Küresel eğlence şirketi Merlin Entertainments, tüketicilerin etkileyici deneyimlere artan talebini karşılamak amacıyla iki yeni sürükleyici eğlence mekânı açıyor. Chicago’daki Woodfield Alışveriş Merkezi’nde 5 Eylül’de açılacak WONDRA, 11 bin 500 metrekarelik alanı doğayla iç içe bir deneyim alanına dönüştürüyor. Ziyaretçiler burada, sesli etkileşimle çayırları canlandırıp kendi bulutlarını oluşturabilecek. İkinci mekân Super Neon ise 12 Eylül’de Minneapolis’teki
Küresel eğlence şirketi Merlin Entertainments, tüketicilerin etkileyici deneyimlere artan talebini karşılamak amacıyla iki yeni sürükleyici eğlence mekânı açıyor.
Chicago’daki Woodfield Alışveriş Merkezi’nde 5 Eylül’de açılacak WONDRA, 11 bin 500 metrekarelik alanı doğayla iç içe bir deneyim alanına dönüştürüyor. Ziyaretçiler burada, sesli etkileşimle çayırları canlandırıp kendi bulutlarını oluşturabilecek.
İkinci mekân Super Neon ise 12 Eylül’de Minneapolis’teki Mall of America’da açılıyor. Ziyaretçilere, etkileşimli ışık enstalasyonlarıyla ruh hâlini yükselten bir neon harikalar diyarı sunulacak.
Bu eğlence mekânları, Merlin’in yaklaşımında önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Şirket, geliştirme süresini yıllar yerine bir sene içinde tamamlayarak, ortaya çıkan yeni trenleri hızla değerlendirme fırsatı yakaladı.
Yaratıcı Yönetmen Liz Cummings, WONDRA’nın insanların hayatına daha fazla doğa katma arzusuna yanıt verdiğini vurgularken, Super Neon’un sürükleyici ışık deneyimlerinin ruh hâlini iyileştirme gücünden yararlandığını ifade ediyor.
Canlı eğlence platformu Fever ile yapılan iş birliği, Merlin’in alışveriş merkezlerinde eğlence deneyimleri sunma yönündeki stratejik adımını temsil ediyor ve bu deneyimleri geleneksel tema parkı ziyaretlerine erişilebilir bir alternatif olarak konumlandırıyor.
Günlük yaşamın giderek dijitalleşip kentleşmesiyle birlikte, insanlar kendilerini hayranlık duygusuyla yeniden bağlayacak deneyimlere yöneliyor. Araştırmalar, genişlik ve güzellik hissiyle ortaya çıkan beğeni duygusunun stresi azaltabileceğini, yalnızlıkla başa çıkmayı kolaylaştırabileceğini ve kişiye kendisinden daha büyük bir bütünle bağ kurma duygusu kazandırabileceğini ortaya koyuyor.
Kaynak: