6 Şubat depreminin birinci yılına yaklaşırken, depremin derinden etkilediği çocuklar için hayata geçirilen ‘Renkli Hayaller Sahnesi’ projesine ait belgesel özel bir etkinlikle Atlas sineması sahnesinde ilk kez gösterime sunuldu. Proje’nin mimarları arasında yer alan TOBB Kreatif Endüstriler Meclisi, Netflix Türkiye ve İhtiyaç Haritası, 7 bin 500 çocuğun hayallerine dokunan çok kıymetli bir oluşuma imza attı.
6 Şubat depreminin birinci yılına yaklaşırken, depremin derinden etkilediği çocuklar için hayata geçirilen ‘Renkli Hayaller Sahnesi’ projesine ait belgesel özel bir etkinlikle Atlas sineması sahnesinde ilk kez gösterime sunuldu.
Proje’nin mimarları arasında yer alan TOBB Kreatif Endüstriler Meclisi, Netflix Türkiye ve İhtiyaç Haritası, 7 bin 500 çocuğun hayallerine dokunan çok kıymetli bir oluşuma imza attı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen çocukları hedefleyen projenin odak noktası ve amaç: Bu çocukların iyi olma haline katkıda bulunmak.
Tiyatro Kooperatifinin üstün çabasıyla yürütülen ve 2 ay süresince 32 ekipten 123 sanatçının katıldığı, 53 tiyatro oyunu, 32 atölye, 14 sokak performansı, 18 konser ve 84 film gösteriminin gerçekleştirildiği projeyi anlatan belgeselde, sürecin işleyişine ilişkin yaşanan zorluklarla birlikte büyük emek verilerek yaratılan toplumsal fayda çok naif ve samimi bir bakış açısıyla izleyiciye aktarıldı.
Tiyatro Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Mert Fırat, ‘Depremin ilk gününden itibaren pek çok farklı kurum ve STK gibi Tiyatro Kooperatifi olarak da elimizden gelen her şeyi yapmaya çalıştık. Tiyatro temsilcilerinin görüşleriyle, çocukların iyi oluşu için bir proje gerçekleştirme kararı aldık. Bölgedeki çocukların değişen hayatlarına şahit olmak, yaşadıkları travmaları görmek, bizde onların yüzlerindeki gülümsemeyi belli bir süreliğine de olsa tekrar kazandırma isteği uyandırdı ve bu amaçla yola çıktık’ diyerek duygularını ifade etti.
Depremin ilk anından itibaren sahada ve masada, paydaşlarla birlikte afetzedelerin yaşam koşullarını iyileştirebilmek için çalıştıklarını dile getiren İhtiyaç Haritası İcra Direktörü Evren Aydoğan, sanatın iyileştirici gücünü çocuklarla buluşturmaktan mutluyuz’’ dedi.
Fiziksel ihtiyaçların ötesine geçerek ruhlara ve kalplere hitap etmesi bu projeyi özel kılıyor.
Belgeseli izlerken ben şahsen, sevinsem mi, sevinmesem mi ikilemi arasında gidip gelen bilemediğim bir duygu karmaşıklığı yaşadım. Ancak, çok hazin ve travmatik durumlardan sonra ortaya çıkabilecek ciddi hasarların giderilmesinde hayal etmenin kalpleri iyileştirebilir olmasına inancımla böyle değerli projelerin hayata geçirilmesinden çok mutlu oldum.
Bu belgesel sadece deprem bölgesinde yapılan bir çalışmayı anlatmıyor. Zorlu şartlar altında çocukların sanatla ve sanatçılarla, sanatçıların da çocuklarla olan etkileşiminden ortaya çıkabilecek olumlu duyguları ve bunların şimdi ve de ileride çocuklara umut olabileceğini ve hayallerini yeşertebileceğini gösteriyor.
Son söz olarak, deprem bölgesindeki çocukların umutlarını ve hayallerini yeşerten bu kıymetli projede emeği olan herkesi yürekten kutluyor ve sürdürülebilmesini diliyorum.
