Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), 15. kuruluş yıldönümünde, kadın ve kız çocuklarının haklarına yönelik küresel tehditlerin arttığına dikkat çekti. Kurum, kadınların temel haklarını hedef alan uygulamaların ve cinsiyet eşitsizliğinin dünya genelinde alarm verici boyutlara ulaştığını belirtti. Kadınlar ve kız çocuklarının temel haklarının kısıtlanması, fiili otoritelerin başvurduğu yöntemlerden yalnızca biri. Bugün Afganistan, Yemen’in ardından dünyadaki
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), 15. kuruluş yıldönümünde, kadın ve kız çocuklarının haklarına yönelik küresel tehditlerin arttığına dikkat çekti. Kurum, kadınların temel haklarını hedef alan uygulamaların ve cinsiyet eşitsizliğinin dünya genelinde alarm verici boyutlara ulaştığını belirtti.
Kadınlar ve kız çocuklarının temel haklarının kısıtlanması, fiili otoritelerin başvurduğu yöntemlerden yalnızca biri. Bugün Afganistan, Yemen’in ardından dünyadaki en büyük ikinci toplumsal cinsiyet uçurumuna sahip ülke konumunda.
Afganistan’da kadın hakları felç oldu
Kadınların eğitim, çalışma ve toplumsal yaşama katılımının ciddi şekilde kısıtlandığı Afganistan, Yemen’in ardından dünyanın en büyük ikinci cinsiyet uçurumuna sahip ülkesi konumuna geldi. Ülkede kadınların temel haklarını sınırlayan 80’den fazla kararname bulunuyor.
Sanatçı ve öğretmenlik yapan Anita, yaşadığı baskıyı şu sözlerle özetliyor:
“Hayatımdaki gökkuşağının renkleri soldu. Artık hiçbir renk göremiyor, resim yapamıyorum.”
Ancak pek çok kadın gibi o da umudunu yitirmemiş: Yerel kadın örgütleri oluşturarak hakları için mücadele etmeye devam ediyor.
Dünya genelinde hak gaspı
UN Women verilerine göre, dünyada her dört ülkeden biri kadın haklarına yönelik geri adım atıyor. Sadece son üç yılda yapılan barış görüşmelerinin %80’inde kadınlar yer almadı. 103 ülkede bugüne dek hiç kadın devlet başkanı olmadı ve mevcut gidişatla hükümetlerde tam cinsiyet eşitliğine 130 yıl daha ulaşılamayacağı öngörülüyor.
Dünya genelinde her 10 kadından biri aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Mevcut ilerleme hızıyla bu durumun tamamen ortadan kaldırılması 137 yıl sürecek.
Son on yılda çatışma bölgelerinde yaşayan kadın sayısı iki katına çıktı. Bu durum, kadınların toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, gıda güvencesizliği ve yetersiz beslenme gibi risklerle daha fazla karşı karşıya kalmasına neden oluyor.
Teknoloji hızla gelişirken, yapay zekâ ve dijital devrim dünyayı dönüştürmeye devam ediyor. Ancak bu değişim, dijital cinsiyet uçurumunu da derinleştiriyor. Kadın ve kız çocuklarının geleceğini şekillendirecek araçlara erişimi ciddi ölçüde kısıtlı.
Ajansın İcra Direktörü Sima Bahous, bu tablo karşısında net bir mesaj verdi:
“Şimdi geri çekilme zamanı değil, ileriye adım atma zamanıdır.”
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen UN Women, ‘’toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için bir itici güç’’ olmaya devam ediyor.
Yoksulluk ve dijital uçurum derinleşiyor
Kadınların karşı karşıya kaldığı ekonomik eşitsizlik de dikkat çekici boyutta. Her 10 kadından biri aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. Bu durumun ortadan kalkması, mevcut hızla 137 yıl sürebilir.
Buna ek olarak, yapay zekâ ve dijital dönüşüm çağında kadınlar teknolojik araçlara erişimde geri kalıyor. Dijital cinsiyet uçurumu, kadınların geleceğin iş gücünden dışlanmasına neden oluyor.
Barış süreçlerinde kadının rolü hâlâ sınırlı
Dünya genelinde 600 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu, bir çatışma bölgesine 50 kilometre mesafede yaşıyor. Ancak bu kritik gruplar, barış süreçlerine yeterince dahil edilmiyor. Üstelik kadınların imzacı olduğu barış süreçlerinin daha kalıcı olduğu araştırmalarla ortaya konulmuş durumda.
Ukrayna’da ise bu alanda dikkat çekici bir gelişme yaşanıyor. Daha önce erkek işi olarak görülen mayın temizleme faaliyetlerinde artık kadınlar da görev alıyor. Bu değişim, toplumsal normlara karşı bir meydan okuma olarak değerlendiriliyor.
“Kadın işi değildir’ gibi görünen şey, aslında sizin hayat misyonunuz olabilir” diyor mayın temizleme ekibine liderlik eden Tetiana Rubanka.
Kadınların kolektif gücüyle değişim mümkün
Hükümetlerde uygulanan kota sistemlerinin toplumsal cinsiyet dengesini sağladığı açıkça kanıtlanmış olsa da, kadınlar hâlâ birçok politika yapım sürecinden dışlanıyor.
Bu gerçeğe karşı UN Women, kadınların birlikte hareket ederek seslerini daha güçlü duyurabilmeleri için kolektif eylemleri destekliyor.
UN Women, kadınların birlikte hareket etmelerini destekleyen projelere de öncülük ediyor. Pasifik ülkelerinde 50 binden fazla kadın pazar esnafı, kurdukları birlikler sayesinde yönetime daha fazla katılıyor ve daha iyi çalışma koşulları için mücadele ediyor.
“Biz, hiçbir şeyi olmayan sıradan kadınlar değiliz. Biz önemli kadınlarız. Sadece geçmişte kendimizi böyle görmemiştik” diyor Solomon Adaları’ndan Joy Janet Ramo.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Hedefler
BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) arasında yer alan 5. madde, kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesini hedefliyor. Bu kapsamda:
- Kadına yönelik her türlü şiddetin sona erdirilmesi
- Zorla evlilik gibi zararlı uygulamaların kaldırılması
- Cinsel sağlık haklarına evrensel erişim sağlanması
- Kadınların siyasi ve ekonomik karar alma süreçlerinde tam temsilinin güvence altına alınması amaçlanıyor.
Ancak hâlihazırda evli kadınların yaklaşık yarısı, kendi cinsel ve üreme sağlıkları hakkında karar veremiyor.
420 milyar dolarlık açık var
UN Women, toplumsal cinsiyet eşitliği için yıllık 420 milyar dolarlık bir finansman açığı olduğunu belirtiyor. Buna rağmen kurum, 15 yılın ardından kadın hakları için çabalarını artıracağını vurguluyor.
Afganistanlı Anita’nın sözleri, bu umudu en iyi şekilde özetliyor:
“Kadın kardeşlerim: Hayatın iniş çıkışlarında, en düşük anlarda bile umudunuzu kaybetmeyin.”
Kaynak:
https://news.us15.list-manage.com/track/click?u=372753f560ef60c400f1a4f3f&id=8c7e2cf960&e=8b42edf312