Paralimpik atlet Tatyana McFadden iklim krizinin spor organizasyonlarına etkisine dikkat çekti

Paralimpik atlet Tatyana McFadden iklim krizinin spor organizasyonlarına etkisine dikkat çekti

Uluslararası Kalkınma ve Barış için Spor Günü nedeniyle iklim eylemi için sesini yükselten tüm zamanların en iyi tekerlekli sandalye yarışçısı Tatyana McFadden, küresel ısınmanın herkesi ve özellikle engelli bireyleri tehdit ettiğini söyleyerek, sporun gezegeni korumaya nasıl katkıda bulunabileceği konusundaki görüşlerini anlattı.

Altı kere ABD Paralimpik şampiyonu ve 20 tane Paralimpik madalya sahibi olan Tatyana McFadden, dünyanın en hızlı kadını olarak kabul ediliyor. Dünya genelinde gerçekleştirilen büyük maratonlarda 23 zaferi ve atletizm alanında beş dünya rekoru bulunuyor

Doğuştan açık omurga (spida bifida) hastası olan McFadden, 6 yaşındayken ABD’li bir aile tarafından evlat edinilmeden önce, hayatının ilk yıllarını Rusya’da temel hizmetlere erişimi yetersiz bir yetimhanede geçirdi.

20 yıl geçmesine rağmen, yaşadığı ortamın zorlu koşullarını hatırlayan sporcunun anıları, engelli hakları için verdiği mücadelenin merkezinde yer alıyor.

McFadden, özellikle iklim değişikliğinden etkilenen ülkelerden gelen Paralimpik sporcu arkadaşlarıyla birlikte verdiği mücadele hakkında konuşuyor. İklim değişikliğinin dünya genelinde tüm insanları etkileyen bir zorluk olduğunu belirtirken, engelli bireylerden oluşan nüfusun bu durumdan orantısız bir şekilde etkilendiğine dikkat çekiyor.

Isı artıyor

Sporcular etkinlikler sırasında yüksek ısının olumsuzluklarını hissediyor. Dünya genelinde dikkat çeken ve katılımcılar için tehlike oluşturan rekor düzeydeki ısı ve nem durumuyla, 2020 Tokyo olimpiyatları buna örnek olarak gösterilebilir.

Bu durumun doğrudan hidrasyon ile ilgili olduğunu belirten atlet, sporcular olarak su kaybetmemeleri gerektiğini söylüyor. Engelli ve belden aşağısı felç olmanın dolaşım sorunlarına neden olduğunu ve hidrasyon nedeniyle sıcak çarpması sonucu yeterince sıvı alınmadığı takdirde ölümle sonuçlanan vakalar olabileceğini belirtti.

Beslenmenin, yarışmacılar için başka bir kritik faktör olduğuna ve bazı ülkelerdeki sporcular için zorluk yarattığına işaret etti.

İklim değişikliği tüm spor sektörünü etkiliyor

BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı (DESA) tarafından yayınlanan yakın tarihli bir rapora göre, spor sektörü yükselen sıcaklıklar, yoğun yağışlar ve aşırı hava olaylarının artmasından etkileniyor.

Rapor, ısınan bir dünyada kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapan şehirlerin yarısının kar ve buz eksikliği nedeniyle 2050 yılına kadar kış oyunlarına sponsor olamayacaklarını gösteriyor.

2018 yılında yaşanan yükselen sıcaklıklar, ABD Açık tenis turnuvasının iptal edilmesine neden oldu. 2020 Avustralya Açık tenis turnuvası sırasında yaşanan orman yangınlarının neden olduğu kötü hava kalitesi, bazı tenisçilerin turnuvadan çekilmesiyle sonuçlandı.

2050 yılına kadar, İngiltere futbol ligi stadyumlarının dörtte birinin her yıl kısmen veya tamamen su basmalarına sahne olması bekleniyor.

DESA, bu örneklerin yüksek profilli spor etkinliklerini içerdiğini ancak, küçük ve yerel etkinlikler üzerindeki potansiyel etkinin daha da kritik olabileceğine işaret ediyor.

Her kesimin sesinin yükselmesine ihtiyaç var

Spor etkinliklerinin kesintiye uğraması, iklim etkilerinin hızlanmasıyla önümüzdeki birkaç on yıl içinde milyonlarca bireyi göç etmeye zorlayan gıda, enerji ve su güvensizliği karşısında küçük bir sorun olarak görünebilir.

Ancak krizin büyüklüğü karşısında çözümlerin gerçekleştirilmesi için her sektörden, her ulustan ve fikir sahibi olan her kesimden gelen sesin dikkate alınması gerekiyor.

İklim eyleminde ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltmada, spor dünyasının liderlik sergilemek için benzersiz bir konumda olduğu belirtiliyor.

Spor etkinlikleri de küresel ısınmaya katkıda bulunur

Rapid Transition Alliance’ın raporuna göre küresel spor sektörünün, ulaşımdan, inşaatlardan, spor alanlarından ve sporla ilgili ekipman tedarik zincirlerinden gelen karbon ayak izi yoluyla orta ölçekli bir ülke ile aynı düzeyde emisyondan sorumlu olduğu belirtiliyor.

2016 Rio Olimpiyatları’nın 3,6 milyon ton karbondioksit, 2018 Rusya Dünya Kupası’nın 2,16 milyon ton karbondioksit saldığı tahmin ediliyor.

Bununla birlikte, spor etkinliklerinin karbon ayak izini azaltmak için önlemler alınıyor. Örneğin; Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 2030 yılına kadar karbon nötrlüğün ötesine geçmeyi ve oyunları karbon negatif hale getirmeyi hedefliyor.

McFadden gibi sporcular da bu konuda seslerini yükseltmeye başladı. Geçen yıl gerçekleşen Cop26 İklim Değişikliği Zirvesi sırasında 50’den fazla küresel Olimpik ve Paralimpik sporcu, Dünya Liderlerinin iddialı eylemlerini savunmak için Tokyo’da bir araya geldi.

DESA’ya göre spor, küresel ısınmaya ve daha geniş anlamda çevre sorunlarına, sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına geçişe farkındalık yaratmak için önemli bir rol oynayabilir.

Hedeflenen çevresel sürdürülebilirlik kampanyaları bu süreçte kilit role sahip olabilir.

Sporcular ve takımlar, bireyleri ve toplumları iklim değişikliği konusundan eğitmek için yüksek sosyal statülerini kullanarak ve rol model olarak, gezegenin iyileştirilmesi adına yaşam tarzlarını değiştirme yolunda motive edebilir.

McFadden, Tokyo 2020 Paralimpik oyunları sırasında, dünya genelinde engelli bireylerin yüzde 15’ine farkındalık yaratmayı hedefleyen, engeller ve ayrımcılıkla mücadele etmeyi amaçlayan WeThe15 kampanyasının bir parçası olarak görev yaptı.

ABD paralimpik atletizm şampiyonu aynı zamanda 2022 Uluslararası Kalkınma ve Barış için Spor Günü kutlamalarında ve 2022 Katar Dünya Kupası organizasyon komitesi çalışmalarında yer alıyor.

Kaynak:

https://news.us15.list-manage.com/track/click?u=372753f560ef60c400f1a4f3f&id=e580e7102a&e=8b42edf312

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar