KSS’de çevresel uygulamalar neden önceliklendirilmeli?

KSS’de çevresel uygulamalar neden önceliklendirilmeli?

Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) artık bir seçenek değil, herhangi bir işletme sahibinin rekabette yer alması için bir zorunluluk. Yönetişim ve Hesap Verebilirlik Enstitüsü’nün (Governance & Accountability Institute ) yakın tarihli bir raporu, S&P 500 Endeksi’nde yer alan şirketlerin yüzde 90’ının yıllık bir KSS raporu yayınladığını belirtiyor. Bir önceki senenin şirketleri için kâr elde etmek olması gereken ve esas amaçken, şimdi işletmelerin kârın ötesine geçerek şirketlerinin büyümelerini besleyen toplumlara geri vermenin anlamlı yollarını bulması gerekiyor çünkü hem tüketiciler bunu istiyor hem de dünya buna ihtiyaç duyuyor.

Günümüzde, KSS uygulamaları için en acil alanlardan biri çevresel eylem olarak karşımıza çıkıyor. İklim değişikliği şimdiden dünyayı alt üst ediyor, artan sıklıkta ve yoğunlukta doğal afetlerin yaşanmasına, dünyadaki tarımsal sistemlerin bozulmasına ve bildiğimiz anlamdaki yaşamı tehlikeye atmasına neden oluyor. Bundan dolayı, işletme sahiplerinin çevre üzerindeki etkilerini yumuşatmaya yönelik net adımları içeren KSS planları tasarlaması gerekiyor. İklim krizi giderek hızlandığından her kurumsal varlığın bu durumu tersine çevirmenin yollarını bulması şart. Şirketlerin bu kurumsal geleceği şekillendirirken başlangıçta atabileceği birkaç adım bulunuyor.

Dijitale yönelmek

Son 40 yılda, dünya ormanları üzerinde feci etkileri olan kağıt kullanımında yüzde 400 artış görüldü. National Geographic’e göre, yalnızca 1990 yılından 2016 yılına kadar 500 bin mil kareden fazla orman yok edildi. Bundan en çok etkilenen ise son yarım yüzyılda yüzde 17’si yok olan Amazon yağmur ormanları oldu. Ağaçlar hem karbondioksiti emdiğinden hem de diğer sera gazlarını hapsettiğinden ne kadar çok ağaç kaybedersek, iklimi tahrip eden gazlar atmosferde o kadar fazla kalıyor ve gezegeni o kadar az yaşanabilir hale getiriyor. Bu sebeple, şirketlerin iş anlaşmalarını çevrimiçi hale getirmesi gerekiyor.  Bulut platformları, veri görselleştirme ürünleri, e-imzalama hizmetleri ve daha fazlası son yıllarda büyük bir artış gösterdiğinden dijitalleşmeyi ve şirketlerin kağıdı eski bir ticaret şekli haline getirmesini kolaylaştırıyor.

Eski teknolojileri yükseltmek

Şirketlerin çevresel KSS uygulamalarını başlatırken karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, yeni teknolojileri eski iş süreçlerine dahil etmek oluyor.  Buna blok zinciri kullanımı örneğini vermek mümkün. Birçok blok zinciri hizmeti hala emek ispatı (PoW) doğrulama sistemlerine güveniyor. Emek ispatı, başlangıçta Bitcoin ve diğer kripto para birimlerini mümkün kılan en son teknoloji olsa da şimdi iklim değişikliğine neredeyse tahmin edilemez bir şekilde katkıda bulunuyor. Bitcoin tek başına yılda 132 TWh tüketiyor ki bu 12 milyon ABD evinin enerjisine eşdeğer. Oysa, daha yeni ve daha çevre dostu teknolojiler mevcut. Yukarıdaki örnekten devam edecek olursak, XRP Ledger, federal uzlaşıyı kullanıp emek ispatından vazgeçiyor ve yalnızca 50 ABD evinin enerjisini kullanarak 62 milyondan fazla hesabı kapatıyor. Yani, çevre dostu bir altyapı çekirdeği oluşturmak enerji maliyetlerini azaltarak hem işletmeye hem de çevreye fayda sağlıyor.

Şimdi ya da asla

Bilim insanları, insanlar mevcut emisyon seviyelerinde kalırsa 50 yıl içinde okyanus suyunun daha asidik hale geleceğini, büyük kıyı şehirlerinin sular altında kalacağını, ekosistemlerin ölümcül şekilde bozulacağını ve çok daha fazla kötü senaryonun gerçekleşeceğini tahmin ediyor. Bu sebeple, KSS esas olmalı ve çevresel uygulamalar bundan aslan payını almalı.

Kayda değer bir etki yaratmak mümkün

Yalnızca büyük veya kârlı şirketlerin KSS planlarına sahip olduğu yaygın bir yanılgı olmakla birlikte kesinlikle doğru değil. KSS planı oluşturmak için büyük bir bütçeye sahip olmak gerekmiyor. İster tek kişili bir işletme, ister on kişilik bir ekip olsun, kayda değer bir etki yaratmak mümkün. İşletmenin iş modeline ve ahlakına uygun bir KSS planı tasarladıktan sonra ise ağı güçlendirmek veya yeni ortaklıklar geliştirmek önemli. Sürdürülebilirliğe yönelik çeşitli hareketler oluşturmak için işletmenin sosyal medya takipçilerinin ağlarından yararlanılabilir.

Etkinizi ölçün

Ölçüm, çoğu girişimcinin karşılaştığı en büyük zorluk. Her ne kadar bütçe ve maddi katkılar hakkında rapor vermek çok daha kolay olsa da etki yalnızca parasal katkılarla sınırlı değil. Örneğin, erişim de etkiyi ölçmenin araçlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

Sonuç olarak, KSS uygulamaları artık bir seçenek değil ve çevresel uygulamalar bunlar içinde en büyük payı almalı. İşletmeler sürdürülebilirlik için gerekli adımları şimdi atarsa, gelecekte herkes bunun meyvelerini toplayacak.

Kaynak: https://www.entrepreneur.com/article/373721

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar