Ipsos Pride Anketi 2025: Küresel LGBTQ+ kimlikleri artarken kabul süreci geride kalıyor

Ipsos Pride Anketi 2025: Küresel LGBTQ+ kimlikleri artarken kabul süreci geride kalıyor

Son yıllarda dünya genelinde LGBTQ+ bireylerin kendilerini ifade etme ve kimliklerini tanımlama oranlarında dikkat çekici bir artış yaşanıyor. 

Araştırmalar, insanların cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerini daha açık ve özgür bir şekilde beyan etmeye başladığını ortaya koyuyor. Ancak, bu artışa rağmen toplumların kabul seviyesinde aynı oranda bir ilerleme gözlemlenemiyor.

Ipsos Pride Anketi 2025 sonuçlarına göre, dünya genelinde bugüne kadarki en yüksek oranda birey kendini açıkça LGBTQ+ olarak tanımlıyor. Özellikle Z Kuşağı, New York’tan Budapeşte’ye kadar geniş bir coğrafyada bu artışın öncüsü konumunda. Ancak kimliklerde yaşanan bu yükselişe rağmen, toplumların kabul düzeyinde aynı hızda bir ilerleme görülmüyor.  

Kimlikler çeşitleniyor: Dünya genelinde kimlikler giderek daha fazla çeşitleniyor ve insanların kendilerini ifade etme biçimleri değişiyor. 

IPSOS’un anketine katılan 26 ülkede yetişkinlerin yüzde 9’u kendini LGBTQ+ olarak tanımlıyor. Z Kuşağı arasında bu oran yüzde 14’e kadar yükseliyor.

Gökkuşağı yorgunluğu mu? Görünürlük artarken destek azalıyor: LGBTQ+ görünürlüğü her geçen gün artsa da, destek seviyelerinde özellikle Batı ülkelerinde düşüş gözlemleniyor. IPSOS verilerine göre, 2021’den bu yana eşcinsel evliliğe destek İtalya’da yüzde 8, Kanada’da ise yüzde 6 oranında azaldı.

Z Kuşağında cinsiyet farkı: Z kuşağı kadınlarının yüzde 59’u, LGBTQ+ bireylerin kimliklerini açıkça ifade etmelerini desteklerken, aynı desteği veren erkeklerin oranı yalnızca yüzde38’de kaldı.

Bu fark, sadece Z kuşağına özgü değil. Veriler, benzer şekilde Y kuşağı (millennial) erkeklerinin de bu duruma destek verdiğini gösteriyor.

Anket sonuçları, genç nesillerde bile toplumsal cinsiyet rollerinin LGBTQ+ konularındaki tutumları nasıl şekillendirdiğine dair önemli ipuçları sunuyor.

Günümüzde kimlikler daha görünür ve daha yüksek sesle yaşanırken, buna karşı yükselen tepkiler de aynı ölçüde sertleşiyor. Toplumda artan kutuplaşmaya rağmen, genç kuşak daha kapsayıcı ve cesur bir tutum beklentisi içinde.

Son yıllarda şirketlerin Onur Ayı’na yönelik kampanyalarında belirgin bir geri çekilme gözlemleniyor. Bu durum, dayanışma mesajlarının yerini çekinceye bıraktığının bir göstergesi olarak görülüyor.

Günümüzde temsiliyetin yeniden ele alınması gerekiyor. Gökkuşağı bayrakları ve renkli kampanyalar önemli ama yeterli değil. Gerçek kapsayıcılık, klişeler yerine bireylerin yaşanmış deneyimlerine alan açmakla mümkün.

Çeşitliliği ve kapsayıcılığı sadece sözde değil, eylemde de yaşatmak; toplumun her kesimini kapsayan, güçlü ve dayanıklı bir geleceğe zemin hazırlayabilir.

Kaynak:

https://hubs.la/Q03ydnk_0

Posts Carousel

En Son Makaleler

Videolar