Hamdi Uluaya isminin Fenerbahçe Spor Kulübüne verdiği sponsorluk desteği ardından Türkiye’de farklı kesimlerden farklı sesler yükseliyor. Bu durum, kulüplerin yalnızca sporla anılmak yerine toplumsal kutuplaşmaların odağında yer almalarına neden oluyor. Böylelikle sporun toplumsal barışa katkı sunma potansiyeli, etnik ve kimlik çatışmaları karşısında genellikle geri planda kalıyor. Hamdi Ulukaya örneği, Türkiye’de futbolun giderek daha fazla politik
Hamdi Uluaya isminin Fenerbahçe Spor Kulübüne verdiği sponsorluk desteği ardından Türkiye’de farklı kesimlerden farklı sesler yükseliyor. Bu durum, kulüplerin yalnızca sporla anılmak yerine toplumsal kutuplaşmaların odağında yer almalarına neden oluyor. Böylelikle sporun toplumsal barışa katkı sunma potansiyeli, etnik ve kimlik çatışmaları karşısında genellikle geri planda kalıyor.
Hamdi Ulukaya örneği, Türkiye’de futbolun giderek daha fazla politik bir çizgide yol aldığını gösteriyor. Sporda taraftarlı olmaması gereken iki unsur üzerinden şekilleniyor: temsil ve ideoloji.
Ankara Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi okuduktan sonra 1994’te ABD’ye giden Ulukaya’nın 2005 yılında New York’ta terk edilmiş bir yoğurt fabrikasını satın alarak kurduğu şirket, geleneksel Türk yoğurdunu Amerikan pazarına uyarlayarak kısa sürede önde gelen markalardan biri haline geldi. “Chobani” adı, Türkçedeki “çoban” kelimesinden esinleniyor.
ABD’nin en çok satılan süzme yoğurt markası Chobani’nin kurucusu olan iş adamı Hamdi Ulukaya Erzincan doğumlu.
Chobani, yoğurt dışında kefir, sütlü içecekler, bitkisel bazlı ürünler ve atıştırmalıklar gibi çeşitli kategorilerde de üretim yapıyor. Bu ürünlerin temelini geleneksel Türk yoğurdu oluşturuyor.
Forbes’a göre Ulukaya’nın serveti 2,3 milyar dolar. Sosyal girişimci kimliğiyle de tanınan Ulukaya, kurduğu “Tent Partnership for Refugees” sivil toplum kuruluşu aracılığıyla mültecilere iş imkanı sağlayan programlara öncülük ediyor.
Ulukaya, göçmen istihdamı ve mülteci politikaları konusundaki söylemleri nedeniyle de ABD’de özellikle bazı aşırı sağ grupların hedefi olmuştu.
Bu anlayış, Ulukaya’yı 2016 yılında Tent Partnership for Refugees adlı girişimi başlatmaya teşvik etti. Bu girişimin misyonu, dünyanın en büyük şirketlerini mültecileri topluma entegre etmek için harekete geçirmek.
Tent, on yıl içinde Amerika’da ve Avrupa’daki ülkelerde faaliyet göstermeye başlayarak, Amazon, Hilton, Marriott ve Pfizer gibi mültecileri işe alma ve onları iş gücüne hazırlama taahhüdü veren 500’den fazla büyük şirketten oluşan bir Tent ağı kurdu.
Tent, Chobani’de uygulanan etkili mülteci istihdam modelini, kendi ağında yer alan büyük şirketlere taşıdı.
Bu çabalarından dolayı Ulukaya, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından “Seçkin Savunucu” unvanını almış ve Birleşmiş Milletler Vakfı Küresel Liderlik Ödülü dahil olmak üzere birçok ödüle layık görülmüştür.
Toplumdan yükselen tüm bu karşı seslere rağmen, Fenerbahçe yönetimi sponsorluk anlaşması konusunda bütüncül ve destekleyici bir yaklaşım sergilediklerini savunuyor.