Roots Studio, kültürel değerlerin kaybolmasını önlemek ve farklı kültürler arasında köprüler kurmak amacıyla kurulan bir platform. Dünyanın dört bir yanındaki kırsal topluluklardaki yerli sanatçıların eserlerini dijitalleştirerek markalara ulaştıran Roots Studio, fikir, sanat mirasına sahip azınlıklar ile dünya pazarı arasında bağlantı kurarak sanat yoluyla ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak için çalışıyor. Eser satışlarından elde edilen gelirin yüzde 75’i
Roots Studio, kültürel değerlerin kaybolmasını önlemek ve farklı kültürler arasında köprüler kurmak amacıyla kurulan bir platform. Dünyanın dört bir yanındaki kırsal topluluklardaki yerli sanatçıların eserlerini dijitalleştirerek markalara ulaştıran Roots Studio, fikir, sanat mirasına sahip azınlıklar ile dünya pazarı arasında bağlantı kurarak sanat yoluyla ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak için çalışıyor. Eser satışlarından elde edilen gelirin yüzde 75’i sanatçılara, yüzde 25’i köylere gittiği bir sistem kurarak topluluğu bir bütün olarak destekleyen bu girişim, kültürleri daha adil ve güzel bir şekilde paylaşmanın yolunu açıyor.
Amerika’da Tayvanlı bir anne ve Hong Konglu bir babanın çocuğu olarak doğan Rebecca Hui, çok erken yaşlarda kültürel aidiyetin farkına varır. Herkesin ne kadar eşsiz olduğunu ve bu eşsizliğin kutlanması gerektiğini düşünen genç girişimci, azınlık topluluklarının baskın kültürlerde kimliklerini nasıl koruduklarını araştırmaya başlar.
Sanatla iç içe bir aileden gelen Hui, kendini yaratıcı bir şekilde ifade etmenin farklı kültürleri korumak ve kültürler arasında bağ kurmak için en iyi yol olduğunu düşünür. Kırsalda yaşayan sanatçıların kendilerini finansal olarak destekleyemedikleri için kente göçerek hem sanatla hem de ait oldukları toplulukla bağlarını koparmasını önlemek isteyen Rebecca Hui, 2015 yılında New York’ta Roots Studio platformunu hayata geçirir.
Endonezya’da duvarlara oyulmuş resmi, New York’ta bir giysiye dönüştürmek
Roots Studio, kırsal alanlarda yaşayan sanatçıların eserlerini fikri mülkiyet açısından lisanslı olarak satmak üzere topluyor ve dijitalleştirir. Bambaşka kültür ve topluluklara ait bu eserlerden bir kütüphane oluşturan girişim, bu eserleri tekstil sektöründeki dünyaca ünlü markaların ürünleri ile buluşturur. Asya, Latin Amerika ve Afrika’daki kırsal sanatı pazara ulaştıran Roots Studio, lisansların satışından elde edilen kârı sanatçı ve topluluk arasında paylaştırarak toplulukların kültürel ve finansal sürdürülebilirliğine katkı sağlar.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları vizyonunu takip eden girişim, yüzey deseni, teknolojik ve finansal okuryazarlık atölyeleri düzenleyerek toplulukların niteliklerini geliştirmesini destekler. Sürdürülebilirliğe bir bütün olarak yaklaşan Roots Studio, sanatçılarının yüzde 50’si kadın olmasına dikkat ediyor ve karbon nötr olmanın yollarını arıyor.
Sosyal fayda ve iş dünyası arasındaki denge başarının anahtarı olabilir
MIT ve Berkeley Üniversitesi’nde eğitim alan Rebecca Hui, Forbes 30 Yaş Altı Social Impact listesinde yer aldı; Cartier Kadın Girişimi Ödülü Sahibi ve Echoing Green Fellowu olarak tanıyor. Sosyal etkisi olan girişimler kurmak isteyenlere “Sosyal etki organizasyonu kurmak, niyetler ile siyah ve beyaz bölge arasında nasıl gezinileceği arasında bir denge bulmaktır. Örneğin, iş dünyası veya teknolojiyle ilgili her şeyi reddetmek yerine, kim olduğumuzu gözden kaçırmadan, bizi misyonumuz uğrunda mükemmel yapacak operasyonel verimlilik veya kaynak bolluğu hakkında dersler alabiliriz.” diyerek başarılı bir sosyal girişim kurmanın anahtarını veriyor.
Kaynakça:
https://rootsstudio.co/pages/about
https://www.cartierwomensinitiative.com/fellow/rebecca-hui
