Yeşil alanların karbon emisyonlarını azaltmadaki rolü

Yeşil alanların karbon emisyonlarını azaltmadaki rolü

Bir bölgede veya yerleşim alanında bitki örtüsü miktarını artırmak o bölgeyi yeşillendirerek güzelleştirebilir ve aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede olumlu adımlar atılmasına katkı sağlar.

Yeşil alanların karbon ayak izini azaltmaya yönelik beş faydası aşağıdaki adımlarla özetlenebilir:

1.Karbon Yakalama

Bol bitki örtüsü ile kaplı alanlar doğal karbon yutaklarıdır. Karbondioksiti havadan aşağı çeker ve gezegeni etkilemeyecek bir yerde hapseder.

İlkokul fen derslerinde ilk öğretilen konu başlıkları arasında yer alan fotosentez, bitkilerin karbondioksit soluyup oksijen çıkarma yeteneğini açıklar. Emdikleri karbonu köklerinde depolayan bitkiler ancak çürüyerek öldüklerinde atmosfere geri bırakırlar.

Daha fazla yeşil alan, gezegen genelinde sera etkisini yoğunlaştırmak için doğada daha az karbondioksit bulunması anlamına gelir. Örneğin Amazon yağmur ormanları olmasaydı atmosferde 123 milyar ton daha fazla karbon olacaktı.

Işte tam da bu nedenle mevcut bitki örtülü yeşil alanların korunması çok önemlidir. Küresel ısınmayı hafifletmek için fosil yakıtların yavaş yavaş yenilenebilir enerji kaynaklarıyla değiştirilmesi çabalarının tamamlayıcısı olarak kritik önem taşırlar.

Sorunun özü, sürekli kalkınma atılımında bulunan bir dünyanın değerli bitki örtüsünü kaybetmesinden kaynaklanıyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ormanlar modernleşme nedeniyle her yıl yaklaşık bir milyon dönüm azalıyor.

Iklim değişikliğinin etkilerini azaltma potansiyeline sahip olan karbon yutaklarının önemi giderek daha iyi anlaşılıyor ve bu konudaki farkındalık artıyor. 

Bunların yararları konusunda artan kamu bilinci ormanların büyümesine katkı sağlayabilir. Daha fazla yeşil alan geliştirmek veya doğal bitki örtüsüne sahip alanları kendi haline bırakmak, uzun vadede karbon kirliliğinin en aza indirilmesinde etkili olabilir.

2. Kentsel Isı Adası Etkisinin Azaltılması

Kentsel ısı adası, gelişmiş bir alanın düşük albedo yüzeylerle kaplı bölümüdür. Albedo, bir malzemenin güneş radyasyonunu emme veya yansıtma yeteneğini ölçer.

Bir yüzeyin albedosu ne kadar düşükse, o kadar fazla güneş ışığını çeker ve ısıya dönüştürür, dolayısıyla hava sıcaklığının artmasına neden olarak bulunduğu bölgeyi daha sıcak hale getirir.

Şehirlerin kırsal kesimlere göre 20 dereceye kadar daha sıcak hissedilmesinin nedeni kentsel ısı adası etkisiyle açıklanabilir. Bu durum sıcak hava dalgalarını daha da kötüleştirerek, nüfusun çoğunluğuna ev sahipliği yapan kentlerdeki sakinlerin sağlık ve güvenliği için risk yaratır.

Kentsel ısı adaları klima kullanımının artmasına da neden olur. Mekanları soğutmak için daha fazla klima çalıştırılması anlamına gelir. Bu da sıcaklıkların artmasına katkıda bulunarak ve iklim değişikliğini hızlandırabilir.

Öte yandan, kamusal ve özel alanlarda bitki örtüsünün artırılması kentsel ısı adası etkisinin azaltılmasına yardımcı olur. Ağaçların ve bitkilerin varlığı çevreyi serinletir. 

Kamusal alanlar, stratejik bir planlama ile daha fazla ağaç ve bitki örtüsüyle kaplanarak park ve bahçelere dönüştürülmelidir. Kamusal alanın kısıtlı olması durumunda, çatı bahçeleri veya dikey bahçeler de uygulanabilir seçeneklerdir. 

Kapalı mekanlarda ve evlerde iç mekan bitkilerine sahip olmak da fark yaratabilir.

3. Açık Hava Etkinliklerinin Teşvik Edilmesi

Yeşil alanlar, evde hareketsiz bir yaşam süren insanları dışarıda daha fazla zaman geçirmeye ve daha sağlıklı aktiviteler yapmaya teşvik eder. Evden çıkmanın enerji kullanımı üzerinde doğrudan olumlu etkisi vardır.

Dışarda vakit geçirildiğinde ısıtma ve soğutma sistemleri minimum seviyeye ayarlanabilir ve bu durum elektrik faturalarını yıllık yüzde 10 oranında azaltabilir.

Dışarda ne kadar fazla zaman geçirilirse, enerji tasarrufu da buna paralel olarak artar. Yürüyüş veya bisiklete binme gibi açık hava aktiviteleri yapmak veya sosyalleşmek için haftada 120 dakika veya daha uzun süre doğayla iç içe olmak, sağlıklı yaşam tarzına yol açar. Çocukları açık hava aktivitelerine teşvik etmek onları elektronik cihazlardan uzak tutarak evde daha az enerji tüketmelerine ve sağlıklı alışkanlıklar kazanmalarına yardımcı olur.

4. Karbonsuz Ulaşımın Teşvik Edilmesi

Bol miktarda yeşil bitki örtüsüne sahip iyi tasarlanmış bir kentsel alan, insanları yürüyüş yapmaya veya bisiklete binmeye teşvik eder. 

Ulaşımın, karbon emisyonlarına ve dolayısıyla iklim değişikliğine en fazla katkıda bulunan sektörler arasında yer aldığı biliniyor. Benzinli binek bir araç yılda yaklaşık 4,6 metrik ton karbondioksit ve buna ek olarak, metan ve azot oksit gibi diğer sera gazlarının salınımına neden oluyor.

Elektrikli araçlar ise hava kirliliğine neden olmadıkları için çevre dostu taşıtlar. Bununla birlikte ancak temiz enerji kullanımı yaygınlaştığında ve uygun maliyetli hale geldiğinde elektrikli araçların gerçek faydasının ortaya çıkacağı belirtiliyor.

Tarihsel olarak, pek çok ABD şehri özel araç kullanımına bağımlı bir yapı sergiler. Ancak toplu taşımın artan popülaritesi, daha rahat yürünebilir ve bisiklete binilebilir alanların ortaya çıkması yakın zamanda bu alışkanlığın değişebileceğine işaret ediyor.

Şehir planlamacılar, daha iyi iş-yaşam dengesini teşvik etmek, enerji tasarrufu sağlamak, hava kirliliğini azaltmak ve su kirliliğini en aza indirmek için yeşil alanların faydalarını karma kullanımlı topluluk tasarımlarıyla çözebilir. 

Daha fazla bitki örtüsü ve dolayısıyla yeşil alan bu hedeflere ulaşmanın anahtarıdır.

5. Kentleşmeyi Kontrol Altına Almak

Yeşil kuşaklar olarak tanımlanan çiftlikler, otlaklar, çayırlar, parklar, ormanlar, ağaçlık ve çalılık alanlar karbon yutakları olarak bilinmeleriyle birlikte sürdürülebilirlikte de önemlidri. Bu yeşil alanlar, imar genişlemesini sınırlandırmada, gelişmemiş ve tarımsal alanları kentsel yayılımdan korumada önemli roller üstlenirler.

Şehirler, istihdam yaratmak ve vergi geliri elde etmek gibi temel ekonomik amaçlara hizmet eder. Dolayısıyla kentleşme kötü bir şey olmamakla birlikte, ekosistemleri bozarak, doğal yaşam üzerinde olumsuz etkiler yaratırlar.

Kentlerde imarlaşma hareketinin kontrolden çıkmasını önlemek için yerel yönetimler tarafından yeşil kuşaklar etkin olarak kullanılabilir. 

Bireysel olarak, kent sakinleri kırsal kesimde yaşayanlara kıyasla daha az karbon ayak izine sahiptir. Ancak, şehirlerde yaşayanların sayısı kırsalda yaşayanların sayısından çok daha fazla olduğundan yaygın kentleşme karbon emisyonlarında artışa neden olabilir.

Sonuç olarak, doğal dünya her zaman kendini tamir etme yeteneğine sahip olmuş ve olmaya devam edecektir. Bitki örtüsü ve yaygın yeşil alanlar, gezegenin karşı karşıya olduğu çevresel sorunların çözümünde kilit öneme sahiptir.

Kaynak:

https://greenerideal.com/guides/how-do-green-spaces-reduce-carbon-emissions/

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar