Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde ABD öncülüğünde Britanya, Fransa, Japonya dahil 20’den fazla ülke, 2050 yılına kadar karbon nötrlüğe ulaşma küresel hedefinde nükleer enerjinin anahtar rol oynadığını savunan bir bildiri yayınladı. COP28 Konferansı çerçevesinde her gün yeni ve tartışmalı haberler geliyor. Bu kez de ADB’nin öncülüğünde 20’den fazla ülke, karbon emisyonlarını azaltmak için nükleer enerjinin üç
Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde ABD öncülüğünde Britanya, Fransa, Japonya dahil 20’den fazla ülke, 2050 yılına kadar karbon nötrlüğe ulaşma küresel hedefinde nükleer enerjinin anahtar rol oynadığını savunan bir bildiri yayınladı.
COP28 Konferansı çerçevesinde her gün yeni ve tartışmalı haberler geliyor. Bu kez de ADB’nin öncülüğünde 20’den fazla ülke, karbon emisyonlarını azaltmak için nükleer enerjinin üç katına çıkarılması çağrısı yaptı.
Yayınlanan ortak bildirinin katılımcıları arasında ABD, Fransa, İngiltere ve ev sahibi ülke BAE yer alıyor. Bildiride, fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasının hedeflendiği belirtildi.
Deklarasyona göre, nükleer enerji, küresel net sıfır sera gazı emisyonlarının 2050 yılına kadar azaltılması ve küresel olarak üzerinde mutabakata varılan 1,5 C hedefine ulaşılmasının sağlanmasında kritik öneme sahip.
Yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması ve metan emisyonlarının azaltılması gibi başka taahhütlerin verildiği konferansta nükleer enerjinin fosil yakıtlara alternatif olarak kullanılması da gündeme geldi.
Bildiri ayrıca uluslararası finans kuruluşlarına nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını teşvik etmeleri çağrısında bulunuyor.
Bununla birlikte nükleer enerji kullanımının, güvenlik zaafları açısından felakete yol açması ve nükleer atıkların imhası meselesi son derece tartışmalı konular.
Nükleer enerji uzun süredir iklim değişikliğinin hafifletilmesine etkin katkı sağlayabilecek düşük karbonlu bir enerji kaynağı olarak kabul görüyor. Bununla birlikte, nükleer güvenlik, radyoaktif atık yönetimi, nükleer silahların yayılma potansiyeli gibi olumsuzluklar pek çok insan ve topluluk için endişe yaratıyor.
1986 yılında yaşanan Çernobil ve 2011’deki Fukushima Daiichi nükleer felaketleri gibi kazalar bu konudaki çekincelerin artmasına neden oluyor. Tüm bunlara rağmen nükleer enerjinin popülaritesinde bir artış olduğu görülüyor.
Bildiride, en çok ihtiyaç duyulan yerlere yerleştirilecek yeni nükleer teknolojilerin daha düşük arazi ayak izi taşıyabileceği ve bu teknolojilerin en çok ihtiyaç duyulan yere yerleştirilmesine olanak tanıyabileceği belirtilerek, uluslararası finans kuruluşlarına nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını teşvik etmeleri çağrısında bulunuldu.
Yeni anlaşmayı imzalayan ülkeler arasında, ABD, Bulgaristan, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Gana, Macaristan, Japonya, Kore Cumhuriyeti, Moldova, Moğolistan, Fas, Hollanda , Polonya, Romanya, Slovakya, Slovenya gibi birçok ülke yer alıyor.
Ancak nükleer silah sahibi ülkeler arasında olan Rusya ve Çin, bildiriyi imzalamadı.
COP28’de katılımcı ülkelerin, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi üç katına ve enerji verimliliğini iki katına çıkarma hedefini benimsemeleri bekleniyor.
Konferansta, yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar üç katına çıkarılması taahhüdü 110’dan fazla ülke tarafından desteklendi. ABD, AB ve ev sahibi BAE gibi ülkeler, COP28 zirvesi nihai anlaşmasının bu taahhüdü küresel bir hedef olarak içermesi konusunda devreye girdi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ‘’Şimdi tüm ülkeleri bu hedefleri nihai COP kararına dahil etmeye çağırıyorum’’ dedi.
Kaynak:
