Kıtlık nedir?

Kıtlık nedir?

Çatışmalardan etkilenen toplumlarda açlığın endişe verici boyutlara ulaşması ve gıda güvensizliğinin giderek artmasının kıtlığa yol açabileceği yönündeki küresel endişelerin ortaya çıktığı bir dönemde, kıtlık nedir ve ne zaman kıtlık olarak adlandırılır konuları gündeme geliyor.

Dünya Gıda Programı (WFP) baş ekonomisti Arif Husain, Aralık ayından bu yana savaştan zarar gören Gazze’ye ilişkin ‘’Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’’ (IPC) adlı en son gıda güvenliği raporunun açıklanmasıyla birlikte BM Haber ajansına konu ile ilgili olarak bilinmesi gerekenleri aktardı.

Kıtlık için eşik değer nedir?

Teknik bir terim olan kıtlık, gıdaya erişim eksikliği nedeniyle yaygın yetersiz beslenme ve açlığa bağlı ölümlerle karşı karşıya kalan bir nüfusu temsil eder.

WFP’den Arif Husain, ‘’Bir kasaba, köy, şehir, hatta bir ülke olsun, belirli bir coğrafi alanda üç koşul bir araya geldiğinde kıtlık olduğunu söylüyoruz’’ diyor.

·      Söz konusu bölgedeki nüfusun en az yüzde 20’si aşırı düzeyde açlıkla karşı karşıyaysa,

·      Aynı yerdeki çocukların yüzde 30’u zayıf ya da boylarına göre çok zayıf olduğunda,

·      Ölüm – ya da ölüm oranı – ortalamanın iki katına çıkarak yetişkinler için günde 10.000’de iki ölüm ve çocuklar için günde 10.000’de dört ölüm oranı aşılmış olduğunda

‘’Kıtlığın bir bakıma kolektif başarısızlığın itirafı olduğunu açıkça görebilirsiniz’’ diyen Husain, ‘’Kıtlıktan çok önce harekete geçmeliyiz ki insanlar açlıktan ölmesin, çocuklar heba olmasın ve insanlar açlığa bağlı nedenlerden ölmesin’’ ifadelerini kullandı.

Açlık nasıl takip ediliyor?

Günümüzde yaşanan kıtlıkların, Etiyopya ve diğer ülkelerde kuraklığın başlıca etken olduğu 1970’ler ve 1980’lerde yaşananlardan farkılı olduğunu belirten Husain, yıllar önce bu durum yaşandığında ‘’üzgünüm diyebiliyorduk. Bilmiyordum, eğer bilseydim, bu konuda bir şeyler yapardım’’ diyebildiğimizi vurguluyor.

‘’Bugün ise krizleri gerçek zamanlı olarak görüyoruz, dolayısıyla bilmiyorduk diyemeyiz’’ açıklamasını yaparak, ‘’Sorumluluk bugün her zamankinden daha yüksek’’ diyor.

İklim kaynaklı gıda güvensizliği, uluslararası insani yardım kuruluşlarının çalıştıkları her yerde kullandıkları ayrıtılı bir izleme sistemi sayesinde artık yakından takip edilebiliyor. Günümüzde Güney Sudan, Yemen ve şimdi de işgal altındaki Filistin Toprakları’nda görüldüğü gibi kıtlıklar veya kıtlık riski artık büyük ölçüde çatışmalardan kaynaklanıyor. 

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından 2004 yılında Somali’deki kriz sırasında geliştirilen ve şu anda dünya genelindeki insani yardım kuruluşları tarafından kullanılan akut açlığı takip etmeye yönelik yenilikçi bir araç olan IPC sayesinde 21. yüzyılda iklim bağlantılı kıtlıklar büyük ölçüde önlendi.

IPC ölçeği olarak adlandırılan bu yenilikçi aracın açılımı ‘’Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’’ olarak biliniyor.

IPC nedir?

IPC; gıda güvenliği ve beslenme analizi ile karar alma süreçlerinin iyileştirilmesine yönelik yenilikçi ve çok ortaklı bir girişim. 

IPC sınıflandırma ve analitik yaklaşımı, hükümetlerin, BM Kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve diğer ilgili aktörlerin, bir ülkedeki akut ve kronik gıda güvensizliği ve akut yetersiz beslenme durumlarının ciddiyetini ve büyüklüğünü uluslararası kabul görmüş standartlara göre belirlemek için birlikte çalışmalarını kolaylaştırıyor.

Girişim 30’dan fazla ülkede aktif. 19 kuruluştan oluşan küresel bir ortaklık IPC’nin küresel, bölgesel ve ülke düzeylerinde geliştirilmesine ve uygulanmasına öncülük ediyor.

20 yılı aşkın süredir uygulanan IPC, küresel gıda güvenliği alanındaki en iyi uygulamalardan biri olarak kanıtlanmış durumda.

Aynı zamanda Latin Amerika, Afrika ve Asya’da 30’dan fazla ülkede bir işbirliği modelini temsil ediyor.

IPC açlığı takip etmenin yanı sıra, daha ciddi ve yaşamı tehdit eden koşullara dönüşmeden önce yaygın akut yetersiz beslenme olasılığı konusunda da alarm verebilir yetkinlikte.

IPC nasıl çalışıyor? 

IPC’nin veri toplama özelliği yok. Bilgiler, sahada faaliyet gösteren insani yardım ortakları tarafından toplanır. Bu bilgiler arasında gıda güvenliği, beslenme, ölüm oranı ve insanların geçim kaynaklarının yanı sıra kalori alımı, yiyecek bulmak için ne tür stratejiler kullandıkları ve orta-üst kol çevresi veya MUAC olarak bilinen yetersiz beslenmeyi izlemek üzere çocukların kol ölçümleri yer alır.

Veri toplamanın savaş bölgelerinde bile devam ettiğini belirten Husain, konumlara ulaşılamadığı durumlarda, bilgi almak için cep telefonu anketleri kullanıldığını ve bu mümkün değilse, uyduların veri bilgisine başvurulabildiğini aktarıyor.

IPC uzmanları verileri analiz etmek üzere bir araya gelerek nüfusları beş kategoride sınıflandırıyor: birinci aşama gıda bulma konusunda en az stresin yaşandığı ya da hiç stres yaşanmadığı durum; ikinci aşama insanların stresle karşı karşıya olduğu durum; üçüncü aşama gıda krizi; dördüncü aşama acil durum; beşinci aşama ise felaket ya da kıtlık olarak değerlendiriliyor.

Beş aşamanın her birinde nüfus oranına bağlı olarak, coğrafi bölgelere de şiddet aşaması atfediliyor ve IPC haritasında en az şiddetli aşamadan en şiddetli aşamaya (minimumi, stres, kriz, acil durum ve kıtlık) kadar farklı renklerle gösteriliyor.

Coğrafi alan aşama sınıflandırmalarının her biri, en iyi şekilde nereye ve nasıl müdahale edileceği konusunda hedeflerin belirlenmesinde önemli rol oynuyor.

Kıltık İnceleme Komitesi

Kıtlık durumu tespit edildiğinde, IPC Kıtlık İnceleme Komitesini göreve çağıran ek bir adım daha var.

Beslenme ve sağlıktan gıda güvenliğine kadar kendi alanlarında dünya çapında tanınan uzmanlardan oluşan komite, etkilenen insanların yüzde 20’sinden fazlası IPC’nin beşinci aşamasında, yani kıtlık veya felaket koşullarında olduğunda toplanıyor.

Uzlaşmaya dayalı süreç, tüm ortakların Kıtlık İnceleme Komitesi’nin doğrulayacağı bir sonuç üzerinde anlaşmasını gerektiriyor.

Toplanan komite, IPC ortakları tarafından sağlanan tüm veri ve analizleri inceleyerek bulguların güvenilir olup olmadığını ve verilerin kıtlık sınıflandırmasını haklı çıkarıp çıkarmadığını belirliyor.

Yardım kuruluşları açlık uyarılarına nasıl yanıt veriyor?

İnsani yardım kuruluşları bu çok değerli IPC sınıflandırmalarını, kıtlıktan kaçınmak amacıyla üçüncü aşama kriz seviyesinden itibaren planlama yapmak ve insanlara yardım etmek için kullanıyor.

Husain, ‘’Yapmaya çalıştığımız şey insanlara ulaşmak, böylece hiçbir zaman kıtlık benzeri bir durumla ya da IPC’nin beşinci aşamasıyla uğraşmak zorunda kalmayız’’ diyor. ‘’İnsanların hayatlarını kurtarmak için kriz düzeyinde ve kesinlikle acil durum düzeyinde çok sıkı çalışıyoruz ki kıtlık olarak sınıflandırılan IPC beşinci aşamasına gelmesinler.’’

Bizim için kıtlık ‘’K’’ harfidir

İhtiyaçlar artmaya devam ederken, WFP’nin tahminlerine göre 72 ülkede 309 milyon insan kriz seviyesinde veya daha derin açlık seviyesiyle karşı karşıya.

Bizim için kıtlık ‘’K’’ harfidir diyen Husain, nihai hedefin kıtlığın önlenmesi olduğunun altını çiziyor.

‘’Kıtlıktan kaçınmak için en kolay yol çatışmaları durdurmak olacaktır’’ diyen Husain, ‘’ancak bu zaman alacaksa, o zaman masum insanları besleyebilmek, o yerlerde sıkışıp kalmış ya da o yerlerden göç etmek zorunda kalmış insanlara su ve ilaç gibi ihtiyaçları sağlayabilmek bizlerin sorumluluğudur’’ şeklinde düşüncelerini ifade ediyor.

Kaynak:

https://news.us15.list-manage.com/track/click?u=372753f560ef60c400f1a4f3f&id=b055dacc79&e=8b42edf312

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar