Nature Sustainability dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, dünyanın ön görülen yörüngesinde devam etmesi ve sanayi öncesi sıcaklıklara kıyasla yüzyılın sonuna kadar 2,7 santigrat derece ısınma senaryosunun insanlar üzerindeki etkisini değerlendirdi. Küresel ısınmanın mevcut hızı ile devam etmesi halinde, milyarlarca insanı insanlığın bin yıldır geliştiği ‘’iklim nişi’’nin dışına çıkaracağı ve onları benzeri görülmemiş sıcaklarla ve aşırı
Nature Sustainability dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, dünyanın ön görülen yörüngesinde devam etmesi ve sanayi öncesi sıcaklıklara kıyasla yüzyılın sonuna kadar 2,7 santigrat derece ısınma senaryosunun insanlar üzerindeki etkisini değerlendirdi.
Küresel ısınmanın mevcut hızı ile devam etmesi halinde, milyarlarca insanı insanlığın bin yıldır geliştiği ‘’iklim nişi’’nin dışına çıkaracağı ve onları benzeri görülmemiş sıcaklarla ve aşırı hava koşullarıyla karşı karşıya bırakacağı belirtildi.
Beklenen küresel ısınma ile birlikte nüfus artışını hesaba katan çalışma, 2030 yılına kadar yaklaşık iki milyar insanın iklim nişinin kalacağı, ortalama 29 santigrat derece veya daha yüksek sıcaklıklara maruz kalacağını ve 2090 yılına kadar da yaklaşık 3,7 milyar insanın nişin dışında yaşam mücadelesi vereceğini ön görüyor. Araştırmanın yazarlarından olan Timothy Lenton, küresel nüfusun üçte birinin kendilerini ‘’insan gelişimini’’ desteklemeyen iklim koşullarında yaşarken bulabileceklerini söyledi.
Bilim insanları, 1 milyar insanın daha serin yerlere göç etmeyi seçebileceğini, ancak iklim nişi içinde kalan bu alanların da sıcak hava dalgaları ve kuraklıktan etkileneceğini ön görüyor. Bununla birlikte, karbon emisyonlarını azaltmak ve küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derecede tutmak için acil eylem, iklim nişinin dışına itilen insan sayısını yüzde 80 azaltabilir deniyor.
İklim acil durumuyla mücadele etmemenin olağanüstü insani maliyeti
Rapora göre ‘’iklim nişi’’, yıllık ortalama sıcaklığın 13 santigrat derece ile 27 santigrat derece arasında değiştiği yerlerden oluşuyor. Bu tanımın dışında kalan bölgelerdeki koşullar çok sıcak, çok soğuk veya çok kuru olma eğiliminde.
Araştırmaya göre, Dünya 2,7 santigrat derece ısınırsa, Hindistan, Nijerya, Endonezya, Filipinler ve Pakistan, en tehlikeli sıcaklık seviyelerine maruz kalan nüfusun yaşadığı ilk beş ülke olacak. Burkina Faso ve Mali gibi bazı ülkelerin tüm nüfusu ve ayrıca yükselen deniz seviyeleri nedeniyle zaten risk altında olan küçük adalar, benzeri görülmemiş yüksek sıcaklıklarla karşılaşacak.
En kötü durum senaryolarına göre, yüzyılın sonuna kadar Dünya 3,6 ila 4,4 santigrat derece ısınırsa, dünya nüfusunun yarısı iklim nişinin dışında kalacak. Rapor, bu durumun gerçekleşmesini ‘’varoluşsal bir risk’’ adıyla tanımlıyor.
İngiltere Exeter Üniversite’sinde profesör olan ve araştırmaya öncülük eden Lenton, ‘’Küresel ısınmanın maliyetleri genellikle finansal terimlerle ifade ediliyor, ancak bizim çalışmamız, iklim acil durumuyla mücadele etmemenin olağanüstü insani maliyetini vurguluyor’’ dedi.
‘’Ekonomik tahminler genellikle zenginlere yoksullardan daha fazla değer verir, çünkü finansal açıdan kaybedilecek varlıklar daha fazladır. Aynı şekilde gelecek nesillerden çok şu anda yaşayan insan topluluklarını değerlendirme eğilimdedir. Bu çalışmadaysa tüm insanları eşit kabul ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Oxford Üniversite’sinden Laurence Wainwirght, ‘’İnsanlar belirli gölgelerde ve belirli sıcaklıklarda yaşamaya alıştı. Durum değiştiğinde, fiziksel sağlık, ruh sağlığı, suç ve sosyal huzursuzluk açısından ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır’’ dedi.
Rapora göre, 40 santigrat derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalmak ölümcül olabileceğinden, nişin dışında yaşamak ölüm oranlarında artışa neden olabilir. Aşırı sıcakların mahsul verimini düşüreceği, çatışmaları ve hastalıkların yayılmasını artıracağı tahmin ediliyor.
Bilim insanları, 1,5 santigrat derecenin üzerindeki ısınmanın yıkıcı değişikliklere yol açacağı konusunda uzun süredir uyarıyor. Küresel sıcaklıkların yükselmesiyle iklim nişi içindeki alanların küçülmesi, nüfusun daha geniş bir kesiminin kuraklık, fırtına, orman yangını ve sıcak hava dalgası gibi aşırı hava olaylarına daha sık maruz kalacağını gösteriyor.
Uzmanlar, fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçerek küresel ısınmanın hızını yavaşlatmanın mümkün olabileceğini söylüyor. Ancak pencere hızla kapanıyor.
Kaynak:
