“Cinsiyet dengeli iş yaşamı için geniş bir aksiyon planımız var”

“Cinsiyet dengeli iş yaşamı için geniş bir aksiyon planımız var”

Şirket içinde cinsiyet çeşitliliği, jenerasyon çeşitliliği, engelli istihdamı, kapsayıcı kültür ve iş-yaşam entegrasyonunu geliştirmek üzere Türkiye’de Mozaik inisiyatifini hayata geçiren Pfizer, bu konularda pek çok aksiyon alıyor. Pfizer Türkiye İletişim ve Çalışan Bağlılığı Lideri Beyza Yazıcılar ve Pfizer Türkiye İnsan Kaynakları Kıdemli Müdürü, İş Ortağı & Pfizer Hollanda Çalışan Deneyimi Müdürü Aysu Nizamoğlu Ünlü ile Pfizer’in toplumsal cinsiyet eşitliği stratejisini, kadınların işyerinde ve toplumda güçlendirilmesini teşvik etmek amacıyla yaptıkları çalışmaları ve hayata geçirdikleri pek çok önemli sosyal sorumluluk projesini konuştuk.

Toplumsal cinsiyet eşitliği adına Pfizer nasıl bir stratejiyle hareket ediyor, bu konuda neler yapıyorsunuz?

Aysu Nizamoğlu Ünlü: Eşitlik, Pfizer’deki dört temel değerimizden biridir. Pfizer, küresel ölçekte uyguladığı “Çeşitlilikle zengin, kapsayıcılıkla bütün” anlayışı doğrultusunda şirket içerisinde cinsiyet çeşitliliği, jenerasyon çeşitliliği, engelli istihdamı, kapsayıcı kültür ve iş-yaşam entegrasyonunu geliştirmek üzere Türkiye’de de birkaç yıl önce Mozaik inisiyatifini hayata geçirmişti. Pfizer Mozaik inisiyatifi sayesinde yalnızca eşitliğin öneminden bahsetmiyoruz; eşitlik duygusunu yaşıyor ve temennilerimizi aksiyona dönüştürüyoruz.

Bu kurumsal kültür anlayışımızla örtüşen Cinsiyet Dengeli İş Yaşamına Liderlik eden PWN İstanbul, geçtiğimiz yıllarda Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleyen CEO’lar Manifestosu’nu oluşturdu ve Eşitlik Elçisi CEO’lar Hareketi’ni hayata geçirdi. Pfizer Türkiye Genel Müdürümüz M. Cem Açık da bu harekete destek veren eşitlik elçilerinden biri oldu. Manifestonun, içimizdeki ‘neleri daha iyi yapabiliriz?’ sorusunu çok doğru şekilde ortaya koyduğuna inanıyoruz. Bu manifestoyu sadece imzalamakla değil, yaşatmakla da sorumluyuz. Kadınlarımızın ve erkeklerimizin eşitliğini öne çıkaracak, bizi daha ileri götürecek kararlar alacağımıza gönülden inanıyoruz. 

Pfizer Türkiye’de cinsiyet dengeli iş yaşamı için oldukça geniş bir aksiyon planımız bulunuyor. Eşitlik kavramı kurumumuzun odağında. Bu konuda gönüllülerden oluşan bir takımımız var. Global bazda oluşturulmuş ‘eşitlik ve aidiyet’ kültürünü temsil eden bu takım ile aksiyon planları çıkarıyoruz, eğitimler veriyoruz. Eğitmenler yetiştirip bu eğitmenlerle bölgelerimizde cinsiyet çeşitliliği üzerine eğitimler özel oturumlar vererek tüm Pfizer çalışanlarında farkındalık yaratıyoruz. Onlara, bu farkındalığı uygulamaya geçirmeleri için tüyolar veriyoruz. Yıllık yetenek değerlendirme toplantılarında, işe alım ve terfi süreçlerimizde de bu objektifliğimizi gözetiyoruz.

Mozaik Takımı’mız, Pfizerlileri cinsiyet çeşitliliğini konu alan etkinliklerle düzenli olarak buluşturmaya devam ediyor. Yakın zamanda ofisimizde düzenlediğimiz hibrit etkinliğimizde “Beynin Cinsiyeti Olur Mu?” başlıklı eğitimiyle Dr. Serkan Karaismailoğlu’nu ağırladık ve beynimizin cinsiyetiyle ilgili pek çok detayı birlikte keşfettik. “Kadın Beyni Erkek Beyni” kitabını katılımcı çalışanlarımıza hediye ederek farkındalıklarını artırmayı hedefledik.  

Pfizer’de kadın-erkek çalışan oranı ne durumda? Üst kademelerde kadın yöneticiler var mı?

Aysu Nizamoğlu Ünlü: Pfizer Türkiye’de yaklaşık 600 çalışanımız var. Kadın çalışan oranımız şu anda yüzde 61, üst yönetimdeki kadın oranımız ise yüzde 51 oranında. Saha ve merkez olmak üzere değerlendirdiğimizde yüzde 16’sı sahaya ait. Özellikle sahada kadın çalışan oranlarımızı artırmak üzere planlamalarımız var. Uygulamalarımızla saha kadın çalışan sayımızı artırdık ve kadın çalışan oranımızı yüzde 15’lerden yüzde 22’lere taşıdık. Kadın çalışan oranımızı daha da artırmak ve yüksek düzeylerde tutmak her zaman ön planda tuttuğumuz hedeflerden biri.  

Rotasyon ise Pfizer kültürünün ayrılmaz bir parçası. Pfizer Türkiye’den küresel çapta yetkin ve başarılı pek çok lider yetişmesinin arkasında da rotasyon kültürünün rolü var. Son iki yılda global pozisyonda görev alan 26 yöneticinin yüzde 42’si ise kadın.

Kadınların işyerinde ve toplumda güçlendirilmesini teşvik etmek amacıyla hangi çalışmaları yapıyorsunuz?

Aysu Nizamoğlu Ünlü: Çalışma hayatında sağlamaya çalıştığımız fırsat eşitliğini, kariyer yönetiminde de önemli bir alan olarak değerlendiriyoruz.

Sadece kurumlarımızda ayrımcılık ve eşitsizlikle mücadele ederek toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayamayız. Kurumlarımızın dışına, yaşadığımız tüm alanlara, hatta özel yaşamlarımıza bu mücadeleyi taşımalıyız.

Kadın liderlerimizin öncülüğünde EmpowerWomen seminerleri düzenliyor, Pfizerlilerin düşüncelerini, fikirlerini rahatça ve açık olarak dile getirebildiği BirDiyeceğimVar platformumuzu kullanıyoruz. Ayrıca global tarafından nabız anketleri yapılıyor. Sonuçlarını her takım kendi içinde değerlendirip aksiyon alıyor. Son olarak iş yaşam dengesi bu seneki en öncelikli konularımızdandı, bu konuyu da bir yolculuk olarak tanımlayıp, anketler düzenleyip, uzmanlardan seminerler ve eğitimler alarak hayatımıza dahil ettik.

Çalışanların ofiste fiziksel varlık göstermesinden ziyade üretkenlik için projelerdeki rollerinin doğru tanımlanması ve uygun araçlara sahip olmaları, günümüzün teknolojik olanaklarının da desteğiyle, onlara bulundukları her ortamda verimli olma şansı tanıyor. Esnek çalışma, uzaktan çalışma olanağı ve iş paylaşma gibi çözümleri hayata geçirmesi, kadın dostu bir şirket olmanın önemli adımlarından biri. Aynı seçeneklerin erkekler için de tanımlanmış olması eşitliğin bir gereği olarak önemli.

Çeşitlilik anlayışını kucaklayan bir şirket olarak; esneklik, hem kadına hem erkeğe doğum izni gibi konularda nasıl uygulamalarınız var? Bu uygulamaları daha da çoğaltacak mısınız?

Aysu Nizamoğlu Ünlü: İnsanların anlaşılmaya, değer ve kabul görmeye ihtiyacı var; kendimizi birey olarak gerçekleştirebilmek istiyoruz. Çalışanlar artık değer gördüğü bir işte çalışmak, ihtiyaçlarının dikkate alındığını bilmek istiyor. İnsanların kalbinde yatanı; rahatsızlık ya da mutsuzluklarını anlayabileceğimiz ortamlar yaratmak gerekiyor. Bu, İK ve işveren marka stratejisinin de temelini oluşturuyor diyebiliriz. Pfizer’de biz de bu doğrultuda pek çok uygulamaya imza atıyoruz.  

Son dönemde öne çıkan uygulamalarımız ve projelerimiz ise şöyle: 

  • Hayata geçirdiğimiz babalık iznini çalışanlarımız arasında 12 haftaya çıkardık, Mom2Mom uygulamamızla doğum iznine çıkan annelerimiz doğum iznine çıkacak başka bir anneye mentor olmaya başladı. Bu modeli geliştirerek sadece annelerin annelere değil, tüm ebeveynlerin birbirine mentorluk yaptığı Parent2Parent uygulamamızı da deneyimlemeye başladık.
  • Kapsayıcı kültür, çeşitliliğin ve farklı düşüncelerin kabul gördüğü, her birimizin farklı özellikleriyle değerli ve görünür olduğu bir atmosferdir. Çeşitlilik, içinde yaşadığımız toplumun da harcıdır. Bu kapsayıcı ve bütünleştirici kimlikten ilham alırız ve besleniriz. Kapsayıcılık manisfestomuz da bunu özetler. 
  • LGBTİ+ konularına yönelik alt çalışma grubu kurduk. Onur Ayı’nda tüm şirkete farkındalık yaratmaya yönelik özel mailingler yaptık. Bu mailinglerle LGBTİ+ ana kavramları ve gökkuşağı bayrağının her rengi hakkında çalışanlarımızı bilgilendirmeyi hedefledik. Sosyal medyadan da Onur Haftası’nı kutladık. Ayrıca çeşitli uzmanların katıldığı seminerler ve radyo yayınları ile çalışanlarımızda farkındalık yaratmayı hedefledik. Sadece evli olan çalışanlarımızın eşlerini ve çocuklarını kapsayan özel sağlık sigortamıza artık aynı veya ayrı cinsten partnerlerimizi de dahil ettik. Pfizer olarak “Dahil et: Tüm insanlara saygı duyarız, çünkü çeşitlilik bizi geliştirir” davranışımızı her geçen gün daha da sahipleniyoruz.
  • Bu davranışımız kapsamında, Pfizerlilerin ayrı veya aynı cinsiyetten partnerleri de poliçemize dahil olabiliyorlar. Bugün yine farklılıklarımızın getirdiği zenginlikle, harika bir mozaiğin bağımsız, özgün, eşit ve görünür parçaları olmanın değerine inancımız ışığında hareket etmenin ve sadece sektörde değil tüm Türkiye’de ilklerden biri olmanın gururunu yaşıyoruz. 
  • Engelli çalışanlara yönelik alt çalışma grubu kurduk. İşe alım süreçlerimizdeki tüm adımları gözden geçirerek engelli çalışan sayımızı ve sunduğumuz kariyer fırsatlarını artıracak öneriler hazırladık. Bu konuda farkındalık ve sosyal sorumluluk aktiviteleri yapmaya devam ediyoruz. Her sene en az iki engelli çalışanımızı kariyer planı olan rollere atama kararı aldık. Ayrıca İşaret dili öğrenmek ve görme engelliler için gönüllü kitap okumak için bir eğitmen ağırladık.
  • Sen İyiysen Biz İyiyiz” mottosundan yola çıkarak düzenlenen İyiSen wellness uygulamasıyla çalışanların iş-yaşam dengelerine destek olacak etkinlikler düzenleniyor. Pfizer olarak wellbeing’i iyi yaşam yolunda farkındalığın artmasıyla başlayan ve “iyi” yaşamaya doğru seçimler sunan bir yol olarak tanımlıyoruz. Yalnızca bedensel değil, aynı zamanda fiziksel, sosyal, mental, psikolojik, entelektüel ve çevresel anlamda da çalışanlarımızın ve ailelerinin hayat kalitelerinin artması bu tanımlamanın en önemli parçalarından. Amacımız; çalışanlarımızın ve ailelerinin daha sağlıklı, hareketli, mutlu bir yaşam sürmelerine destek olmak. 

Mozaik inisiyatifi kapsamında hayata geçirdiğimiz bu uygulamalar ile ilgili çalışanlarımızdan çok olumlu geri bildirimler alıyoruz. Bu da motivasyona katkı sağlıyor. Ayrıca hem sektöre hem de İnsan Kaynakları dünyasına proje ve uygulamalarımızla örnek olarak basın ve sosyal medyada da duyurularımızla ses getirdik. ​ 

Kurumsal sosyal sorumluluk amaçlı yıl boyu pek çok aktiviteye imza atıyorsunuz. Bilim Gençlerle Kazanacak projesinin kapsamından ve bu projeyle yaratmak istediğiniz değişimden bahseder misiniz? Hedefleriniz neler?

Beyza Yazıcılar: Pfizer olarak faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde toplumun, ekonominin gelişmesine ve refahın artmasına katkı sağlamayı en önemli sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Dolayısıyla toplumsal duyarlılık ve kurumsal sosyal sorumluluk Pfizer’in vazgeçilmez bir değeri ve geleneği. 1957’den beri de Türkiye’de faaliyet gösteren Pfizer Türkiye olarak, yarım asrı aşkın süredir toplumsal projelere imza atıyoruz.  

Geçtiğimiz sene olduğu gibi bu yıl da odağımızda gençler ve eğitim var. Çocuk ve gençlerin erken yaşta bilimle buluşmalarını sağlayan, bilimsel farkındalığı ve bilimsel düşünme becerisini toplumun her kesimine yaymak için yola çıkan Bilim Kahramanları Derneği ile hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler için bilim kazanacak anlayışıyla çalışan bir biyofarma şirketi olarak “Bilim Gençlerle Kazanacak Projesi”ne imza attık. Merak duygusunun ve soru sormanın yoğun olarak yaşandığı dönemde gençlere bilim sevgisini aşılamak, bilim insanlarıyla birebir diyalog geliştirerek onların merak duygularını beslemek, soru sormaya teşvik etmek ve geleceğin bilim insanları olmaları noktasında çevreleriyle birlikte onlara ilham olmak amacıyla hayata geçirdiğimiz projede gençler bilim insanlarıyla online ortamda bir araya geliyor.

2022 yılı içerisinde 40 farklı şehirden 14-18 yaş aralığındaki 689 lise öğrencisini 26 bilim insanıyla, 32 farklı etkinlikte bir araya getirdik. Proje kapsamında 2022 yılı boyunca gerçekleşen 32 etkinliğe yüzde 64 kız öğrenci, yüzde 36 erkek öğrenci katılımı sağladı. Bu öğrencilerin yüzde 61’i devlet okullarından, yüzde 37’si ise özel okullardan oldu.

Bilim Gençlerle Kazanacak projesi 2023 yılında da devam edecek. Ücretsiz olan bilim etkinliklerinin sonunda tüm katılımcı gençlere dijital sertifika veriliyor.

Pfizer olarak, iç iletişim faaliyetlerinizde gönüllülük çalışmalarınız ve diğer sivil toplum örgütleriyle yaptığınız iş birlikleri nelerdir? Bu çalışmalar iş yaşamına ve topluma ne gibi katkılar sunuyor?

Beyza Yazıcılar: Pfizer Türkiye olarak, eğitim ve sağlık odaklı sosyal sorumluluk projelerimiz kapsamında son 15 yıl içinde 10 milyon TL’nin üzerinde nakdi katkı ve ilaç desteği sağladık. Hayata geçirdiğimiz projelerle 100 binden fazla kişinin hayatına dokunduk. Yürüttüğümüz projelerde, her yıl yaklaşık 25 farklı sivil toplum kuruluşu ile iş birliği yapıyoruz. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde okuyan öğrencilere MAREV iş birliği ile Prof. Dr. Aziz Sancar Bursu veriyoruz. Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliği ile Tıp Öğrencisi Bursu Projesi; Tüvana Okuma İstekli Çocuk Vakfı (TOÇEV) işbirliği ile Eğitim Bursu gibi farklı projelerimizi de yıl içinde gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Pfizer Türkiye olarak, sağlık ve eğitim odaklı faaliyetlerinde, bilgisayar, mobilya, çeşitli malzeme ve ekipman bağışları, ilaç yardımı, yetkili kuruluşlarla iş birliği içinde gerçekleştirilen sağlık taramaları, doğal afetler sonrası sağlanan yardımlar, engelliler ile dayanışma gibi geniş bir yelpazede çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz.

2022 boyunca her yıl olduğu gibi birçok özel günü andık, bu özel günleri iç iletişim aktivitesine dönüştürdük. Birçok sosyal sorumluluk faaliyetine de imza attık. Toplamda 21 Dernek/Vakıf ile iş birliği yaptık. 35 farklı özel günü değerlendirerek projeye dönüştürdük. Bunlardan 23’ünde sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak ya da projelerine desteklerinizi toplayarak iyiliğe dönüştürdük.

Pfizer İyilik Platformumuz, sadece Pfizer çalışanlarına özel oluşturulmuş online bir platform. Pfizer İyilik Platformu ile yaptığımız online alışverişlerimizi, hayati tehlike taşıyan hastalıklarla mücadele eden çocuklarımız için yıl boyunca Make- A Wish Derneği’ne desteğe dönüştürdük ve platform aracılığıyla yapılan alışverişler sayesinde nakdi bağış yarattık.

Yürüttüğümüz projelerde yakın zamanda aralarında AÇEV, AKUT, Bilim Kahramanları Derneği, Bir Dilek Tut Dermeği, Darüşşafaka Cemiyeti, Gülmek İyileştirir Derneği, Hayalime Ortak Ol Derneği, Hayata Destek Derneği, HAYTAP, KAÇUV, Kırmızı Çocuklar Derneği, TED, TEV, TOÇEV, TOG ve Tohum Otizm Vakfı’nın da bulunduğu çeşitli sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaptık.  

Çalışanların sosyal konulara eğilimi ve dahiliyeti konusunda neler söylemek istersiniz? Dünyanın geleceği açısında sizce nasıl bir etkisi var?

Beyza Yazıcılar: Mutluluk, Pfizer’in önceliklendirdiği dört ana değerimizden biri. Biz, hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler olarak tanımladığımız amacımız doğrultusunda kendimizi işimize veriyor ve işimizden besleniyoruz. Yarattığımız değeri kutluyoruz. Çalışma arkadaşlarımızı ve çabalarını onurlandırıyoruz, çünkü övgü heyecanı ve motivasyonu teşvik ediyor. Her zaman eğlenmeye ve esenliğe vakit ayırıyoruz çünkü bu hepimize iyi geliyor. 

Bugünün hızlı dönüşen iş dünyasında ve yetenekli çalışanları cezbetmenin giderek zorlaştığı koşullarda kapsayıcı bir amaç benimseyen kurumlar hem birey hem de ekip olarak çalışanları üzerinde büyük bir etki yaratıyor, günü kurtarmanın ötesine geçerek kurumun geleceğini şekillendiriyor. Toplumun genel çıkarlarının yararına hareket edilmesi hem bireylerin hem de kurumların görevi. Bu duyarlılığı, projelerle gün yüzüne çıkarıp, şirketin tüm çalışanlarına aşıladığınız zaman, kolektif amaca ulaşmış oluyoruz.

2013 yılından bu yana sosyal kulüplerimiz arasında aktif olan ve her geçen yıl yaratmış olduğu toplumsal faydayı büyüten bir Koşu Takımı’mız var! Tüm Pfizerli spor severlerle sosyal yardımlaşma projeleri çerçevesinde hızlı adımlar atmaya devam ediyoruz. Her sene olduğu gibi bu sene de İstanbul Maratonu’na katılarak bir sivil toplum kuruluşu adına iyilik peşinde koşuyoruz. Geçtiğimiz maratonda da riskli hastalıkla mücadele eden 3–18 yaş arası çocukların kalplerinde yaşattıkları dilekleri gerçekleştirecek bağış miktarını toplamak amacıyla adımlarımızı Bir Dilek Tut Derneği, Make-A-Wish®️ Türkiye için attık.

İzmir bölgesindeki ekip arkadaşlarımız, 17 Nisan’da gerçekleşen Maraton İzmir’de otizmli çocukların eğitim desteğine kavuşması amacıyla Tohum Otizm Vakfı için koştu.

“İyilik için İyi Bir Gün” diyerek başlattığımız ve birçok Pfizerlinin iyiliğini birleştiren etkinliklerimizde Gülmek İyileştirir Derneği ile, kanser tedavisi gören çocuklara ulaştırılmak üzere 30 kişilik gönüllü grubumuzla Sirius ofisimizde rengarenk sevimli el yapımı oyuncaklar hazırladık.  Düşlerin Sınırı Yoktur ile Kurtaran Ev’i ziyaret ettik ve 10 kişilik gönüllü grubumuzla hayvan dostlarımız için kulübeler yaptık. Gülmek İyileştirir Derneği ile hastanede ciddi hastalıklar sebebiyle tedavi gören çocuklar için psikolog onaylı 115 masalı 25 kişiden oluşan gönüllü grubumuzla seslendirdik. İyilik için İyi Bir Gün diyerek tedavi gören çocuklarımıza ve hayvan dostlarımıza destek olarak çalışanlarımızı da projelerimize sosyal sorumluluk projelerimize dahil ediyoruz.

Her yıl tüm dünyada düzenlenen uluslararası Dünya Temizlik Günü, bu yıl 17 Eylül’de gerçekleşti. Biz de Çöpüne Sahip Çık Vakfı işbirliğiyle Kadıköy Moda Sahili’nde buluşarak çevre temizliğine katkıda bulunmak ve sürdürülebilir bir gelecek için bir araya geldik.

Yaşadığımız deprem felaketinin ardından Pfizer olarak depremden etkilenen şehirlerimizle dayanışma içinde neler yaptınız?

Beyza Yazıcılar: Pfizer olarak depremden etkilenen şehirlerimizle dayanışma içinde olmak, deprem bölgesindeki öncelikli ihtiyaçlara destek verebilmek için sürecin en başından bu yana resmi ve sivil kurumlarla birlikte çalışıyoruz.

Pfizer, Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile 100 bin kutu ilaç bağışı, Dörtyol Devlet Hastanesi’ne içinde tıbbi malzeme olan Pfizer yardım tırı gönderimi ve afet bölgesindeki ihtiyaçların karşılanması amacıyla Pfizer Vakfı’nın 1,5 milyon dolar desteğini sundu. Yurt dışındaki Pfizer çalışanlarının bireysel olarak gerçekleştirdiği yardım tutarı vakfın katkısı dahil 175 bin doları aşarken, Türkiye’deki çalışanların yerel kampanya kapsamında bireysel olarak gerçekleştirdiği yardım tutarı şirket katkısı dahil 2,5 milyon TL düzeyinde oldu.

2023 hedefleriniz neler? Önümüzdeki dönemde yeni projeleriniz olacak mı?

Aysu Nizamoğlu Ünlü: Bugün dünyanın en büyük ilaç şirketlerinden biri olarak konumlanan Pfizer, 66 yıldır Türkiye’ye yatırım yapıyor, Türkiye’de 600 çalışanımız ve Türk tıbbına sunduğumuz 100’den fazla ürün formu ile hastaların hayatında çığır açan yenilikler için çalışıyoruz.

Farklılıklarımızın getirdiği zenginlikle, harika bir mozaiğin bağımsız, özgün, eşit ve görünür parçaları olmanın değerine inancımız ışığında hareket etmenin gururunu yaşıyoruz.

Çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışımız kapsamında birçok yeni uygulama ve projeyi hayat geçirdiğimiz bu dönemde farklı sektörlerden şirketlerin çalışanlarıyla gerçekleştirilen anketler ve bağımsız bir değerlendirme kurulu tarafından elde edilen sonuçlar neticesinde, 2022 yılında Happy Place to Work, Türkiye’nin En Mutlu İşyerleri Araştırması’nın Bilim kategorisinde “Türkiye’nin En Mutlu İşyeri” seçildik. Pfizer olarak mutluluk bizim de temel değerlerimizden biri, aynı çatı altında mutlu bir aileyi oluşturduğumuzu bir kez daha kanıtlamış olduk. Bu da bizim her koşulda çalışanlarımıza yönelik doğru ve etkili adımlar attığımızın bir göstergesi.

Çalışanlarımızın sahip oldukları fırsatlara, esenliğe, refaha ve mutluluğa yönelik farklı uygulamaları da değerlendirmeye, bir adım öteye giderek bu fikirleri yenilikçi şekilde hayata geçirmeye devam edeceğiz. İlerleyen dönemde de girişimlerimiz ve işbirliklerimiz üzerinde daha da yoğunlaşmayı hedefliyoruz. 

Selin Babacan
ADMINISTRATOR
PROFİL

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar