Dünyanın ilk ‘’yüzen şehri’’ planı, iklim kriziyle bağlantılı olarak yükselen deniz seviyelerinin tehdidi altındaki kıyı toplulukları için olası bir çözüm olarak tasarlandı. Kentsel tasarım projesinin Güney Kore’nin Busan limanında inşa edilmesi planlanan yüzen şehrin görselleştirilmiş tasarımları, yaya köprüleriyle anakaraya bağlı yüzer platformlar üzerinde kümelenmiş binaları gösteriyor. Deniz seviyesi farklılık gösterdiğinde, platformların dalgalanarak değişen su yüksekliklerine
Dünyanın ilk ‘’yüzen şehri’’ planı, iklim kriziyle bağlantılı olarak yükselen deniz seviyelerinin tehdidi altındaki kıyı toplulukları için olası bir çözüm olarak tasarlandı.
Kentsel tasarım projesinin Güney Kore’nin Busan limanında inşa edilmesi planlanan yüzen şehrin görselleştirilmiş tasarımları, yaya köprüleriyle anakaraya bağlı yüzer platformlar üzerinde kümelenmiş binaları gösteriyor. Deniz seviyesi farklılık gösterdiğinde, platformların dalgalanarak değişen su yüksekliklerine uyum sağlaması amaçlanıyor.
Yüzer şehir tasarımı, konaklama, araştırma ve yaşam için belirlenen üç temel platformdan oluşuyor. Proje, Busan şehri, tasarım ve teknoloji firması olan Oceanix ve Birleşmiş Miletler İnsan Yerleşimleri Programı arasında 2021 yılı sonlarında oluşturulan ortaklıkla yürütülüyor.
Yüzen şehrin, 12 bin sakin ve ziyaretçiden oluşan bir topluluğa ev sahipliği yapacağı ve bu sayının 100 bin kişiye kadar artabileceği öne sürülüyor.Projenin inşaatının 2023 yılında başlaması planlanıyor
Projenin, kendi suyunu arıtma ve yenileme yeteneğine ek olarak, yüzer bina kümesinin bir dizi güneş paneli aracılığıyla tamamen enerji bağımsız olacağı belirtiliyor.
Platformlardaki mahallelerin maketleri, yeşillik ve sanatla uyumlu halka açık oturma alanlarını gösteriyor. Adalar kümesinden oluşan yüzen şehrin seralar ve yenilikçi kentsel tarım uygulamaları sunacağı iddia ediliyor.
Deniz seviyesinin yükselmesi iklim krizinin en büyük zorluklarından birini oluşturuyor
Gelgitte yükselen su ve genişleyen taşkın yatakları dünyanın dört bir yanındaki kıyı kentlerinde yaşamı alt üst etmekle tehdit ettiğinden deniz seviyesinin yükselmesi iklim krizinin en büyük zorluklarından birini oluşturuyor.
ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi tarafından, deniz seviyesinin 1880 yılından bu yana yaklaşık 21-24 santimetre arttığı açıklanmasına rağmen, gelecekteki tahminler kapsamında bu artışın çok düşük bir miktar olduğu öne sürülüyor.
Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) en son raporuna göre, bazı düşük emisyon senaryolarında yüzyılın sonuna kadar deniz seviyesinin yaklaşık yarım metre artacağı tahmin ediliyor.
Yüksek emisyon senaryosuyla birlikte pek mümkün olmayan Antarktika buz tabakasının çökmesi durumunda, 2100 yılına kadar deniz seviyesinin 1,5 metreden fazla yükselebileceğine dikkat çekiliyor.
İlerde sorunun daha da derinleşebileceğine işaret eden IPCC raporundaki en yüksek emisyon senaryolarına göre, 2300 yılında deniz seviyesinin en az iki metre olması ve neredeyse yedi metreye kadar yükselmesi olasılığından söz ediliyor. Küresel kıyı şeridi değişirken, kıyı şeridinde yaşayan insanların hayatlarının etkileneceği vurgulanıyor.
Birleşmiş Milletlere göre, 600 milyondan fazla insan diğer bir deyişle her on kişiden biri, deniz seviyesinin sadece 10 metre üzerindeki yükseklikte yaşamını sürdürüyor.
Kaynak:
