Hindistan’da üç binden fazla girişim temiz enerji sektörünün büyümesi için çalışıyor

geliştiren ekip, kariyerlerinin başlangıcında elektronik atık alanında çalışırken e-atıkların büyük kısmının elektronik cihazlarda kullanılan küçük pillerden oluştuğunu fark ettiklerini ve bu nedenle kimyasal ve tehlikeli parçalar içeren pillerin bileşimini çevre dostu alternatiflerle değiştirmeye karar verdiklerini söyledi.

Geleneksel pillerde parçaların çoğunluğunun ithalata dayalı olduğunu söyleyen Varma, su, toprak ve hava kirliliğine yol açan zehirli maddeleri patlatma ve açığa çıkarma potansiyeline sahip olduklarını hatırlattı. Aloe vera gibi doğal kaynaklardan imal edilen pillerde bu olumsuzlukların ortaya çıkmayacağını öne sürdü.

Benzer şekilde, Bengaluru merkezli GPS Renewables adlı girişim, geleneksel yakıtın tehlikelerine karşı koymak için çalışmalar yürütüyor. Girişim, yakın zaman önce atıklardan üretilen biyogazla çalışan Elektrikli Araç (EV) şarj istasyonunu Mumbai’de hayata geçirdi.

GPS Renewables, ülke genelinde 100’den fazla özel ve kamu kuruluşunda gıda atıklarından biyogaz üretimini ilerletme ve mutfaklarda LPG yerine kullanılmasını yaygınlaştırma çabalarıyla biliniyor.

EV’lerin genellikle emisyona neden olmadığına, şarj etmek için kullanılan kömür bazlı termal güçlerin emisyona neden olduğuna dikkat çeken GPS Renewables Direktörü Rajesh Ayappasur, güç kaynağı olarak biyogaz kullanıldığında sürecin tamamen temiz hale getirileceğini savunuyor.

Tarımsal kalıntılara yönelik yenilikler

Biyoyakıt üretiminin diğer yolları olarak özellikle biyoetanol  üretildiğinde, tarımsal artıkların ve diğer biyokütlelerin işlenmesi sonucunda genellikle karbondioksit gibi yan ürünlerin salınımı ortaya çıkıyor.

Biyoetanol, petrol pazarlama şirketleri tarafından federal hükümetin Ulusal Etanol Karıştırma Programı kapsamında ham petrol ithalatını azaltmak ve daha temiz bir yakıt rejimine doğru ilerlemeyi sağlamak amacıyla benzinle karıştırılmak üzere tedarik ediliyor. Hükümet, 2025-2026 yılına kadar benzinin etanol ile yüzde 20 oranında harmanlanmasını hedefliyor.

Enerji, doğal kaynaklar ve biyoyakıt endüstrilerinde otuz yılı aşkın küresel deneyime sahip olan D.S. Mahal tarafından kurulan Chandigarh merkezli Jap Innogy (JAP) girişimi, karbondioksit yakalama alanında çalışıyor.

Selülozik biyoyakıt rafinerileri tarafından biyokütlenin enzimatik fermantasyonu kullanıldığında önemli bir yan ürün olarak karbondioksit ortaya çıkar ve gelir artışı için önemli potansiyele sahiptir. Girişim bu yan ürünü ‘’Yenilenebilir Karbondioksit veya BiyoCO2’’ olarak pazarlamak için sağlam bir mühendislik tasarımları olduğunu öne sürüyor.

Karbondioksit yakalama, saflaştırma ve gıda sınıfı standartlarına uygun olarak sıvı/gaz halinde işleme yoluyla yüzde 99,99 saflık seviyesi elde edeceklerini söyleyen Mahal, genellikle tüm gazlı içeceklerde kimyasal karbondioksit kullanan markaların, yenilenebilir karbondioksit kullanımıyla ürünlerinde çevre duyarlı BiyoCO2 etiketini güvenle sunabileceklerini belirtiyor.

Mahal, aynı zamanda anız yakmayı azaltmak ve bunun gibi potansiyel kirleticileri yenilenebilir enerji kaynağı olan biyoetanol üretiminde kullanmak amacıyla hasat sonrası kalan artıklardan ve orman atıklarından 32 farklı türde ikinci nesil hammaddeyi işlemeye odaklanıyor.

Kent merkezlerinden uzakta kırsal alanlarda da biyoyakıt geliştirme alanında yenilikler yaşanıyor. Maharashtra eyaletinin Wai kasabasında yaşayan Yash Joshi, ısı, elektrik ve kimyasalların üretimi için bu düşük dereceli hammaddelerin ve atıkların daha verimli kullanılmasına olanak sağlamak amacıyla tarımsal kalıntıların ezilmesi (termal ön arıtma-torrefaction) üzerinde son beş yıldan bu yana çalışıyor.

Torrefaction (ısı vererek kurutma işlemi), tarımsal kalıntıların yakıt özelliklerini yükseltmek için kullanılan teknolojiyi ifade eder, dolayısıyla yanma ve gazlaştırma süreçlerinde daha yüksek verimlilik ve azaltılmış emisyonla değerlendirilmelerine olanak sağlıyor.

Hollanda’da enerji sektöründe çalışmış olan Joshi, 2017 yılında Hindistan’a dönerek yenilenebilir enerji sektörü için uçtan uca araştırma ve ürün geliştirme hizmetleri sunan Aganvay Techlogies girişimini kurdu. Amsterdam merkezli TorrGreen girişimi için torrefaction teknolojisini geliştiren Aganvay, teknolojisinin Hindistan’ın elektrik ve biyo-metanol gibi yakıtlar üretmek için düşük maliyetli biyokütle kaynaklarının kullanımını artırmasına ve anız yakma gibi çevresel tehditleri azaltmasına yardımcı olabileceğini savunuyor.

Hindistan’da temiz teknoloji girişimlerinin yanında yenilenebilir enerji alanında da çağdaş çözümler sunan birçok girişimin varlığı dikkat çekiyor. Climate Trends ve ClimateDots tarafından yayınlanan ortak rapora göre, start-up’ların büyüklüğü açısından Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’den sonra üçüncü sırada yer alıyor. Ancak hükümetin net sıfır emisyon hedeflerini tutturması için temiz teknoloji girişimlerine iklim finansmanı sağlaması gerektiği raporda önemle vurgulanıyor.

ClimateDot Direktörü Akhilesh Magal, temiz teknoloji girişimlerinin iklim değişikliği ile mücadele kapsamında kilit rol oynayabileceklerine işaret ederek, hedefe ulaşmak için hükümetin özel desteğine ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Hükümet verilerine göre 30 Haziran 2022 tarihi itibarıyla Hindistan genelinde toplam 72 bin 933 kayıtlı girişim bulunuyor. Bunların yaklaşık yüzde 48’inin Delhi, Mumbai, Kalküta, Chennai, Haydarabad, Bengaluru, Pune ve Ahmedabad gibi büyük şehirlerde bulunduğu belirtiliyor.

27 Temmuz 2022 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, iklim eylemi kapsamında yenilenebilir enerji sektörünün büyümesi için çözümler sunan toplam 3 bin 300 girişimin çalışmakta olduğu açıklandı.

Kaynak:

https://www.eco-business.com/news/renewable-green-fuel-startups-aim-to-disrupt-indias-emissions/