Yapay et diyeti karbondioksit emisyonunda yüzde 80 tasarruf sağlayabilir

Yapay et diyeti karbondioksit emisyonunda yüzde 80 tasarruf sağlayabilir

Helsinki Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmaya göre, yapay et ve süt ürünü içeren diyetlerin, geleneksel diyetlerle karşılaştırıldığında su, arazi ve karbondioksit emisyonlarında yüzde 80 oranında tasarruf sağlayabileceği öne sürülüyor.

Çalışma, yeni gıdaların dahil edilmesinin vejetaryen ve vegan diyetlerden daha eksiksiz bir besin içeriği sunacağını iddia ediyor. Alglerden ve mantarlardan elde edilen bitki proteinlerinin yanı sıra özellikle sinek ve çekirgelerden sağlanan böcek proteini dikkate alınıyor.

Sürdürülebilir bir alternatif olarak yeni nesil yapay besinler

Geleneksel et, gıda üretiminden kaynaklanan tüm sera gazı emisyonlarının neredeyse yüzde 60’ını oluştururken aynı zamanda kaynak kullanımı açısından baskın ve etik olarak da uygun değil. Dolayısıyla etik olarak ve iklimle ilgili istenmeyen sonuçların üstesinden gelmek için yapay alternatifler geliştiriliyor. Küresel gıda güvenliği açısından örnek olarak gösterilirken, giderek daha fazla ülke tarafından benimsenen bir yenilik olarak ortaya çıkıyor.

Kaliforniya merkezli Upside Foods, her yıl yaklaşık 182 bin kilo yapay et üretmeyi umuyor. Üretim sürecinde hiçbir hayvanın katledilmeyeceği, yetiştirilmeleri esnasında arazilerin feda edilmeyeceği ve enerji sağlamada yenilenebilir enerjiden yararlanacağı belirtiliyor.

Yeni çalışma, besin kaynağı olarak hayvanların tamamen ortadan kaldırılmasını değil, farklı türlere odaklanmayı öneriyor. Tüketicinin kabullenmesinin kolay olmayacağı düşünülerek, dünya genelindeki yapay et konsorsiyumları ürünlerini tanıtmaya ve daha iyi tüketici bildirimi toplamaya çalışıyor. Böcek proteini pazarlamasının daha da zor olabileceği öne sürülüyor.

Gıda teknolojisinin geleceği garantili mi?

Helsinki Üniversitesi araştırmacılarının bulguları Nature Food dergisinde yayınlandı. Yeni ve geleceğin gıdalarının önemli ölçüde emisyon tasarrufu sağlayabileceğine dikkat çekildi.

Yazarlar, et tüketimini azaltan vegan, vejeteryan ya da kısmen etotobur diyetlerin, sağlık ve çevresel sonuçlara sinerjik faydalar sağlamak adına önemli geçişler olacağını öne sürüyor.

Araştırmacılar, yeni gıdalar içeren diyetlerin etkisini çevreleyen bilgi eksikliğinin somut bulguları imkansız hale getirdiğini söylüyor. Gıda teknolojisi çözümlerinin yaygın olarak bulunduğu gelecekte, tam beslenme ve çevresel etkiler arasındaki dengelemelere tanık olunması bekleniyor. Rapor, et tüketimindeki azalma ve sebze tüketimindeki artışın, bireylere ve gezegen sağlığına benzer faydalar sağlayacağını da belirtiyor.

Yapay et ve böcek proteinine olan ihtiyacımız zaman içinde belirlenecek

Helsinki Üniversitesi bulguları çok sayıda spekülasyon ve varsayım içeriyor. Beslenme profilleri ve olumlu çevresel etki ile ilgili öngörülerin, halihazırda kanıtlanamayacağı veya çürütülemeyeceğinin açıklanmasına rağmen bu durumun yeni gıda gelişiminin ilerlemesini durduramayacağı öne sürülüyor.

Güney Afrika, hem böcek proteini hem de yapay et üretiminde ilerleme kaydediyor.

Son zamanlarda, Mogale Meat ve Mzansi Meat ülkedeki ilk yapay et üretimini başlattı. Mogale Meat, damak zevkine uygun yapay et geliştirmek için av hayvanı eti biyobankası inşa ediyor.

Her iki şirket, ülke içindeki gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyi sona erdirmek amacıyla sürdürülebilir, güvenilir protein kaynakları sağlama arzusunu dile getiriyor.

Kaynak:

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar