The Cartoon Mill, Türkiye’yi dünya çizgi film sanatında duyuruyor

The Cartoon Mill, Türkiye’yi dünya çizgi film sanatında duyuruyor

Türkiye’nin ilk bağımsız çizgi film okulu The Cartoon Mill’in Kurucusu Fatih Küçük, 24 Eylül’de Radyo Gedik’te yayınlanan İyilik Elçileri’nin konuğu oldu. Küçük; The Cartoon Mill’in çalışmalarını, çizgi filmin çocuklara katkısını, gerçekleştirdikleri festivalleri, Tom ve Jerry’nin kısa bir analizini ve ikinci çizgi film okulu projelerini dinleyicilerle paylaştı. 

Türkçe’de “Çizgi Film Değirmeni” anlamına gelen The Cartoon Mill, Türkiye’de dünyaya mal olmuş çizgi film karakterlerinin olmamasından yola çıkan Fatih Küçük tarafından 2016 yılında kuruldu. Türkiye’de çizgi film yapmak isteyen bireyleri desteklemeyi ve Türkiye’den çıkan çizgi filmleri dünyaya ulaştırabilmeyi istediğini belirten Küçük, “Projeyi oluşturduğumda yerel yöneticilere başvurdum ve bir alan tahsis etmelerini istedim. Yöneticiler, Kaş Kaymakamlığı projeme olumlu dönüş yaptı. Sokakta portre çizerek kazandığım parayla bir çadır, bir keser, biraz erzak alıp köy okuluna gittim. Atıl olan köy okulunu onarmaya başladım. Projemi sosyal medyadan gören kişiler, projeye katkı sunmaya başladılar. Yaklaşık üç ay içerisinde o atıl olan köy okulunu aktif hale getirdik. Daha sonra kendi arazimizi satın alarak, çizgi film okulumuzu buraya taşıdık” sözleriyle The Cartoon Mill’in kuruluşunu anlattı.

“Eğitimlere, yılda bin 300 kişi katılıyor”

İtici gücünün Türkiye’nin dünya çizgi film alanında geride kalmış olması olduğunu ifade eden Küçük, “Çalışma yapmak isteyen bireylerin desteklemeyi, çizgi film üretmek isteyen kişilerin şiddetten uzak, bilimsel, evrensel ve vicdani değerler taşıyan çizgileri kullanmasını hayal ettik. Burada, 10 yaş ve üzeri çocuklar günübirlik eğitimler alıyorlar. Çizgi filmin nasıl yapıldığına dair fikir edinmeleri, tablet ve telefonu faydalı kullanmaları adına eğitimler gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda çizgi film müzemizden çizgi filmin tarihini öğreniyorlar. Öğretmenlere, çizgi filmi bir eğitim aracı olarak nasıl kullanabileceklerine dair eğitim veriyoruz. Bir de, çizgi filmi meslek edinmek isteyen bireylere yönelik eğitimimiz oluyor. Eğitimlere, yılda bin 300 kişi katılıyor. Pandemi sebebiyle bu dönem kapalıyız. Eğitimleri çevrimiçi olarak veriyoruz” dedi.

“Ebeveynlerin, çizgi filmlerin olumlu ve olumsuz yanlarını anlatmaları gerekiyor”

Çizgi filmlerin çocuklara katkısına değinen Küçük, “Sadece olumlu çizgi filmlerin çocuklara katkısı var. Piyasada çok sayıda olumsuz çizgi film mevcut. Çocukların çizgi filmle olan bağının bilinçli olması gerekiyor. Ne izlediğini, neyin ne olduğunu bilmesi lazım. Piyasada sırf rekabet yüzünden ya da para kazanma amacıyla şiddet içerikli çizgi filmler de yapılıyor. Çocukların bunlardan biraz uzak olup kendilerini geliştirebilecek, doğruyu gösterebilecek çizgi filmlerle haşır neşir olması gerekiyor. Bu noktada ebeveynlere de rol düşüyor. Çocuklarıyla çizgi filmleri izlemeleri, olumlu ve olumsuz yanlarını anlatmaları gerekiyor. Belli yaş grubundaki çocuklar gerçekle çizgi filmi ayırt edemedikleri için gerçek hayatta olup olamayacağını düşünemiyorlar ve kendileri de denemeye kalkışabiliyorlar” şeklinde konuştu.

“Festivaller dünyaya sesimizi duyuruyor”

Çizgi film festivallerini, Türkiye’yi dünya çizgi film sanatında duyurmak ve bu alanda eğitim alan kişileri dünyadaki profesyonel sanatçılarla buluşturmak gerçekleştirdiklerini anlatan Küçük, “Türkiye’de çok güzel çalışmalar yapılsa da yerel kalıyor, dünyaya ulaşamıyor çünkü hedef kitle olarak Türkiye’deki çocukları belirliyoruz. Bu festival sadece ödülün verildiği bir festival değil, workshop çalışmasının yoğun olduğu bir festival. Sanatçılar, bu alanda kendini geliştirmek isteyen bireylere eğitimler veriyor. Dünyanın pek çok ülkesinden gelen akademisyen ve sanatçılar hem ülkemizi tanımış oluyor hem de Türkiye’de bu alanda bir çalışma yapıldığını görüyorlar. Sesimizi dünyaya bu şekilde duyurmuş oluyoruz” dedi.

“Çizgi filmler ticari bir araç olarak kullanılıyor”

Çizgi filmlerde bulunan subliminal mesajlar konusunda ise Küçük, “Çizgi filmler başlı başına ticari bir gelir elde edemediklerinden, kalemlik, çanta gibi yan ürünleri satmak istiyor. Yani ticari bir araç olarak kullanılıyor. The Cartoon Mill olarak piyasaya ya da kâra göre bir çalışma yapmak yerine içerisinde çevrenin, insanlığın, hayvanlığın değerini anlatan, aynı zamanda kültürel ve sanatsal öğelerin bulunduğu, çocuklara bilimin ve evrenin güzelliklerini anlatabileceğimiz çalışmalar yapmak istiyoruz” dedi.

“Küçük bir çocuk çizgi filmle gerçeğin ayrımını yapamayabilir”

Örnek olarak Tom ve Jerry çizgi filminin analizini yapan Küçük, “Bu çizgi filmde Tom ve Jerry’nin arasındaki kovalamaca komedi unsuru olarak kullanılıyor. Sürekli gülüyoruz fakat çok bariz bir şekilde şiddet var. Örneğin, bir tanesi diğerinin kafasına tencereyle vurur, ağzına bomba koyar, biri diğerini camdan atar, camda gövdesinin şekli çıkar. İzlediğimizde sayısız şiddete maruz kalmış bir kedi veya fare görürüz ama bu bir komedi unsuruyla verildiği için göze çok batmaz. Şiddet değil de komik bir şey varmış gibi güleriz. Ancak, küçük bir çocuk çizgi filmle gerçeğin ayrımını yapamayabilir, bunu izlediğinde aynı şeyleri kardeşinde deneyebilir. Çizgi filmlere biraz da bu gözle bakmak lazım” dedi.

“İkinci bir çizgi film okulu kuruyoruz”

Öğrenci mezun edebilmek için enstitü olmak istediklerini belirten Küçük, “Şu anda uluslararası eğitimciler ve sanatçılarla bunu gerçekleştiriyoruz. Bir öğrencinin temel anlamda çizgi film konusunu öğrenebilmesi için en azından dokuz aylık bir eğitim programına ihtiyacı var. Şu anda da 20 öğrenciyle birlikte bu programa başladık. Aynı zamanda ikinci bir çizgi film okulu kuruyoruz. Kaş, Türkiye’nin en uzak noktalarından bir tanesi olduğundan ulaşımı uzun saatler alıyor. Türkiye’nin her yerinden ve dünyadan öğrenciler geldiği için Kaş’a ulaşmakta zorlanıyorlar. Bu sebeple, Türkiye’nin orta noktasında, kültürel anlamda zengin bir coğrafyasında böyle bir oluşumu başlatmak istedik. Burayı daha çok enstitü olarak kullanmak istiyoruz. Şu anda inşa halindeyiz. İlkbaharda ziyarete açmayı planlıyoruz. Enstitü olma süreci ise iki yılımızı daha alacaktır” şeklinde konuştu.

“Daha iyi bir dünyayı birlikte yaratmak dileğiyle” sloganıyla Serpil Güzel Ün’ün gönüllü olarak hazırlayıp sunduğu Radyo Gedik’te yayımlanan “İyilik Elçileri” programının; The Cartoon Mill ile gerçekleşen yayınının podcastine aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar