Gençler sosyal sorumluluk projelerini anlattı

Gençler sosyal sorumluluk projelerini anlattı

YÖRET Vakfı’nın gerçekleştirdiği Online Merak Ediyordum Öğrendim Dizisi’nin 19 Mayıs’taki söyleşisinde Kendi Projeni Kendin Yap (KEPYAP) Projesi’nin tamamlama toplantısı gerçekleşti. Kendi sosyal sorumluluk projelerini geliştirip hayata geçiren gençler, projelerinin hedeflerini ve proje kapsamında gerçekleştirdikleri çalışmaları aktardı.

Gençlerin kendi projelerini oluşturarak hayata geçirmelerini hedefleyen ve 2017 yılından beri her yıl tekrarlanan KEPYAP projesi kapsamında 2020-2021 döneminde toplam beş sosyal sorumluluk projesi gerçekleşti. Söyleşide tanıtılan projelerden ilki oyunların olumsuz yönlerini göz ardı etmeden olumlu yönlerine odaklanarak gençleri pandemi döneminde artan ekran süresini olumlu yönde kullanmaya teşvik eden Level100 projesi oldu. Proje Yöneticisi Dilan Sakaoğlu, “Genelde oyunların kötü olduğuna ve bağımlılık yaptığına dair bir algı var. Evet, oyunların böyle yönleri var ancak faydalı yönleri de bulunuyor ve bunları göz ardı etmememiz gerekiyor. Gençler bu oyunların faydalı yönlerini bilerek ekran sürelerini yönetmesini istiyoruz çünkü dijital yönetilebilir. Bu noktada gençlere objektif bir bakış açısı sunmayı hedefliyoruz. Dijital oyunların etrafında siber zorbalık, siber güvenlik, dijital vatandaşlık, bağımlılık gibi birçok farklı unsur var. Dijital oyunları bu unsurlardan bağımsız anlatamadığımızdan bu konularda farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda farkındalık artırıcı sosyal medya paylaşımlarında bulunuyor, çoğunluğu psikolog ve psikiyatrist olmak üzere uzman kişilerle canlı yayınlar gerçekleştiriyor, oyun dünyasının içinden kişilerle oyun serüvenleriyle ilgili röportajlar yapıyor ve blog sayfamızda PEGI standartlarına göre oyun değerlendirmeleri yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde ise YouTube kanalı açmayı ve oyun tasarlamayı hedefliyoruz” dedi.

Greta Thunberg’den yanıt bekliyorlar

KEPYAP kapsamında hayata geçirilen bir diğer proje Evimizdeki İklim oldu. Projeyle 7-9 yaş arası çocuklara çevre bilinci kazandırmayı amaçlayan genç ekip, su ve hava kirliliği, geri dönüşüm, kaynakları etkili kullanma konularındaetkinlikler düzenleyerek çocukların farkındalıklarını geliştirmeyi amaçladıklarını belirtti. Çocuklara ve onlar vasıtasıyla ailelere ulaşarak iklim krizi konusunda etkili sonuçlar elde edilebileceğini ifade eden ekip, iki ay boyunca gerçekleştirdikleri etkinliklerde çocukların ilgisini çekebilmek amacıyla CoCo isimli bir kukla oluşturduklarını, iklim bulmacası ve suyla ilgili tabu oyunu hazırladıklarını anlattı. Çalışmalarını dijital bir sergiye de dönüştüren ekip, Türkiye’de iklim krizine yönelik çalışmalara karşı önyargılı olan Greta Thunberg’e de projelerini ilettiklerini ve kendisinden dönüş beklediklerini açıkladı.

“Bilimsel makalemizde başvuru sürecindeyiz

Öğrenme güçlüğü konusunda sosyal medya kanalları aracılığıyla farkındalık oluşturmayı hedefleyen Farklı Öğreniyorum projesinden Songül Sayfulova, “Projemiz kapsamında uzman isimlerle röportajlar ve canlı yayınlar gerçekleştirdik. Buralarda öğrenme güçlüğüne dair tanı süreci, müdahale programları, yöntemleri, ailenin rolü ve okulda öğretmenlere düşen sorumluluklar hakkında konuştuk. Aynı zamanda makale özetleri hazırladık, etkinlik ve kitap önerilerini paylaştık. Paylaşımlarımızı kalıcı hale getirmek için ilkokul dönemindeki çocuklarda öğrenme güçlüğü ve müdahalelere yönelik bir derleme çalışması yapmayı planlıyoruz. Bilimsel makalemizin yazım sürecini tamamladık, şimdi ise başvuru sürecindeyiz” dedi.

“Çocuklar sokağa düştükleri anda okulla ilişkilerini kesiyorlar”

Sokakta yaşayan çocuklar ve hakları için farkındalık yaratmayı amaçlayan SesimiDuy HakkımıBil projesinden Sena Uçmuş, “Çocuk dediğimiz zaman mülteci, göçmen, kız, dezavantajlı gibi farklı etiketlemeler yapıyoruz. Bu etiketleri verirken aslında çocukları öyle bir yabancılaştırıyoruz ki onların 18 yaşından küçük bireyler olduğunu unutuyoruz. Oysa tüm bu çocuklar eşit ve anayasanın güvence altına almış olduğu haklara sahip. Projemiz kapsamında önce hepimizin görmemeye alıştığı sokakta yaşamaya maruz bırakılmış çocukların haklarını savunmasında aracı olabilmeyi amaçladık. Sokak çocuklarıyla mülakatlar gerçekleştirecektik ancak pandemi bu sürece ket vurdu. Böylece sokakta yaşamaya maruz bırakılan çocuklarla ilgili literatür taraması yapıp, sokakta çalışmış uzmanlarla röportajlar gerçekleştirerek her birimizin sahip olduğu hakları eğitim hakkı bazında inceledik. Bunlar sonucunda gördük ki bu çocuklar sokağa düştükleri anda okulla ilişkilerini kesiyorlar. Çocukların eğitimlerine devam edememe nedenlerini araştırırken muhtarların, okul idarecilerinin, okul psikolojik danışmanlarının bu çocukların takibini yapamadığını, sistemden ötürü bu çocukların araya kaynadığını ve koruma hizmetine hiçbir şekilde ulaşamadıklarını gördük. Şimdi proje çıktılarımızı bir raporda toplamayı planlıyoruz. Böylece ülke çapında önleyici bir çalışmanın yapılmasına ön ayak olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Projemiz gençler ve yaşlılar arasında bir köprü gibiydi”

Pandemi sürecinde 65 yaş ve üstü bireylerle dijital kaynaklar yardımıyla bağlantı kurarak yalnızlık duygularını hafifletmek ve aniden gelişen ve değişen durumlara karşı psikolojik esnekliklerini güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen Kuşaklar Arası Yarenlik projesinden Ece Işıktekin, “Pandemi sürecinden en fazla etkilenen gruplardan biri de 65 yaş üstü bireyler oldu çünkü yetişkinlerden daha fazla yasakla karşılaştılar, uzun bir süre dışarı çıkmadılar ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Projemiz kapsamında online grup çalışmaları yaparak gençlerle bilgelik çağındaki büyüklerin paylaşımda bulunmalarına vesile olduk, psikolojik sağlamlığı güçlendirmeye yönelik etkinlikler planladık, birebir görüşmeler gerçekleştirdik ve bu sürece yönelik etkinlik önerileri paylaştık. Projemiz gençler ve yaşlılar arasında bir köprü gibiydi. İki taraf da birbirinden çok fazla şey öğrendi” dedi.

YÖRET Vakfı’nın bir sonraki etkinliği 26 Mayıs günü “Ben De Koşuyorum! Koşmayı Seviyorum!” başlığında gerçekleşecek.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar