Gıda ayak izimizi azaltmak için nasıl beslenmeliyiz?

Gıda ayak izimizi azaltmak için nasıl beslenmeliyiz?

İklim krizi küresel gündemin üst sıralarına yükselmeye devam ederken, insanların tüketim tercihleri sonucu geride bıraktıkları karbon ayak izi konusundaki farkındalıkları da artıyor. Yiyeceklerin ayak izine ilişkin bazı sorular nispeten basit gibi görünse de hangi seçeneklerin gerçekten gezegen dostu olduğu konusu karmaşıklığını koruyor.

Dünya, küresel çapta üretilen tüm gıdaların yaklaşık üçte birinin atık olarak çöp sahalarında son bulduğu veya yakılarak yok edildiği büyük bir gıda israfına sahne oluyor.

Yiyecek israfıyla oluşan atıklar yalnızca üretim sürecinde kullanılan kaynakların boşa harcanmasıyla kalmıyor, aynı zamanda bu atıklardan oluşan karbondioksitten daha zehirli bir sera gazı olan metan salınımına neden oluyor. Özellikle Asya kıtası, dünyadaki gıda israfının yüzde 50’sinden sorumlu ve israfın çoğu sanayileşmiş bölgelerden kaynaklanıyor. Dolayısıyla kıtada zenginlik arttıkça, israfın da doğru orantılı olarak artacağı görülüyor.

Birleşmiş Milletler’e göre, dünya gıda israfını durdurursa, karbon emisyonlarında yüzde 11’e kadar azalma meydana gelebilir. Bu nedenle, daha az gıda atığına neden olan diyet seçimleri, gıda ayak izini azaltmanın önemli bir parçasıdır.

Yüksek diyet kalitesi ile gıda israfının fazlakığı arasında doğru orantı bulunuyor

Vermont Üniversitesi, New Hampshire Üniversitesi ve USDA tarafından ortaklaşa yürütülen bir araştırmayla, diyet seçimlerinin gıda atığı miktarıyla olan bağlantısı incelendi. Amerikalılar tarafından günlük olarak atılan 150 bin ton gıdayla ilgili resmi verilere dayanan çalışma, daha sağlıklı diyetlerin daha büyük miktarlarda gıda israfı ile ilişkili olduğunu düşündüren bazı ilginç sonuçlar ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, daha yüksek diyet kalitesi ile daha fazla gıda israfı arasında doğru orantı olduğunu gösterdi. Ağırlıklı olarak hayvansal ürünler ve işlenmiş gıdalardan oluşan düşük kaliteli diyet seçimi yapan bireyler günde ortalama 295 gram, bunun yanında meyve ve sebzelerden oluşan kaliteli ve sağlıklı diyet seçimi yapan bireyler ise 535 gram besin israfına neden oluyor.

Ancak et tüketmek, bitkisel ürünlerin yetiştirildiği tüm arazilerin önemli bir bölümünü kaplar. ABD’de 2021 yılı başında yayınlanan yeni bir araştırma, düşük kaliteli diyetlerin nihai resmi veriler açısından daha az atık üretebileceğini göstermesine rağmen, hayvan yetiştiriciliği ve yem ekiminin doğası gereği daha büyük oranda ekili arazilere neden olduğuna işaret ediyor.

Başka bir karmaşıklık, gıda atıklarının kompostlanma özelliğidir. Meyve ve sebzelerden kaynaklanan atıklar kompostlanabilirken, çoğu ülke et ve süt atıklarının belediye sistemlerinde kompostlanmasına izin vermemektedir. Et ve süt ürünleri, teknik olarak kompostlanma özeliğine sahip olsalar da özellikle büyük tesislerde yüklü miktarlarda işleme tabii tutulduklarında bakteri üretme ve koku sorunları nedeniyle çöp sahalarına gönderilmekte veya yakılmaktadır.

Gıda israfının yüzde 17’sini oluşturan süt ürünleri oluşturuyor

Gıda israfının yüzde 17’sini oluşturan süt ürünleri ve yüzde 14’ünü oluşturan et ürünleri, toplam atık gıdaların yüzde 31’ini meydana getiriyor. Bu rakamlar atılan hayvansal gıda ürünlerinin ölümden sonraki süreçte ve üretim sürecinde önemli ölçüde karbon emisyonu ve kaynak israfına neden olduğunu gösteriyor.

Hong Kong Baptist Üniversitesi’nin önde gelen gıda atığı uzmanlarından olan Dr. Daisy Tam, hangi diyet seçeneklerinin en az gıda israfına katkı sağladığı hakkında sorulan soruya karşılık, genellikle yemek seçimleri için iki temel kuralı olduğunu söylüyor:

1.Besin zincirini tüketin: Üretim sürecinde daha az kaynak gerektiren yiyecekler daha az israflıdır. Bu nedenle bütün olarak pişirip yiyebileceğimiz gıdalar tercih edilebilir. Bu, aynı zamanda daha az işlenmiş gıda anlamına gelir. Bitki bazlı diyet seçimlerine geçiş başlangıç adımlarımızdan olabilir. Balık tüketildiğindeyse, sardalye ve hamsi gibi küçük balıklar tercih edilebilir.

2.Tedarik zinciri daha kısa olan gıdaları tercih edin: Kendiniz yetiştirebiliyorsanız en ideal olanı budur. Bu olanağa sahip değilseniz, yerel üreticileri destekleyin, tedarik zinciri ne kadar kısa olursa, atıklar sistem tarafından daha etkin bir şekilde işlenecektir.

Bitki bazlı diyetlerin, dünya genelinde karbon dostu ve sürdürülebilir seçenekler olduğunu ve ne kadar az hayvansal ürün tüketirsek gezegenimiz için en iyisi olduğunu artık biliyoruz. Aynı zamanda gıda israfını azaltmanın önemini dikkate alarak, tüketebileceğimiz doğru miktarlarda meyve ve sebze almamız, hazırlamamız ve saklamamız gerektiğini her zaman hatırlamalıyız.

Kaynak:

https://greenqueen.us7.list-manage.com/track/click?u=fe92ca187ef02d217b9ff0472&id=122f754d1e&e=975f777e22

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar