İklim değişikliğine neden olan dört temel unsurun rekor düzeyde arttığı açıklandı

İklim değişikliğine neden olan dört temel unsurun rekor düzeyde arttığı açıklandı

İklim değişikliğine ilişkin temel göstergeler olan sera gazı konsantrasyonu, okyanus asitlenmesi, okyanus sıcaklığı ve deniz seviyesindeki yükseliş geçtiğimiz yıl rekor kırdı.

Birleşmiş Milletler, 2021 yılında iklim değişikliğine neden olan hayati konularda alarm veren yüksek seviyelerin, insanların gezegeni nasıl değiştirdiğine dair daha fazla kanıt sunduğunu açıkladı.

Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) hazırladığı rapor, insan kaynaklı faaliyetlerin karada, okyanuslarda ve atmosferde ‘’gezegen ölçeğinde değişikliklere’’ neden olduğunu ve bunların sürdürülebilir kalkınma ve ekosistemler üzerinde uzun süreli zararlı etkileri olacağını açıkça gösteriyor.

“Sürdürülebilir gelecek; yenilenebilir enerjide”

Genel Sekreter Antonio Guterras; bozulan küresel enerji sisteminin gezegeni iklim felaketine sürüklediğini, fosil yakıtların çevresel ve ekonomik olarak dünyamızı çıkmaza soktuğunu belirterek, sürdürülebilir geleceğin yenilenebilir enerjiye dayalı olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) en son raporunu tamamlama niteliğindeki WMO raporu, Mısır’ın Sharm El Sheik şehrinde bu yıl yapılacak olan Cop27 iklim değişikliği müzakerelerinde resmi belge olarak kullanılacak.

Deniz seviyesindeki yükselme, kıyı toplumlarını savunmasız hale getiriyor

2021 yılında okyanusların en az bir defa güçlü deniz ısı dalgasına maruz kaldığını belirten rapor, gelecekte de ısınmanın devam edeceğini öne sürüyor.

Küresel ortalama deniz seviyesinin 2021 yılında yeni bir rekor seviyeye ulaştığı belirtiliyor. 1993-2002 yılları arasındaki oranın iki katına tekabül eden bu istenmeyen gelişme, esas olarak buz kütlesi kayıplarından kaynaklanıyor. Deniz seviyesindeki yükselme kıyı toplumlarının savunmasızlığını tetikleyerek, yaşam koşullarını olumsuz etkiliyor.

Okyanusların ph derecesi azaldıkça, karbondioksit emme kapasitesi azalıyor

Benzer şekilde, atmosferde bulunan insan kaynaklı karbondioksitin dörtte birinin okyanuslar tarafından emilmesi okyanus asitlenmesini artırıyor. Deniz suyu ile meydana gelen kimyasal reaksiyon, deniz yaşamını ve ekosistemleri tehdit eden asitlenmeye neden oluyor. Sonuç olarak gıda güvenliği, turizm ve kıyıların korunması üzerinde yıkıcı etkiler yaratıyor.

Okyanusların PH derecesi azaldıkça, karbondioksit emme kapasitesinin azaldığına dikkat çeken IPCC raporu, 26 bin yıldan bu yana okyanus yüzeyinin en asidik seviyesinde olduğunu söylüyor.

Günümüzde sanayi öncesi seviyelerinin iki katından fazlasına ulaşmış olan sera gazı konsantrasyonu, 2020 yılında yeni bir küresel zirveye ulaştı. Rapor bu rakamın, 2021 ve 2022 yılının başlarında da artmaya devam ettiğini gösteriyor.

Aşırı hava koşulları milyarlarca dolar ekonomik kayba yol açtı

İklimin gözlerimizin önünde değiştiğine işaret eden Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Sekreteri Petteri Taalas, insan kaynaklı sera gazları tarafından tutulan fazla ısının gelecek nesillere miras kalacağını hatırlattı. Karbondioksiti atmosferden uzaklaştırmanın yolları etkin olarak sağlanmadığı sürece, deniz seviyesinin yükselmesi, okyanus ısısı ve asitlenmenin yüzlerce yıl daha devam edeceğini sözlerine ekledi.

Rapor, aşırı hava koşullarının milyarlarca dolar değerinde ekonomik kayba yol açtığını, insan yaşamına ağır zarar verdiğini ve günümüzde zaten yoğunlaşmış olan gıda ve su güvenliğine yönelik şokları tetiklediğini ortaya koyuyor. Yaşanan son yedi yılın en sıcak yıllar olduğuna dikkat çeken rapor, 2021 yılındaki ortalama küresel sıcaklığın sanayi devriminden önceki seviyelerin yaklaşık 1,1C derece üzerinde gerçekleştiğini doğruluyor.

Kaynak:

https://www.independent.co.uk/climate-change/news/state-of-climate-report-un-b2081192.html?utm_source=Sailthru&utm_medium=email&utm_campaign=IND_Climate%202022-05-20&utm_term=IND_Climate_Newsletter

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar