“Pandemi eşitsizlikleri ve yoksulluğu derinleştirdi”

“Pandemi eşitsizlikleri ve yoksulluğu derinleştirdi”

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği’nin hayata geçirdiği, sürdürülebilir kalkınma için öncelikli konular çerçevesinde düzenlenen “Sürdürülebilirlik Gündemi” sohbet serisinin 22 Ekim Perşembe günkü konuğu Derin Yoksulluk Ağı’ndan Hacer Foggo oldu. Foggo; COVID-19 döneminde ortaya çıkan Derin Yoksulluk Ağı’nı ve bu dönemde derin yoksulluk içerisinde olan kişilerin yaşam koşullarını anlattı.

Birleşmiş Milletler’in 2030 gündemi, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için yoksulluğun ortadan kaldırılmasının önemli bir gereklilik olduğunu söylüyor. COVID-19 salgınıyla birlikte yoksulluk daha da derinleşiyor. Derin yoksulluğun Türkiye için yeni yeni tartışılmaya başlanan bir kavram olduğunu belirten Derin Yoksulluk Ağı’ndan Hacer Foggo, “Derin yoksulluk aslında hiçbir temel ihtiyaca ulaşamama anlamına geliyor. Bu temel ihtiyaçlar sağlık, barınma, eğitim ve gıda. Günlük güvencesiz çalışanlar, bu kişilerin aileleri, çocukları, engelliler ve yaşlılar yokluğu en derininde hisseden insanlar. Sokağa çıktığınız zaman hep gördüğünüz köşedeki seyyar satıcılar, simitçiler, çiçekçiler, kağıt toplayan insanlar, tekstil sektöründe sosyal güvencesiz çalışanlar, gündelikçiler. Her ay TÜİK ‘in ve TÜRKİŞ’in açıkladığı gıda harcamaları ve açlık sınırının altında yaşayanlar” ifadelerini kullandı.

“2050’ye yakın ailenin temel ihtiyaçlarını karşıladık”

Derin Yoksulluk Ağı’nın nasıl oluştuğunu anlatan Foggo, “İstanbul’da Elmadağ’da Çimenev adında, sosyo ekonomik olarak eğitime ulaşamayan çocuklara yönelik kurduğumuz bir çocuk merkezimiz var. Şimdiye kadar 93 çocuk 50’ye yakın anne burada ücretsiz eğitim gördü, bir sürü çocuk Anadolu Lisesi’ni kazandı, anneler okuma yazma öğrenip görme engellilere kitap okudular. Bu inanlar, sınıf altı dediğimiz, hiçbir sınıfa ait olmayan bir gruba mensup. Pandeminin patlamasıyla beraber hepimiz evlerimize çekildik. Herkesin eşit olduğu, hepimizin bir odada olduğu söylenerek durum romantize edilmeye başlandı ama sonrasında eşitsizliğin ne kadar derinleştiğinin farkında vardık. Evlere çekilmenin üçüncü gününde Çimenev’e gelen ailelerden telefon almaya başladık. Evlerde gıda bitmişti ve bu öyle bir bitişti ki komşuda da gıda kalmamıştı. Evlerden çıkamadığımız için arkadaşlarımızla telefonda konuşarak, çevrimiçi alışveriş sitelerinden tanıdıklarımıza ihtiyaç göndermelerini istedik. Bu şekilde başlayarak 2050’ye yakın ailenin gıda, bebek bezi, bebek maması ihtiyaçlarını karşıladık” dedi.

“Pandemi dönemi bitmedi, daha da ağırlaştı”

Salgın döneminde derin yoksulluk yaşayan insanların yaşam koşullarına değinen Foggo, “Bu dönemde hayatımıza sosyal mesafe gibi kurallar girdi. Fakat, derin yoksulluk içinde olan ailelere bakınca bu kuralların hikâye olduğunu görüyoruz. Çalıştığımız kişiler bir artı mutfak büyüklüğünde evlerde yaşayan aileler. Bir oda içerisinde nasıl sosyal mesafe olabilir? Uzaktan eğitime geçildi ama tablet, internet, akıllı telefon, televizyon yok. Çocuklar zaten hiçbir eğitime erişemediler. 65 yaş üstü olanlar hiçbir gelirleri ya da paraları olmadığı için çok zor zaman geçirdiler. Bir sürü tanıdığım izin günlerinde kâğıt toplamaya gitti. Bir sürü anne bebeğine mama alamadığı için şekerli su verdi. Bu dönem bitmedi, aksine daha da ağırlaştı. Şu anda arayan ailelerin çoğu soba istiyor. Bu insanlar temel ihtiyaçların hepsinden yoksunlar” açıklamasında bulundu.

“Yoksulluk ortadan kalksın diye uğraşıyoruz”

Derin Yoksulluk Ağı’nın salgın döneminde ortaya çıkan bir hayırseverlik ağı olmadığını vurgulayan Foggo, “Verelim, arkamızı dönelim demiyoruz. Yoksulluk azalsın, bitsin, ortadan kalksın diye uğraşıyoruz. Azalmıyorsa, yok olmuyorsa bu hepimizin sorunu olduğu gibi devletin de sorunu. Sosyal devlet anlayışıyla, sosyal belediyecilikle, eşitlikçi ve sosyal bir bakışla bu sorunlar çözülebilir. Eğitime erişememe nedeniyle okulu bırakma ihtimali olan bir sürü çocuk var. Bu, önümüzdeki yıl bu çocukların aileleri gibi güvencesiz çalışması demek. Bu durum hem çocuk işçiliğini ortaya çıkaracak hem de devredilen derin yoksulluğun devam etmesine neden olacak. Herkesin bu konuya odaklanması gerekiyor. Yoksa ileride yoksulluk, işsizlik iyice derinleşecek. Bu nedenlerle, sosyal adalet için, yoksulluğun azalması için, çocukların geleceği için, eşitlik için insanları rahatsız etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Dayanışmaktan başka çaremiz yok”

Nasıl destek olunabileceği konusunda da yorumlarını paylaşan Foggo, “Hepimizin çevresinde eğitime erişemeyen bir kişi vardır. 5-6 kişi bir araya gelsek belki ona bir tablet alabiliriz. Dayanışmaktan başka çaremiz yok. İhtiyacı olan birini gördüğümüz zaman dayanışacağız. Yoksa oturup sadece sistemi eleştiririz. Twitter’da Derin Yoksulluk Ağı hesabımız var. Destekçilerimiz sayesinde su ana kadar çocuklara 46 tablet ulaştırdık çocuklara. Pazartesi günü 25 tablet daha ulaştıracağız. Eğitime destek vermek isteyenler internet sitemiz veya sosyal medya hesaplarımız üzerinden iletişime geçebilirler” dedi.

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar