz etkilenme eğiliminde.
· Kentsel alanlar, özellikle düşük sosyoekonomik gruplar arasında hava kirliliği, gürültü ve yüksek sıcaklıklara orantısız bir şekilde maruz kalıyor.
Şehirler iklim dirençli bir Avrupa’nın anahtarı
Avrupa Çevre Ajansı’nın ‘Avrupa’da Kentsel Uyum’ başlıklı raporu, Avrupa kentlerinin iklim değişikliğine uyum sağlamasının acil bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor ve bu konuda atılan adımlara genel bir bakış sunuyor.
Rapora göre, Avrupa şehirleri sıcak hava dalgaları ve seller gibi iklim değişikliğinin etkilerini giderek daha fazla hissettikçe, kentsel toplumsal dayanıklılığa yatırım yapmak kaçınılmaz olacak.
Şehirler, uyum eylemlerinin uygulanmasında önemli bir role sahip.
Avrupa şehirleri, kentsel planlama ve bina yönetmelikleri, ekonomik teşvikler ve sigorta, erken uyarı sistemleri ve bilgilendirme kampanyaları gibi çok çeşitli etkili eylemler yoluyla iklim değişikliğine uyum sağlıyor.
Uyum için ortaya çıkan fırsat alanları arasında kentsel tarımın teşvik edilmesi, daha yaşanabilir kamusal alanları yaratılması ve kültürel mirasın korunması yer alıyor.
Ayrıca, raporda analiz edilen yerel uyum planlarının yüzde 91’inde yer alan doğa temelli çözümler de giderek daha fazla uygulanıyor.
Kaynak:
https://www.eea.europa.eu/en/topics/in-depth/climate-change-impacts-risks-and-adaptation
