Sober-curious akımı ayık ve keşif dolu bir yaşamı temsil ediyor

Sober-curious akımı ayık ve keşif dolu bir yaşamı temsil ediyor

Kadehlerin havada uçuştuğu eğlenceli bir gecede ardı ardına yuvarlanan içki kadehleri yerini güne enerjik başlangıç yapmak için özenle demlenen espresso’ya bıraktıysa, ‘’sober-curious’’ akımına hoşgeldiniz.

Gittiğiniz mekanların menülerini biraz daha dikkatlice incelerseniz daha önce gözünüze çarpmayan bir kategorinin varlığını fark edebilirsiniz: Mocktails. Envaiçeşit meyve sebzeyle yapılan smoothie ve detoks sularına 2010’ların sağlıklı yaşam trendleri çılgınlığından beri alışığız, ancak “alkolsüz kokteyl” olarak tanımlanan ve enteresan bardaklarda sunulan, hem içeriğinde hem görselinde tasarım kaygısı güdülen bu içecekler sadece son birkaç senedir hayatımızda ve hızla yayılıyor.

Çok değil kısa bir süre önce içecekler sayfasına eklenen düşük alkollü ve  alkolsüz içeceklerin nasıl yükselişe geçtiği sorusunun yanıtını global trend analiz şirketi WSGN veriyor: ‘’Sober-curious’’ hareketi.

İngilizcede ‘’ayık’’ anlamına gelen sober ve meraklı anlamına gelen curious kelimelerinden türetilen ‘’Sober-curious’’ı Türkçeye tam da anladığımız haliyle ‘’ayık meraklısı’’ olarak çevirebiliriz.

WSGN tarafından yapılan 2017 tarihli bir araştırma, genç tüketicilerin alkol tüketiminden çok sağlıklı yaşama (wellbeing) öncelik vermeye başlamaları ve yaşam tarzlarına daha bilinçli bir yaklaşımı benimsemeleriyle düşük alkollü ve alkosüz içeceklerin yükselişini öngördü.

Acaba alkol almayı gerçekten seviyormuyum diye sorguladığımız bir dönemde tam da bizi anlatan bir akım olarak karşımıza çıkıyor: ‘’sober-curious’’ olmak. Öte yanda da ay sonu, kredi kartımıza yansıyan alkollü içki fiyatlarıyla karşı karşıya kalmamıza engel oluyor. 

Sektörde alkolsüz içeceklerin yükselişi beklenirken, insanların neden buna ihtiyaç duyduğu biraz sosyolojik biraz da psikolojik bir analiz gerektiriyor.

Bunu başaran ilk yayın, bu tanımı literatüre kazandıran Ruby Warrington’un ‘’Sober-curious: Alkolün Ötesinde Hepimizi Bekleyen Mutlu Uyku, Daha Büyük Odaklanma, Sınırsız Anda Kalma ve Derin Bağlantı’’ adlı kitabı oluyor.

Warrington’un kitabı, sosyal normları eleştiriyor ve bu normların kişileri nasıl etkilediğinden bahsediyor. Kısacası Warrington ayık olma meraklıları için bir kılavuz hazırlıyor ve sober-curious akımı iyice yaygınlaşıyor.

Aslında ayık olmanın çekiciliğine ilk defa kapılmıyoruz. Ocak ayını alkol tüketmeden geçirmeyi, böylece vücudu dinlendirmeyi amaçlayan ‘’Dry January’’ (İçkisiz Ocak) hareketi sober-curious akımının öncüsü niteliğinde.

2013 yılında İngiltere’de bağımlılıkla mücadele eden bir hayır kurumu tarafından başlatılan ‘’İçkisiz Ocak’’, ilk başta çok ilgi çekmese de alkolle ilgili farkındalık ve sağlıklı yaşam trendlerine olan ilgi nedeniyle her yıl daha fazla kişi tarafından uygulanıyor.

Ayıklığa meraklı olmak revaçta ve veriler de bunu destekliyor.

Araştırma şirketi Savanta’ya göre Avrupa’daki 18-35 yaş arası kişilerin yüzde 67’si restoran ve bara gittiğinde artık daha az içiyor.

Ayık olma merakı aslında dikkat çekmemek, ortama uyum sağlamak adına içtiğiniz alkollü içeceklere karşı bir isyan ya da toplumsal ve kültürel normları protesto etme biçimi.

Bununla birlikte Dry Dating de kuşkusuz sober-curious hareketinin etkisiyle ortaya çıkıyor ve Z kuşağının oldukça ilgisini çekiyor.

İş dünyası için araştırma ve analizler sunan Deloitte dünya genelinde Z kuşağına mensup yaklaşık 15 bin kişiye en büyük endişelerinin ne olduğunu sorduğunda, cevabın yüzde 29 ile en çok yaşam maliyeti olduğunu tespit etti. Aynı araştırmaya katılanların yarısı ay sonunu zor getirdiğini ifade etti.

Sonuç olarak akıllardaki soru şu: Sober-curious hareketi wellness trendi olarak pazarlama raporlarında bahsedilen bir başlık mı olacak? Yoksa sağlıklı yaşam bilincini yaygınlaştıran bir farkındalık hareketi mi olacak?

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar