Temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevreye erişim evrensel insan hakkı ilan edildi

Temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevreye erişim evrensel insan hakkı ilan edildi

BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamayla 161 lehte ve 8 çekimser oy ile tarihi bir karara imza atılarak, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevreye erişim, evrensel insan hakkı olarak kabul edildi.

Tarihi karar, devletleri, uluslararası örgütleri ve ticari işletmeleri sağlıklı bir çevre sağlamak adına mücadeleyi artırmaya ve iş birliğine davet ediyor.

Gelişmeleri memnuniyetle karşıladığını belirten BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, dönüm noktası niteliğindeki kararın iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilikten oluşan üçlü gezegen krizine karşı toplu mücadelede ülkelerin bir arada olabileceklerinin göstergesi olduğunu söyledi.

Genel Kurulda kabul edilen kararın, çevresel adaletsizliklerin azaltılmasına, koruma ihtiyacı boşluklarının kapatılmasına ve özellikle çevresel insan hakları savunucuları, çocuklar, gençler, kadınlar ve yerli halklar gibi savunmasız durumda olan kişilerin güçlendirilmesine yardımcı olacağı belirtildi.

Çevre ve insan hakları yükümlülüklerinin uygulamaları hızlanacak

Gelişmenin sadece başlangıç olduğunun altını çizen Guterres, yeni tanınan tarihi hakkın gerçeğe dönüşmesi için ülkeleri eyleme geçmeye çağırdı.

Çevre konularını uluslararası kaygıların ön saflarına yerleştiren 1972 yılında Stockholm’de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında kabul edilen deklarasyon, sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomik büyüme, hava, su ve okyanus kirliliği ve dünya genelindeki insanların refahı konularındaki diyaloğun başlangıcını oluşturuyor.

Geçtiğimiz Ekim ayında, iklim değişikliğinden öncelikli etkilenen ülkelerin yanı sıra binden fazla sivil toplum kuruluşunun onlarca yıl süren çalışmalarının ardından İnsan Hakları Konseyi tarafından kabul edilen kararın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından da aynı şekilde tanınması hakkında çağrıda bulunuldu.

Birleşmiş Milletler Çevre Başkanı Ingersen, Genel Kurul tarafından tanınan kararın evrensel boyut kazandığının altını çizdi.

Üçlü krizin yansımaları

BM Genel Sekreteri Guterres, yeni tanınan tarihi hakkı üçlü gezegen kriziyle mücadelede önemli bir gelişme olarak nitelendirdi.

İklim değişikliği, kirlilik ve biyolojik çeşitlilik kaybından oluşan krizlerin her birinin, kendi sebepleri ve sonuçları olduğu, yaşanabilir bir gezegene sahip olmanın bu sorunların çözülmesiyle bağlantılı olduğu belirtildi.

Artan yoğun ve şiddetli kuraklık, su kıtlığı, orman yangınları, yükselen deniz seviyeleri, seller, eriyen buzullar, yıkıcı fırtınalar ve azalan biyolojik çeşitlilik kaybı gibi olgular iklim değişikliğinin sonuçları olarak giderek daha belirgin hale geliyor.

Dünya Sağlık Örgütü, gezegen genelinde yaşanan hastalık ve erken ölümlerin en büyük sorumlusunun hava kirliliği olduğuna işaret ediyor. Her yıl yedi milyondan fazla insanın kirlilik nedeniyle hayatını kaybettiği öne sürülüyor.

Son olarak, hayvanları, bitkileri ve ekosistemleri kapsayan biyolojik çeşitlilik kaybı, gıda kaynaklarını, temiz suya erişimi ve yaşamı olumsuz yönde etkiliyor.

Kaynak:

https://news.un.org/en/story/2022/07/1123482?utm_source=UN+News+-+Newsletter&utm_campaign=be8110a7ff-EMAIL_CAMPAIGN_2022_07_28_04_20&utm_medium=email&utm_term=0_fdbf1af606-be8110a7ff-107950321

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar