TÜSEV’in Yasal Çalışmalar Program alanı altında yürüttüğü ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sivil Toplum için Elverişli Ortamın İzlenmesi ve Geliştirilmesi Projesi kapsamında hazırlanan Sivil Toplum Kuruluşlarının Karar Alma Mekanizmalarına Katılımı: Yerel Yönetimlerde Kaliteli ve Anlamlı Bir Katılım için Uygulama Rehberi’nin tanıtım toplantısı 11 Şubat’ta gerçekleşti. Rehberin yazarı Burcu Özüpak Güleç, raporda öne çıkan noktaları
TÜSEV’in Yasal Çalışmalar Program alanı altında yürüttüğü ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Sivil Toplum için Elverişli Ortamın İzlenmesi ve Geliştirilmesi Projesi kapsamında hazırlanan Sivil Toplum Kuruluşlarının Karar Alma Mekanizmalarına Katılımı: Yerel Yönetimlerde Kaliteli ve Anlamlı Bir Katılım için Uygulama Rehberi’nin tanıtım toplantısı 11 Şubat’ta gerçekleşti. Rehberin yazarı Burcu Özüpak Güleç, raporda öne çıkan noktaları anlattı.
Yerel yönetimler ve STK’lar arasında kaliteli ve anlamlı iş birliklerinin gelişmesi için izlenebilecek örnek bir yol haritası ortaya koyan ve uygulamaya yönelik bilgileri farklı başlıklar altında ele alan rehberin tanıtım toplantısında, TÜSEV Genel Sekreteri Rana Kotan daha katılımcı bir sivil toplum için çalıştıklarını ve sivil toplum ile yerel yönetimler arasındaki ilişkinin bunun önemli bir parçası olduğunu belirtti. Kotan, daha katılımcı bir süreç için öncelikle planlamaların yapılması gerektiğini vurguladı.
“Bu rehber STK’ların işini kolaylaştıracak”
Sivil Toplum Kuruluşlarının Karar Alma Mekanizmalarına Katılımı: Yerel Yönetimlerde Kaliteli ve Anlamlı Bir Katılım için Uygulama Rehberi’nin yazarı Burcu Özüpak Güleç, “Yerel yönetim ekipleri de STK ekipleri de zaman içinde değişiyor ama önlerinde pratik bir rehber olması işlerini kolaylaştıracaktır. Rehberin içinde bulunan öz değerlendirme seti, bu rehberin özgün yanını oluşturuyor. Ayrıca, özel sektör ve diğer kamu kurumları da bunu stratejik bir rehber olarak kullanabilirler” şeklinde konuştu.
“Her karar alma sürecinin kendine has yöntemleri var”
Rehberde öne çıkan noktaları paylaşan Güleç, “Çok sayıda katılımcının olması, başarılı bir katılım süreci olduğunu göstermez. Hangi katılımcıların dışarıda bırakılacağı da önemli. Her karar alma sürecinin kendine has yöntemleri var. Önemli olan sürece uygun yöntemi bulmak ya da yöntemi sürece uyarlamak. Katılımın bağlamı da iyi belirlenmeli, hangi düzeyde ilişki kurulacağı baştan tanımlanmalı. Süreç içinde karşılaşılabilecek riskler için de önceden önlemler alınmalı ve kaynaklar baştan planlanmalı” dedi.
