İnsani Gelişme Raporu Tanıtım Toplantısı gerçekleşti

İnsani Gelişme Raporu Tanıtım Toplantısı gerçekleşti

Habitat Derneği tarafından düzenlenen “İnsani Gelişme Raporu Tanıtım Toplantısı” 15 Ocak Çarşamba günü Facebook İstasyon’da gerçekleşti. Toplantıda, 2019 İnsani Gelişme Raporu’nun temel bulguları ve mesajları, Türkiye ve dünyadaki güncel gelişmeler ile bağlantılı olarak yorumlandı.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 1990’dan beri yayımlanan, bu yıl 21. yüzyılda insani gelişmedeki eşitsizliklere odaklanan ve tüm dünyadaki eşitsizlikleri, gelirleri, ortalamaları, bugünün ötesine geçerek inceleyen İnsani Gelişme Raporu’nun tanıtım toplantısının açılış konuşmacısı Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır oldu. Hazır, “Eşitsizlikler eskiden ekonomikti fakat artık teknolojinin gelişmesiyle başka eşitsizliklerle karşılaşıyoruz. Mavi yaka giderek eşitsizlik konusunda daha alt sıralarda yer alıyor. Bugün İnsani Gelişme Endeksi’ne göre 59. sırada olmakla övünüyoruz ama övünmemeliyiz. Övünmek mevcut durumu kabul etmektir. Oysa daha çok ilerlememiz gerekiyor. Bunun için öncelikli üç başlık var: toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim krizi ve dijital dönüşüm. Hala, ilk bizde kadınların oy hakkı kazanmış olmasıyla övünüyoruz. Bu hakkı çok daha sonra edinen ülkeler bizi geçti. Parlamentoda kadının temsili yüzde 17’yi geçmiyor. Habitat Derneği olarak bu yılı cinsiyet eşitliğinde eylemcilik yılı ilan ediyoruz” dedi.

Eşitsizlik sorunu çözümsüz değil

Açılış konuşmasının ardından, UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi 2019 İnsani Gelişme Raporu tanıtım sunumunu gerçekleştirdi. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın insanlık tarihinde ilk defa eşitsizlikleri azaltmanın kalkınma ve gelişme için gerekli olduğu konusunda karar kılınması olduğunu ifade eden Tomasi, “Rapor, eşitsizliği üç basamakta irdeliyor: gelirin ötesinde, ortalamaların ötesinde ve bugünün ötesinde. Öte yandan, eşitsizlik sorunu çözümsüz değil diyor ve çözüm için bir dizi politika seçeneği öneriyor. Rapora göre, yaygın eşitsizlikler devam ediyor, insani gelişmede yeni nesil eşitsizlikler ortaya çıkıyor ve bu eşitsizlikler yaşam boyunca birikebiliyor. Eşitsizliklerin değerlendirilmesinde artık yeni bir ölçümlemeye ihtiyaç var. Eşitsizliklerle mücadele bizim elimizde fakat şimdi harekete geçmeliyiz” dedi. Tomasi, raporu değerlendirmesinin ardından Türkiye’ye de değindi. Türkiye’nin 2018 İnsani Gelişme Endeksi (İGE) değerinin 0.806 olduğunu belirten Tomasi, bu değerle Türkiye’nin, 189 ülke ve bölge arasında 59. sırada yer aldığını ve geçen yılki raporda yüksek insani gelişme kategorisindeyken bu yıl ilk kez olarak çok yüksek insani gelişme kategorisine yükseldiğini açıkladı.

“Devlet, özel sektör, sivil toplum ve uluslararası kuruluşlar olarak iş birliği yapmalıyız”

2019 İnsani Gelişme Raporu tanıtım sunumunun ardından, Hedefler için İş Dünyası Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, hızla değişen dünyada yeni tür eşitsizlikler doğduğunu ifade etti. Boyner, “İlk defa bu sene çok yüksek insani gelişme kategorisindeyiz. Eğitim, sağlık hizmetlerine erişim gelişti ama nitelikli hizmet sunuluyor mu? Türkiye’de yabancı dil sorunu dikkat çekiyor. Ana dilinde bile kendini düzgün ifade edemeyen kişilerle karşılaşıyoruz. Yaratıcı düşüncenin de müfredata dahil edilmesi gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ise Türkiye en alt sıralarda. İnsani Gelişme Endeksi’ne göre kötü durumda değiliz, ortalamayı yakalıyoruz ama devlet, özel sektör, sivil toplum ve uluslararası kuruluşlar olarak iş birliği yapmalıyız. Biz özel sektör olarak buna hazırız” sözlerini kullandı.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelde güç ilişkiler

Ümit Boyner’in konuşmasının ardından TESEV Araştırma Direktörü Dr. Itır Akdoğan moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Ankara Üniversitesi İktisat Bölümü Doç. Dr. Emel Memiş Parmaksız, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ele aldı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temelde güç ilişkileri olduğunu belirten Parmaksız, “Güçlü olan ne yazık ki gücü paylaşmak istemiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği neden çözülemiyor? Toplumda katmanlar kategoriler var. Irk, din, etnik köken gibi birçok toplumsal hiyerarşi var. Eşitsizlikten herkes aynı şekilde etkilenmiyor. OECD ülkeleri arasında Türkiye en alt sıralarda. Öncelikle istihdam konusunda ve siyasi yaşamda. Bu ikisi birbirinden ayrı değil. Kadınların sadece 10’da 3’ü ‘iş yaşamına katılırım’ diyor. Bu çalışıyor demek değil. Yani işsiz havuzunda yer alması çok daha olası. Çalışsa bile daha çok kayıt dışı ya da düşük ücretlerde çalışıyor. En büyük sorun ise karşılıksız bakım emeği” dedi.

“50 sene sonra yaşayacak bir gezegenimiz olmazsa konuştuklarımızın hiçbir anlamı kalmayacak”

Bir diğer panelist olan Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Dr. Levent Kurnaz, iklim ve eşitsizlikler üzerine konuştu. “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, sürüdürülebilir kalkınma amaçlarından bahsediyoruz ama bundan 50 sene sonra yaşayacak bir gezegenimiz olmazsa konuştuklarımızın hiçbir anlamı kalmayacak. Her şey Tunuslu bir kişinin, eve ekmek götüremediği için kendini yakmasıyla başladı. Gıda fiyatları niye arttı? Her şeyin iklimle alakası var. Avusturalya’nın neredeyse tamamı yanıyor ki gelişmiş bir ülke. İklim değişikliğiyle artık gelişmiş ülke, gelişmemiş ülke ayrımı kalmıyor. Ekonomi dışında bir dünya var. Hepimiz aynı dünyadayız” ifadelerini kullanan Kurnaz, iklimin hepimizi beraber öldürmesinden ötürü bizi eşit kıldığını anlattı.

“Teknolojiyi ilk çıkarmak ve takip etmek gerek”

Panelin ve günün son konuşmacısı olan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Cem Say, yapay zeka ve teknolojik eşitsizliklerden bahsetti. “Eşitsizliğin normal bir durum olduğu alanlar da var. Ben üretirsem önce benim ülkemdekiler faydalanıyor. Bu şaşırtıcı değil ama bir teknoloji ortaya çıktıktan bilmem kaç yıl sonra hala eşitsizlik olması normal değil. Bu konuda nasıl eşitlik sağlanabilir? Mesela şu an ülkece Vikipedi’ye hala giremiyoruz. Bu noktada eşitiz. Daha akılcı olarak eşitlemek ise biraz daha zor” diyen Say, teknolojiyi ilk çıkarmak ve takip etmek gerektiğini vurguladı.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar