Sürdürülebilir alışveriş etiketleme ile kolaylaşıyor

Sürdürülebilir alışveriş etiketleme ile kolaylaşıyor

İklim değişikliği, dünya genelinde kuraklık ve diğer aşırı hava olaylarının daha uzun ve daha şiddetli yaşanmasına neden oluyor. Kuraklığın giderek atması ve yaygınlaşması gıda sistemlerini zorluyor ve gıda güvenliğini tehdit ediyor.

Bu konuda neler yapılabilir sorusuna verilecek bir yanıt da su ayak izi konusunda yön belirlemek için farkındalık yaratmak ve bunu herkes için anlaşılabilir hale getirmek olabilir.

Su ayak izi ne demek?

Tüketilen her gıdanın su ayak izi vardır. Yediğimiz gıdaların üretim sürecinde kullanılan su miktarının ölçüsü su ayak izi olarak tanımlanır.

İnsanların yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayan gıdaların üretiminde kullanılan su, gıda sistemleri tarafından mavi, yeşil ve gri olarak sınıflandırılır.

Mavi su, göllerden, nehirlerden ve yeraltı sularından gelen tatlı su miktarını ifade eder.

Yeşil su, bitkiler için hazır olan topraktaki su miktarını, yağmur suyunu miktarını ifade eder.

Gri Su, bir ürünün tedarik zinciri ile ilişkili kirliliğinin göstergesidir. Özellikle kirli su miktarını ifade eder.

Gıda yaşam döngüsünde kullanılan su miktarını ve bu suyun kaynağını bilmek ve anlamak önemlidir.

Gıdaların su ayak izi

Et: Dana eti, domuz eti ve kümes hayvanlarının su ayak izi oldukça yüksektir. Yüksek su ayak izi, hayvan yemi yetiştirilmesi için gereken su, hayvanların içmesi için gereken su, çiftliklerin ve mezbahanın temizliği için kullanılan su miktarından kaynaklanır.

Etin yaşam döngüsü içinde yemin yetiştirilmesi için gereken su miktarı en büyük su ayak izine sahiptir. Örneğin, bir kilogram dana eti üretmek için 13 kilogram tahıl ve 30 kilogram saman gerekir. Her iki ürünün yem olarak üretimi esnasında 105 bin litreden fazla su kullanılıyor.

Hayvan yemi, toplam su ayak izinin yüzde 38’ine katkıda bulunur. Yem üretmek için kullanılan mahsullerin çoğu mavi ve gri su ayak izine sahiptir. Başka bir deyişle, hayvan yemi, mavi suyun azalmasına, tatlı su kaynaklarının tükenmesine, gri suyun artmasına neden olur.

Sür ürünleri: Benzer şekilde süt ürünleri de, süt veren inekler için yem üretimi, onların içmesi gereken su miktarı, çiftlik temizliği ve hasat üretimi için kullanılan su miktarı nedeniyle yüksek su ayak izine sahip.

Bir araştırma, süt ürünleri imal eden işletmelerin üretilen kilogram başına ortalama 1,36 metreküp su kullandığını ve bunun yüzde 68 oranında yeşil su ve yüzde 30 oranında mavi sudan oluştuğunu gösteriyor.

Bu durum, süt ürünlerinden kaynaklanan su ayak izinin büyük bir kısmının yağmur suyuna, geri kalanının ise tatlı suya bağlı olduğu anlamına geliyor. İklim değişikliği nedeniyle kuraklık arttıkça tatlı su kaynaklarının süt üretimini zorlaştıracağı ön görülüyor.

Sert kabuklu yemişler: Su yoğun gıdalardan olan badem, kaju fıstığı gibi ağaç yemişleri ve yer fıstığı gibi ürünler büyük bir su ayak izine sahip.

2020’de yayınlanan bir araştırmaya göre, ağaç yemişleri ve yer fıstığının küresel ortalama su ayak izi yıllık 157.000 milyon metreküpün üzerinde. Kaju fıstığı 27.000 milyon metreküp ile en büyük toplam su ayak izine sahip ve bunun yüzde 6’sından fazlası mavi su ve yüzde 93’ünden fazlası yeşil sudan oluşuyor. Bütün bu değerler, kabuklu yemişlerin küresel tatlı su arzı üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor.

Bu bilgiler kapsamında, halihazırda tek bir çözüm olmasa da tüketicilerin market alışverişlerinde sürdürülebilir seçimler yapmalarına yardımcı olmak üzere çevresel etki etiketleme sistemi geliştirilmek için çalışmalar yapılıyor.

‘’Trafik Işığı’’ etiketleri

Gıda sistemi uzmanları, gıdaların çevresel etkileri hakkında bilgi sağlamak adına ‘’trafik ışığı’’ adını verdikleri bir etiketleme sistemi geliştiriyor. Bu çalışma henüz test aşamasında.

Paketin ön yüzünde yer alacak olan etiketleme, sera gazı etkilerini ve gıda ürünlerini üretmek ve dağıtmak için gereken su ayak izini gösterecek.

En düşük çevresel etkiyi temsil eden yeşil renk A ve en yüksek çevresel etkiyi temsil eden kırmızı renk E harfi şeklinde basit bir bilgi görseli sağlamak üzere tasarlanıyor.

Bu basit infografik, gıda seçimlerinin çevresel etkisinin tüketiciler tarafından kolayca anlaşılmasını sağlıyor ve daha sürdürülebilir kararlar almalarına yardımcı oluyor.

‘’Trafik ışığı’’ etiket tasarımı marketlerde yerini alana kadar tüketicilerin gıda üretimi için gereken su miktarını anlamak adına biraz düşünmeye zaman ayırmaları gerekir. Su ayak izini anlamak, alışveriş seçeneklerimizi belirlerken sürdürülebilir uygulamaları destekleyen çiftlik ürünlerini tercih etmemize yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, iklim değişikliğinin su kaynaklarını tehdit etmesiyle yüksek su ayak izine sahip gıdaların üretiminin zorlaşacağı açıkça görülüyor. Bu bağlamda, küresel gıda güvenliğinin doğru bir çerçevede ilerlemesi için gıda yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilir uygulamaların hayata geçirilmesi ve tüketici farkındalığının artırılması gerekiyor.

Kaynak:

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar