Ohio merkezli bir girişim olan Canvus, kullanılmayan rüzgar türbin kanatlarını işlevsel alanlara ve topluluk sanatına dönüştürerek sürdürülebilirliğe öncülük ediyor. Kullanım ömrü sona eren türbin kanatları konusunda süregelen problemle mücadele eden girişim, bu devasa yapılardan işlevsel ve estetik açıdan hoş ürünler tasarlayarak onlara ikinci bir hayat veriyor. Bu sayede daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru önemli bir
Ohio merkezli bir girişim olan Canvus, kullanılmayan rüzgar türbin kanatlarını işlevsel alanlara ve topluluk sanatına dönüştürerek sürdürülebilirliğe öncülük ediyor.
Kullanım ömrü sona eren türbin kanatları konusunda süregelen problemle mücadele eden girişim, bu devasa yapılardan işlevsel ve estetik açıdan hoş ürünler tasarlayarak onlara ikinci bir hayat veriyor. Bu sayede daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru önemli bir adım atmayı amaçlıyor.
Kullanılmayan rüzgar türbin kanatlarından oluşan soruna çözüm üretme amacıyla yola çıkan girişimciler, Canvus’u hayata geçirmelerinin arkadaşındaki itici gücün bu olduğunu söylüyor.
Avrupa’nın önde gelen rüzgar endüstrisi etkinliklerini organize eden ve 450’den fazla üye şirket adına rüzgar enerjisi politikalarını şekillendiren düşünce kuruluşu WindEurope’un tahminlerine göre, 2025 yılına kadar yalnızca Avrupa, yılda 25 bin metrik ton büyüklüğünde işlevini yitirmiş rüzgar türbini kanadı ile karşı karşıya kalacak.
Bu miktar, 6 binden fazla Hummer SUV’ye eşdeğer. Bu tahmin doğrultusunda duruma çevre dostu çözümler geliştirmenin aciliyeti ortaya çıkıyor.
Merkezi Rocky River – Ohio’da bulunan ve 2021 yılında kurulan Canvus, kullanımdan kaldırılan rüzgar türbini kanatlarını piknik masaları, banklar ve saksılar gibi işlevsel ve görsel olarak çekici ürünlere dönüştürüyor.
Canvus’un kurucu ortağı ve genel müdürü Parker Kowalski, türbinlerin yapımında kullanılan malzemeler dolayısıyla geri dönüşümünün hiç kolay olmadığını ancak işlevini yitirmiş olan türbinlere ikinci bir hayat vermekte kararlı olduklarını vurguluyor.
Üretim süreci, Canvus’un Ohio’daki 110 bin metrekarelik tesisinde kanatların daha küçük parçalara atrıştırılmasının ardından 30’dan fazla ustadan oluşan bir ekip tarafından dayanıklı ve çevre dostu ürünlere dönüştürülmesinden oluşuyor.
Kullanılmayan rüzgar türbini sorununa çözüm bulma konusunda çalışan benzer girişimlerden farklı olan Canvas’ın en önemli özelliği farklı iş modeli.
Girişimin rüzgar türbinlerinden elde ettiği tasarımlar, kamusal alanlara geri dönüştürülmüş ürünler bağışlayan kurumsal müşterilere hitap ediyor.
Şirketler, ileri dönüşüm yoluyla elde edilen tasarımları kamusal alanlara bağışlayarak sürdürülebilirlik örneği sergiliyor. Bununla birlikte, pazarlama stratejilerine de olumlu katkı sağlanmış oluyor.
Bağışlanan her ürünün üzerinde, bağışçının adının yazılı olduğu bir plaket ve bağışçı tarafından tasarlanan web sayfasına bağlantı veren bir QR kod yer alıyor. Bu benzersiz yaklaşımla, şirketler sürdürülebilirlik taahhütlerini sergileme fırsatı buluyor.
Canvus’un iş modelinden etkilenen petrol devi Shell Plc, Mark Wahlberg Chevrolet otomobil satış bayiliği ve inşaat firması Grainger Inc. gibi önemli markalar pazarlama stratejilerinde reklam panosu kiralamak yerine çok daha az maliyetli ve döngüsel ekonomiye fayda sağlayan bu yaklaşımı benimsedi.
Canvus’un sürdürülebilirliğe olan bağlılığı kullanımdan kaldırılan türbin kanatlarının yeniden kullanımının ötesine geçiyor. Şirket yeniden tasarladığı ürünlerinde, araba lastiği, ayakkabı ve plastik atık gibi diğer geri dönüştürülmüş malzemeleri de kullanıyor.
Canvus’un rüzgar kanatlarına yeniden hayat vermeye yönelik çevre duyarlı yaklaşımı toplumda olumlu bir etki yaratıyor. Atığın yeniden tanımlanması ve sürdürülebilir uygulamaların teşvik edilmesi konusunda öne çıkan girişim, hayal gücünü, yaratıcılığı ve sosyal yatırımı harekete geçiriyor.
Şirketin vizyoner girişimi, malzeme ve mekanlara yönelik bakış açılarını dönüştürmeyi, doğal yaşam alanı olarak tanımladığımız yerlerle daha derin bir ilişkiye ilham vermeyi amaçlıyor.
Kaynak:
