Yapay zekâ teknolojilerinin iş dünyasında yarattığı hızlı dönüşüm, milyonlarca kişinin sadece gelirini değil, kimliğini, amaç duygusunu ve sosyal aidiyetini de tehdit ediyor. Uzmanlar, AI kaynaklı iş kaybının psikolojik etkilerinin hâlâ yeterince ele alınmadığını belirtiyor. New York Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Maha Hosain Aziz, “AI çağında hayallerimiz yeniden yazılıyor veya siliniyor. İşimizi kaybettiğimizde sadece gelirimizi değil,
Yapay zekâ teknolojilerinin iş dünyasında yarattığı hızlı dönüşüm, milyonlarca kişinin sadece gelirini değil, kimliğini, amaç duygusunu ve sosyal aidiyetini de tehdit ediyor. Uzmanlar, AI kaynaklı iş kaybının psikolojik etkilerinin hâlâ yeterince ele alınmadığını belirtiyor.
New York Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Maha Hosain Aziz, “AI çağında hayallerimiz yeniden yazılıyor veya siliniyor. İşimizi kaybettiğimizde sadece gelirimizi değil, kimliğimizi ve toplumsal bağlarımızı da yitirebiliriz’’ uyarısında bulunuyor.
Aziz, bu durumu ‘’AI prekaryası’’ olarak tanımlıyor; sadece işssiz veya eksik istihdamlı olan bir grup değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik kırılganlığı yüksek bir sınıf.
IMF ve Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre, gelişmiş ekonomilerde işlerin yüzde 60’ı, dünya genelinde yaklaşık 980 milyon iş AI kaynaklı risk altında. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 “Geleceğin İşleri” raporu, işverenlerin yüzde 41’inin 2030’a kadar işgücünü azaltmayı planladığını ortaya koyuyor.
Aziz, geçmişteki endüstri dönüşümlerine atıfta bulunarak, “Geçim kaynakları ortadan kalktığında mental sağlık bozulur, toplumsal huzursuzluk artar. AI dalgası bunu küresel ölçekte ve çok hızlı bir şekilde tekrarlayabilir” diyor.
Birinci dalga: Geleneksel otomasyon, rutin, manuel ve hizmet işlerini dönüştürüyor.
İkinci dalga: Generatif AI, içerik üretimi ve tekrar eden bilgi işleri üzerinde etkili oluyor.
Üçüncü dalga: Agentik AI, insan müdahalesi olmadan çok adımlı görevleri yerine getiriyor ve orta kademe yöneticilik rollerini tehdit ediyor.
Dördüncü dalga: Yapay genel zekâ, 2030’a kadar çoğu bilişsel görevi yapabilecek, hatta yapay süper zekâ insan yeteneklerini aşabilecek.
Bu süreç, sadece iş kaybını değil, kimlik krizini de tetikliyor. Aziz, geçmişte endüstri dönüşümleri sonrasında görülen mental sağlık bozuklukları, bağımlılık artışı ve siyasi uçların yükselişinin, AI dalgasında küresel ölçekte tekrarlanabileceğini söylüyor.
Çözüm önerileri
Aziz, AI çağında insan merkezli bir sosyal sözleşmeye ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Öneriler arasında:
· Evrensel ruh sağlığı hizmetleri
· Yeniden tasarlanmış sosyal güvenlik ağları
· Temel gelir, iş garantisi veya toplumsal destek programları
· Ömür boyu öğrenim ve toplumsal aidiyet programları
Ayrıca, pilot projeler olarak prekarya laboratuvarları (mental sağlık, yeniden eğitim ve topluluk oluşturmayı bir araya getiren merkezler) ve amaç odaklı evrensel temel gelir öneriliyor. Aziz, AI prekaryasının milyar dolarlık teknoloji anlaşmaları kadar gündemde olmasa da, önümüzdeki on yılın sosyal, ekonomik ve siyasi yapısını şekillendireceğini vurguluyor.
Kaynak:
https://www.weforum.org/stories/2025/08/the-overlooked-global-risk-of-the-ai-precariat/