Şirketler neden kurumsal sosyal sorumluluğu benimsemeli?

Şirketler neden kurumsal sosyal sorumluluğu benimsemeli?

Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS), yeni bir kavram olmamakla birlikte günümüz koşullarında tüm işletmeler için bir ihtiyaç olarak yeniden sunuluyor. Uzun yıllar boyunca işletmeler işlerini KSS’den ayrı yürütebilmiş olsalar da, COVID-19 salgınıyla birlikte geçen bir buçuk yıl, tüketicilerin şirketlerden daha fazlasını istediğini gösteriyor.

Şirketleri sosyal olarak sorumlu tutan bir iş modeli şeklinde tanımlanan KSS, işletmeleri toplum, çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerine dikkat etmeye çağırıyor. KSS, bir organizasyonun sadece bir parçası olmadığı gibi, aynı zamanda bir şirketin temel değerleriyle de birlikte çalışıyor. Günümüzde KSS’nin popülaritesinin yeniden canlanması, bir şirketin topluma olumlu katkıda bulunmadan tüketicileriyle arasında güven ve beğeni ilişkisi oluşturamayacağı ana fikrini ortaya koyuyor. Mevcut tüketicilerin, özellikle Z kuşağının, sosyal olarak daha bilinçli hale gelmesiyle, şirketlerin olumlu değişime nasıl katkıda bulundukları konusunda şeffaf olmaları gerekiyor.

Kısa bir zaman öncesine kadar, KSS birçok kuruluş için sadece moda bir kelime olarak görülüyordu. Şirketlerin bu konuda atacakları adımlar, daha çok “yeşil”, “sürdürülebilir” ve “etki” gibi kelimeleri kullanan ekstra bir web sayfası oluşturmaya benziyordu. Neyse ki, bugün giderek daha fazla işletme KSS’nin önemini anlıyor ve daha iyiye yönelik değişimi benimsiyor. Hatta, Yönetişim ve Hesap Verebilirlik Enstitüsü, 2019 yılında S&P 500 Endeks Şirketleri’nin sürdürülebilirlik/sorumluluk raporları yayınladığını belirtiyor.

Peki neden KSS ve neden şimdi?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi KSS yeni bir kavram veya uygulama değil. Öyleyse neden son zamanlarda işletmeleri sorumlu tutmaya yönelik bir baskı mevcut. Bu değişim, kültür, influencer etkisi ve rekabet başlıkları altında ele alınabilir: 

Kültürel bir değişim

Basitçe söylemek gerekirse, müşterilerin ve çalışanların ihtiyaçları değişti. Tartışmalar, küresel zorluklara ve değişime uyum sağlamak için yapılması gereken çalışmalara doğru kayıyor. Sadece 10 yıl önceki kurumsal reklamlar ve iletişim düşünüldüğünde bile işlerin nasıl değiştiğini görmek mümkün. On yıl önce, bir şirketin KSS planını anlatmak için kullandığı reklamlara rastlanmazken, bugün bu mesaj, şirketler ve tüketicileri arasında güveni ve şefkati yaratıyor.

Kurumların içinde de işler değişti. Daha atılacak çok adım olsa da, çalışanlara esnek çalışma ortamları, gönüllü günler, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık taahhütleri sunuluyor. Bu kaynaklar çalışanlar için inanılmaz bir değere sahip ve şirketler sonunda bunun farkına varıyor.

Influencer etkisinin yarattığı değişim

Tik Tok yıldızları yeni ünlüler haline gelirken, ünlüler de sosyal medya platformlarında kendi alanlarını yaratıyor. İçeriklerini tüketirken, dünyayı görme şeklimizi etkileyen influencerların ortaya çıkmasıyla birlikte medyada gerçeklerden duyguya bir geçiş yaşanıyor. Artık yalnızca uzmanlar tarafından sunulan gerçekleri veya doğrudan şirketlerden gelen bilgileri dinlemiyor, çevrimiçi ortamdan ulaşan bilgileri de alıyoruz. Dolayısıyla, influencerlar halihazırda bilimin ötesindeki endüstrilerde değişikliklere yol açan diyaloğu değiştirme yeteneğine sahip olarak karşımıza çıkıyor.

Rekabetçi bir değişim

Artık şirketlerin rekabette öne çıkmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Peki, 2021’de bir marka nasıl farklılaşabilir? Genel olarak tüketiciler sorumlu şirketleri ve markaları ödüllendirmek istiyor ve sadakat, yaşamlarına ve dünyaya değer katmalarına yardımcı olan markalar için inşa ediliyor. Bu noktada, KSS mükemmel bir farklılaştırıcı olarak karşımıza çıkıyor. 2017 Harris anketi, tüketicilerin yüzde 80’inin yeni değerlerini yaşamalarına yardımcı olan markalara sadık kalacağını gösteriyor. Bu sebeple, rekabetçi farklılaşma için şirketlerin KSS’yi kullanma fırsatı olup olmadığını belirlemelerinde operasyonlarının, ürünlerinin ve hizmetlerinin üzerine düşünmeleri önem arz ediyor. Fast food alanından örnek verecek olursak, rekabette öne çıkmak için farklılaşma çok büyük. Modern tüketiciler için hem beslenme dostu hem de etsiz seçenekler sunmak trend durumda. Wendy’s de, menüsünde rakiplerinde olmayan bitki bazlı bir sandviç seçeneği sunarak bir farklılaşma fırsatı yakalıyor.

Diğer bir rekabet şekli ise çalışanların katılımı ve elde tutulması olarak görülüyor. Doğru uygulanırsa KSS, özel ve benzersiz programlar ve teklifler aracılığıyla çalışanların elde tutulmasına ve çalışan katılımını artırmaya yardımcı olabilir, daha düşük işçilik maliyetleri ve enerji tasarrufuyla operasyonel verimliliği teşvik edebilir, müşteri büyümesi ve marka değeriyle gelirleri artırabilir ve iyi açıklama uygulamaları ve operasyonlara ilişkin gelişmiş görünürlük sayesinde riski en aza indirmeye yardımcı olabilir.  Aynı zamanda KSS, hissedar ve piyasa değerini artırabilir. Proje ROI, 2015 yılında KSS’nin hissedar değerini 15 yıllık bir süre içinde bir milyar 28 milyon dolar artırma potansiyeline sahip olduğunu bildirdi. Piyasa değerine, pazarlamaya, satışa ve İK’ya yayılan değeriyle KSS’nin sağlam bir yatırım olduğunu söylemek mümkün.

Kaynak: https://www.newhope.com/staffing-and-operations/how-embrace-corporate-social-responsibility-essential-part-your-business

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar