Salgın sonrası dönemde KSS hakkında neler öğrendik?

Salgın sonrası dönemde KSS hakkında neler öğrendik?

Şirketlerin KSS’yi işlerine dahil etmeye devam etmesi ve salgın sonrasında da KSS uygulamalarına katılımı teşvik etmesi hayati önem taşıyor çünkü salgın; çalışanların bir amacı desteklemeyi istediği, KSS’nin çalışan bağlılığını etkilediği ve tüketicilerin şirketlerin uygulamalarına dikkat ettiği fikirlerini güçlendirdi.

Dünyada COVID-19 salgını konusunda gelişmeler yaşanırken, tüm insanlık son bir buçuk yılda öğrendiklerimizi yeniden değerlendiriyor. Bu noktada değinilen en önemli konulardan biri kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) olarak karşımıza çıkıyor. KSS, işletmelerin toplumda daha iyiye katkıda bulunma ve daha iyiyi teşvik etme yollarını ifade ediyor. 

Salgın dönemi gösteriyor ki dünya, şirketleri KSS uygulamaları konusunda izliyor. Bu nedenle şirketler, toplumu iyileştirmeye kendilerini gerçekten adamalı ve KSS girişimlerini ilerletmek için büyük çaba sarf etmeli. Aksi takdirde hem müşterilerini hem de çalışanlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler. 

Gelin, KSS’nin salgın sırasında oynadığı role hem de şirketlerin bu girişimleri ileriye taşımaya nasıl devam edebileceğine daha yakından bakalım.

Çalışanlar bir amacı desteklemek istiyor

Salgının başlarında, şirketler önemli amaçlara yardım etmenin yollarını aramaya başladı ve bunlardan biri kurumsal bağış programları oldu. Birçok şirket, çalışanların daha fazlasını verebilmeleri için maksimum eşleşme limitlerini ve oranlarını artırarak eşleşen hediye programlarını genişletti. Örneğin, bir çalışan bir STK’ya bağış yaptığında, şirketi o bağış karşılığına aynı kuruma iki katı kadar daha bağış yaptı. Sonuç olarak, kurumsal bağışlar da önemli ölçüde arttı. Hatta, yakın tarihli bir araştırmaya göre, kurumsal vakıflar ve kurumsal bağış programları 2020’de, toplam COVID-19 fonunun 9,4 milyar dolarını, yani yüzde 44’ünü oluşturdu. Bu durum gösteriyor ki çalışanlar önemli amaçları desteklemek istiyor. Peki bunu, şirketlerin şimdi yapabileceklerine nasıl çevirebiliriz? 

Esasen, şirketler tüm KSS faaliyetlerini markaları ve değerleriyle ön plana çıkarmalı çünkü bu fırsatlar çalışanlar için giderek daha önemli hale geliyor. Y kuşağının yüzde 64’ü nerede çalışacaklarına karar verirken bir şirketin sosyal ve çevresel taahhütlerini dikkate alıyor. Bu noktada, şirketin çalışanlarına sunduğu fırsat programlarını genişletmek de önemli bir adım olabilir. Bu programlar; eşleşen hediye programlarını, otomatik bordro kesintilerini, gönüllülük fırsatlarını, gönüllü hibelerini ve afet yardımını içerebilir. Dolayısıyla şirketler, KSS uygulamalarını gözden geçirmeli ve bunları hem mevcut hem de potansiyel çalışanlarına tanıtmalı. Çalışanlar sahip oldukları fırsatların ne kadar çok farkında olursa, mevcut iş yerlerinde yer alma ve kalma olasılıkları da o kadar yüksek olur.

KSS, çalışan bağlılığını etkiliyor

KSS, çalışanların takdir ettiği ekstra bir fayda gibi görünse de aslında çalışanların işe bağlılık seviyeleri üzerinde büyük bir etkisi vardır. Çalışan Bağlılığı: 2021 için Temel Kılavuzu‘na göre çalışan bağlılığı, çalışanların işlerinden heyecan duydukları ve işlerine bağlı oldukları düzeyi ifade eder. Bu nedenle daha yüksek çalışan bağlılığı oranları, üretkenlik ve elde tutmada bir artışa yol açar. İşverenleri onlara aktif olarak KSS girişimlerine katılma ve çevrelerindeki toplulukları iyileştirme fırsatları sunarsa, çalışanlar işe daha bağlı ve mutlu olurlar. Ellerindeki bu bilgiyle şirketler, KSS’yi şirket kültürlerinin merkezi bir parçası haline getirmeli ve çalışanların, gönüllülere ücretli izin gibi programlarına katılmalarını kolaylaştırmalıdır. Geri bildirim konusunda çalışanlarıyla iletişim kurmalı ve çalışanlarına şirketin KSS uygulamalarına katıldıkları için teşekkür ederek takdirlerini göstermelidir. Bunlar, KSS’nin çalışan bağlılığını etkileme yollarından sadece birkaçı olsa da en önemlisi, KSS faaliyetlerinin çalışanların beklenti ve ihtiyaçlarına uygun olmasını, kolayca erişilebilir olmasını ve toplumda bir etki yaratmasını sağlamaktır.

Tüketiciler dikkat ediyor

Salgın sonrasında KSS hakkında öğrendiğimiz bir diğer ders, tüketicilerin şirketlerin uygulamalarına artık her zamankinden daha fazla dikkat etmesi oldu. Geçmiş araştırmalara göre, tüketicilerin sosyal sorumluluk sahibi şirketlerden hizmet ve ürün satın alma olasılıkları zaten daha yüksekti. Bununla birlikte, COVID-19 nedeniyle daha fazla işletme, başarılarının sadece karlılığa değil, aynı zamanda toplumu iyileştirmeye olan bağlılıklarına da bağlı olduğunu fark etti. En üste çıkan işletmeler, güçlü KSS girişimlerini, etkili KSS stratejilerini ve uygulamalarını kullanan işletmeler oldu. Peki, diğer şirketler bunu nasıl yapabilir? Birçok büyük şirket yalnızca STK’ları desteklemekle kalmadı, aynı zamanda salgın sürecinde mücadele eden daha küçük işletmelere de yardım etti. Birçok şirket de çevre dostu politikalar uygulamaya başladı. Yani, şirketler, topluluklarına destek ve rahatlama sağlayarak, olumlu bir kamu imajı oluşturuyor ve daha fazla tüketiciyi kendine çekiyor. Sosyal etki, bir şirkete dahili olarak fayda sağlamaktan daha fazlasını yaparak, müşterilere daha iyi için yardım etmeye kararlı olduklarını ve mevcut kaynaklarını tam da bunu yapmak için kullanacaklarını gösteriyor.

Salgın, geçtiğimiz yıl kesinlikle odağı şirketlere yöneltti ve birçok kişi şirketlerin nasıl hareket edeceğini merak etti. Neyse ki, birçoğu isteneni gerçekleştirdi. Bu şirketler ve KSS girişimleri, bu süre zarfında, eşleşen hediye programlarını genişletmekten küçük işletmelere ve STK’lara yardım etmeye kadar toplum üzerinde büyük bir etkiye sahipti. Bu dönemden hareketle, şirketler, kuruluşları içinde KSS uygulamalarının önemini vurgulamaya devam etmeli ve çalışanlarının bu avantajlara kolayca erişebilmelerini sağlamalı. Böylece şirketler üretkenlik, karlılık ve elde tutmada bir artış görmeye devam ederken, toplum da bu şirketlerin yarattığı sosyal faydalardan yararlanabilir.

Kaynak: https://www.trainingjournal.com/articles/features/learning-corporate-social-responsibility-post-pandemic

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar