Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim ile iklim riski endişeleri, hissedar ilişkilerini, sermaye erişimini, işe alımları ve daha fazlasını etkileyen önemli değişkenler olarak öne çıkıyor. Tüketici odaklı markalar için sürdürülebilirliğe yönelik artan talep, iş dünyası açısından kritik önem taşıyor ancak hedefler ve eylem arasındaki kopukluk akılları karıştırmaya devam ediyor. , Şirketlerin soyut açıklamaları bırakarak icraata geçmelerini
Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim ile iklim riski endişeleri, hissedar ilişkilerini, sermaye erişimini, işe alımları ve daha fazlasını etkileyen önemli değişkenler olarak öne çıkıyor. Tüketici odaklı markalar için sürdürülebilirliğe yönelik artan talep, iş dünyası açısından kritik önem taşıyor ancak hedefler ve eylem arasındaki kopukluk akılları karıştırmaya devam ediyor.
, Şirketlerin soyut açıklamaları bırakarak icraata geçmelerini öneren Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, sürdürülebilirliği şirket stratejisinin merkezine koyduklarını belirterek; “İklim değişikliği bir sistem sorunu ve siyasi düzeyde önlem alınması gerekiyor ancak bu noktada şirketlere de önemli görevler düşüyor. Arçelik yeni dönemde bunun bir parçası olmayı planlıyor” dedi.
Beyaz eşya üretim sektörü iklim eylemi açısından fosil yakıtlar kadar etkin bir faktör olarak görünmese de, önümüzdeki yıllarda enerji talebindeki artışla doğru orantılı olarak bir etki yaratacak.
Enerji tüketiminin yönetimi, emisyon azaltma hedeflerine ulaşmada kilit bir oynayacak. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, günümüzde binalarda mevcut klima sayısının 1,6 milyardan 2050 yılına kadar 5,6 milyara çıkması bekleniyor. Soğutma sistemleri karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 10’undan sorumlu olduğundan iklim krizi ile mücadele çabalarımızda kritik önem taşıyor.
ASEAN bölgesindeki enerji talebindeki artışın en büyük itici gücü iklimlendirme olduğu belirtiliyor. ABD ve Japonya’da yüzde 95 olan orana kıyasla ASEAN bölgesindeki hanelerin yalnızca yüzde 10’unda klima bulunuyor. Bölgedeki gelişmeyle tüketiciler zenginleşirken, iklimlendirme ve soğutma sistemlerine olan talep daha da artacak ve ürünlerin verimliliği kritik öneme sahip olacak.
IEA’ya göre, 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmak için enerji verimliliğinin küresel olarak, özellikle de gelişmekte olan pazarlarda üç katına çıkması gerekiyor.
Arçelik, karbon nötr oldu
Enerji verimliliği konusunda şirketlerin dahil olabileceği yollardan biri, emisyonlarını ve bunu azaltma planlarını bildirmek. Arçelik, herhangi bir şirketin hayatta kalması adına kritik bir görev olarak gördüğü karbon nötrlüğü kendi operasyonlarında elde ettiğini belirtiyor. Şirketin, iklim değişikliği ve su güvenliği konusundaki eylemleri nedeniyle CDP’nin yıllık listesinde A-puanına layık görüldüğü açıklanıyor.
Emisyonların yüzde 98’i tedarik zincirinden kaynaklanıyor
Bulgurlu, diğer birçok şirketin yaşadığı gibi Kapsam 3 emisyonlarının zorluklarına dikkat çekerek, emisyonların yüzde 98’inin tedarik zincirinden kaynaklandığını açıkladı. Arçelik, SBTI’ye (Bilime Dayalı Hedefler Girişimi) Kapsam 1,2 ve 3 emisyonları için daha iddialı bilim temelli hedeflerini sunarak, 2030 yılına kadar tüm emisyonlarında yüzde 50,4’lük azalma sağlamaya çaba sarfediyor.
Arçelik CEO’su Bulgurlu; Güney Afrika pazarına ilk girdiklerinde ev aletlerinde enerji verimliliği yönetmeliği olmadığını, ancak bu tür cihazların gönüllü olarak piyasayla tanıştırılması sayesinde yerli enerji etiketlemesi ve düzenlemelerine katkı sağladıklarını belirtti.
Su şişesinden çamaşır makinası kazanına
Sistemin farklı bölümlerindeki sorunların ele alınmasının da rolüne dikkat çeken Bulgurlu, şirketin bugüne kadar 50-60 milyon atık su şişelerinden yararlanarak çamaşır makinası kazanı yaptığını açıkladı.
Arçelik, kirliliği azaltma yolunda da çalışmalar yapıyor. Yeni çamaşır makinalarında mikroplastikler için filtreler yer alıyor.
Türkiye’de zorunlu karbon fiyatlandırma mevzuatı olmamasına rağmen, şirket yıllardır tesislerinde örtülü fiyat sistemi kullanıyor. AB karbon fiyatının yakın zamanda ton başına 90 Euro’yu aştığı düşünüldüğünde, gelecekteki fiyat etkilerine hazırlanmak ileriye dönük stratejik bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor.
Kaynak:
