Dünyanın en yoğun havalimanlarının net sıfır hedefe yönelik stratejileri

Dünyanın en yoğun havalimanlarının net sıfır hedefe yönelik stratejileri

Dünyanın en yoğun havalimanları, net sıfıra ulaşma yarışında yenilikçi sürdürülebilir stratejilerini hayata geçiriyor. 

Havacılığın çevre üzerinde yarattığı yüksek etki artık biliniyor. Toplam küresel emisyonların yaklaşık yüzde 3’üne katkıda bulunan sektör, 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefini taahhüt etti ancak zorluklar devam ediyor.

Enerji açısından verimli teknolojilerin benimsenmesinden atık azaltma programlarının uygulanmasına, kara filolarının elektrifikasyonuna ve topluma katkı sağlanmasına kadar dünyanın en büyük ve en yoğun havalimanlarından bazıları yaratıcı ve oldukça iddialı stratejiler uyguluyor.

1.Amsterdam Schiphol Havalimanı 

2022 yılında 52,4 milyon yolcuya hizmet veren dünyanın en yoğun 13. havalimanı olarak bilinen Amsterdam, belirlediği iddialı hedefler doğrultusunda ilerliyor.

Royal Schiphol Group Sürdürülebilirlik Başkanı Denise Pronk, havalimanı yönetimi olarak 2030’da emisyonsuz ve sıfır atıklı hale gelmek için çalıştıklarını belirtiyor.

Schiphol Group, 2050 yılına kadar dünyanın en sürdürülebilir havalimanını işletmeyi, döngüsel ve enerji pozitif bir şirket olmayı planlıyor.

Schiphol kısa süre önce ACI’den aldığı sürdürülebilirlik ödülüyle dünya lideri havalimanları sıralamasında ilk 10’a girdi. Bu başarı büyük ölçüde 2022’de karbon emisyonlarını 2010’a göre yüzde 90 azaltmasından kaynaklandı.

Havalimanı tamamen rüzgar enerjisi ile çalışıyor. Terminal binalarının tamamı yavaş yavaş gaz şebekesinden çıkarılıyor. Grubun enerji tasarrufu stratejileri arasında LED aydınlatma, enerji tasarruflu ekipmanlar ve kojenerasyon (ısı ve elektrik enerjisinin ortak üretimi) yer alıyor.

Personel için iyi çalışma koşulları sağlama vizyonuna sahip olan Schiphol, bagaj taşımanın fiziksel zorluğunun bir kısmını kompanse etmek üzere 19  bagaj robotunu (COBRO-Collaborative Baggage Robots) hizmete sundu.

2. Denver Uluslararası Havalimanı

2022 yılında 69 milyon yolcuyla dünyanın en yoğun üçüncü havalimanı olan Denver Uluslararası Havalimanı (DEN), 1995 yılında açılışından bu yana enerji verimliliği konusunda bir model oluşturuyor.

Bölge için yılda 36 milyar ABD doları gelir sağlayan DEN, ekonomik açıdan lokomotif görevi görüyor.

2021 yılında DEN’in CEO’su olarak göreve başlayan Phil Washington, havalimanının 100 milyon yolcuya hizmet vermesini sağlamak için tasarlanan ‘’Vision 100’’ planının merkezine sürdürülebilirlik stratejilerini dahil etti.

Planın hedefleri arasında, sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 65 ve 2040’a kadar yüzde 100 azaltmak, 2030’a kadar da yüzde 100 yenilenebilir enerjiye ulaşmak yer alıyor.

Havalimanı dünya genelindeki en büyük ve en çeşitli güneş enerjisi programlarından birine ev sahipliği yapıyor. Buna ek olarak, kış sezonunda uçaklara uygulanan buz çözme sıvısının ortalama yüzde 70’ini toplayan, yağmur suyu yönetim sistemi ile sektör lideri konumunda.

Havalimanı aynı zamanda, tuvaletlerde su azaltımına yönelik LED aydınlatma iyileştirmelerinden EV’lere ve kurulu şarj istasyonlarına kadar kapsamlı enerji ve su iyileştirmeleri gerçekleştiriyor. 

Ayda 20 tona ulaşan kompost toplama programını ölçeklendiriyor.

Bu yıl arazisi içindeki 64 petrol ve gaz kuyusunun başarıyla kapatılmasına ön ayak olan Schiphol, bu konudaki çalışmalarıyla örnek oluyor.

3. Delhi Uluslararası Havalimanı

Dünyanın en yoğun 10 havalimanından biri olan Delhi Uluslararası Havalimanı (DIAL) yılda 70 milyondan fazla yolcu ağırlıyor.

2030 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine sahip DIAL’ın bu hedefe ulaşmadaki temel stratejileri arasında, enerji tasarrufu ve verimliliğin artırılması, yenilenebilir enerji kullanımı, yeşil bina gelişimi, yeşil ulaşım programları ve operasyonel mükemmellik yer alıyor.

Havalimanı gümrüklü sahadaki araçlarının yüzde 90’ını EV araçlarla değiştirerek, her yıl 1.000 ton sera gazı emisyonunu bertaraf etmeyi hedefliyor.

Atık konusunda döngüsel ekonomi yaklaşımını benimseyen DIAL, 2020 yılında tek kullanımlık plastiklerden arınmış ilk havalimanı olma ünvanını kazandı.

DIAL, sürdürülebilir su yönetimine büyük önem veriyor. 350 yağmur suyu toplama sistemine sahip olan havalimanı, yapım aşamasında olan 300 adet yağmur suyu ünitesinin daha yakında devreye girmesiyle su pozitif olacak gibi görünüyor.

4. London Heathrow Havalimanı

Neredeyse 45 saniyede bir uçak kalkış ve iniş özelliğiyle bilinen Heathrow, dünyanın en yoğun havalimanları arasında yer alıyor.

Heathrow 2.0 adını taşıyan havalimanının bütünsel sürdürülebilirlik stratejisi, havadaki ve yerdeki emisyonları azaltmaya odaklanıyor.

Dört yıl önce sürdürülebilir hava yolculuğunda öğrenme ve keşif misyonu çerçevesinde başlatılan Centre of Excellence merkezi, fikirleri keşfetmek, test etmek ve pilot uygulamalar yapmak amacıyla girişimcilerden akademisyenlere kadar uzmanları bir araya getiriyor. 

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının (SAF) uçuşta devrim yaratacağının farkındalığıyla hareket eden Heathrow, dünyada bir ilke imza atarak, ekstra yakıt maliyetinin yüzde 50’ye kadarını karşılamayı amaçlayan SAF teşvik programını hayata geçirdi.

Havalimanı, yolcuların ve çalışanların havalimanı sürdürülebilirliği doğrultusunda seyahat etmelerini sağlayarak ve net sıfır tedarik zinciri sunarak karbon emisyonunu 2019’a göre en az yüzde 45 oranında azaltmayı taahhüt ediyor.

Heathrow ayrıca 2030 sürdürülebilirlik hedeflerini finansman stratejisine dahil ederek yenilikçi Sustainability Linked Bond girişimini başlatan dünyanın ilk havalimanı oldu.

Geçtiğimiz yaz düşük karbonlu betonun uygulanabilirliğini araştırmak için dönüm noktası niteliğinde denemeler başlatan havalimanı, Ecocem ve Cemex’in geleneksel betona göre emisyonları yüzde 50 oranında azalttığı belirtilen ürünlerini test ediyor.

5. Los Angeles Uluslararası Havalimanı (LAX)

LAX, Los Angeles şehri politikalarıyla uyumlu olarak 2019 yılında Sürdürülebilirlik Eylem Planını belirleyen Los Angeles Dünya Havalimanları’na (LAWA) ait iki havalimanından en büyüğü ve en yoğunu olarak biliniyor.

LAWA CEO’su Justin Erbacci, LAWA’nın 2045 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir elektrik kullanımını ve operasyonlarında karbon nötrlüğü hedeflediğini söylüyor.

Yüzde 20 oranında sıfır emisyonlu otobüs filosuna sahip olma hedefine 2023 yılında ulaşan LAX, atık yönetimi ve yönlendirmesi faaliyetlerinde 2025’e kadar yüzde 25’lik başarıya ulaşmayı hedefliyor. 

Havalimanının 2031 yılına kadar yüzde 100 elektrikli araç filosuna sahip olması bekleniyor. 2024’te hizmete girecek olan LAX’ın elektrikli tren sistemi, havalimanının 5,5 milyar ABD doları değerindeki modernizasyon programının merkezini oluşturuyor.

LAX’ın güneş paneli ile çalışan araba kiralama ConRAC tesisi, prestijli LEED Gold sertifikası dahil olmak üzere sürdürülebilir tasarım alanında çok sayıda ödül aldı. Kiralık araba şirketlerini tek bir çatı altına taşıyacak olan ConRAC, günlük 3.200 shuttle yolculuğunu ortadan kaldıracak ve aynı zamanda enerji kullanımında yüzde 36’lık etkileyici bir azalma sağlayacak.

Geri dönüşüm, 2012 yılından bu yana yerel sivil toplum kuruluşlarına yapılan bağışlar çerçevesinde yürütülüyor. ‘’LAX Organics Waste Recycling Programme’’, çöpe giden yemek artıklarının doğal gaza dönüştürülmesini sağlıyor.

Sıfır atık kapsamında bu yıl plastik su şişelerini yasaklama kararı alan LAX, terminallerine 60 yeni su istasyonu ilave etti.

6. Frankfurt Havalimanı

2022 yılında 49 milyon yolcu ağırlayan Frankfurt, dünya genelinde en yoğun ilk 20 havalimanı arasında yer alıyor.

Fraport grubu tarafından işletilen havalimanı yakın zamanda iklim eylemiyle ilgili planını revize ederek önlemlerini yoğunlaştırdı.

2045 yılına kadar sıfır karbon olma hedefine doğru yürüyen havalimanı, karbondioksit emisyonlarını 1990’dan bu yana yüzde 50 oranında azaltmayı başardı. 2030 yılına kadar da 50 bin ton daha azaltmayı hedefliyor.

Yenilenebilir enerji hedefleri doğrultusunda Alman enerji şirketi EnBW ile anlaşma yapan Fraport, 2026’dan itibaren elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 85’ini Kuzey Denizi rüzgar enerjisinden karşılayacak.

Havaalanı aynı zamanda iklimlendirme ve bina altyapısında aydınlatma için ‘’akıllı, ihtiyaç odaklı’’ bina teknolojisini de hayata geçiriyor. Bu girişimin karbondioksit emisyonlarını yılda 1.900 tona kadar azaltacağı ön görülüyor.

Almanya’nın ulusal havayolu Lufthansa’nın merkezi olan havaalanı ve havayolu, yakıt açısından daha verimli uçaklara yatırım yapıyor ve aynı zamanda SAF içeren yakıt karışımlarını deniyor.

7. Dubai Uluslararası Havalimanı 

2022 yılında yıllık 66 milyon yolcu trafiğiyle dünyanın en yoğun 5 uluslararası havalimanı içinde yer alan Dubai Uluslararası Havalimanı (DXB), 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmayı hedefliyor.

Enerji kullanımını azaltma stratejisi kapsamında, Orta Doğu’daki tüm havaalanlarının en büyüğü olan Terminal 2’ye 15.000 panelli güneş enerjisi sistemi kuruldu.

Atık yönetiminde yüzde 60’lık azalma sağlayan DXB, bu başarısını BEEAH Group ile yaptığı işbirliğiyle terminallerindeki yiyecek ve içecek satış noktalarından, dinlenme salonlarından ve otellerden yılda 2.000 tondan fazla gıda atığı toplayan ve gübreye dönüştüren gıda atığı arıtma planı sayesinde elde etti.

Ayrıca yiyecek ve içecek satış noktalarında kullanılan tüm yemeklik yağların yüzde 100’ünü biyodizel yakıta dönüştüren havalimanı, yer hizmetleri operasyon araçlarının elektrikli araca dönüştürülmesi yönündeki çabalarını sürdürüyor.

Diğer atık yönlendirme stratejileri arasında geri dönüştürülebilir atıkların kaynağında ayrıştırılması ve organik malzemelerin sahada gübreleştirilmesi yer alıyor.

8. Hartsfield-Jackson Atlanta Uluslararası Havalimanı (ATL)

2022 yılında 93 milyondan fazla yolcu trafiğiyle dünyanın en yoğun havalimanı olan ATL, uzun zamandır ulusal sürdürülebilirlik standartlarını benimsiyor. Ancak, bu yoğunlukta bir havalimanının emisyonlarını azaltması kolay bir başarı değil.

2015 yılında 100 milyon yolcu sınırına ulaşan dünyanın ilk havalimanı olan ATL, ABD’de ISO sürdürülebilirlik sertifikasını kazanan ve LEED kapsamında sertifika almaya hak kazanan ilk havalimanı oldu.

İlk karbon politikasını 2022 yılında açıklayan havalimanı, karbon ayak izini azaltmak, enerji tasarrufu yapmak ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmek için çeşitli yeşil önlemler uyguluyor.

ATL, 2035 yılına kadar Atlanta şehrinin yüzde 100 Temiz ve Yenilenebilir Enerji hedefine ve 2050 yılına kadar ACI Net Sıfır hedefine ulaşmaya kararlı bir duruş sergiliyor.

Sürdürülebilirlik girişimlerine öncülük eden ATL, yüksek verimli klima üniteleri, güneş enerjili çatıları ve güvenlik kameraları, tamamen LED’li havalimanı, elektrikli şarj istasyonları, geri dönüştürülmüş su, düşük voltajlı iç aydınlatmalar ve otomatik ısı azaltıcı pençeleri hayata geçirerek başarılı çalışmalarını sürdürüyor.

9. İstanbul Uluslararası Havalimanı

Avrupa ve Asya’ya açılan bir kapı olan İstanbul Uluslararası Havalimanı 2018 yılında hizmete açıldı. 2022 yılında 64 milyondan fazla yolcu trafiğiyle Avrupa’nın en yoğun, dünyanın yedinci en yoğun havalimanı oldu.

Türkiye’de Havalimanı Karbon Akreditasyonuna sahip ilk havalimanı olan İstanbul, karbon yönetim stratejisini Paris Anlaşması’nın 2050 yılına kadar net sıfır karbona ulaşma hedefiyle uyumlu hale getirerek, mutlak karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik uzun vadeli bir hedef geliştirdi.

‘’CDP Climate Change Programme’’ından A puanı alarak Türkiye’nin önde gelen 15 şirketinden biri oldu.

Havalimanı, 2019’dan bu yana Kapsam 1 ve Kapsam 2 karbon emisyonlarında yüzde 21’lik bir azalma kaydetti. 2022 yılı içinde karbon emisyonlarını yüzde 14 oranında azalttı. 2025 yılına kadar da yüzde 23’lük ek azaltım amacıyla çalışmalarına devam ediyor.

Su tüketiminin yüzde 35’ini arıtılmış sudan karşılayan havalimanının katı atık geri dönüşüm oranı da 2022 yılında yüzde 34’e çıkarıldı.

Havalimanı, elektriğinin tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak amacıyla ‘’Aydınlatma Otomasyon Sistemi’’ ve güneş panelleri kurdu.

Havalimanı sürdürülebilirlik taahhüdü kapsamında 2019 yılında 5.000 hektarlık bir ağaçlandırma projesi başlattı. Proje çerçevesinde 2019-2022 yılları arasında 2.695 ağaç dikildi.

İGA Havalimanı İşletmeleri CEO’su Selahattin Bilgen, ‘’2024 yılının ilk çeyreğinde lansmanını yapacağımız ve yıl sonuna kadar tamamlamayı planladığımız İGA GES adı verilen projemizle, elektrik tüketiminin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayan ilk havalimanı olmayı planlıyoruz’’ dedi.

Türk Akaryakıt Sistemleri (TFS) iş birliğiyle Mart 2022’de SAF kullanımına yönelik hizmete başlayan Türk Hava Yolları (THY), SAF’ı haftada iki kez olmak üzere kullanmaya devam ediyor. SAF üretimi ve kullanımının yaygınlaştırılmasının nihai hedefler arasında yer aldığı belirtiliyor.

Kaynak:

https://sustainabilitymag.com/net-zero/top-10-net-zero-strategies-from-the-worlds-busiest-airports

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar